ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, 2022 yılını ve 2023 beklentilerini değerlendirdi. Akıncı, “2022 yılı, yılın ilk dönemindeki olumsuz beklentilere göre daha iyi göstergelere tanık olmuş, ancak riskler artarak 2023 yılına devrolmuştur” dedi.
ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, 2022 yılını ve 2023 beklentilerini değerlendirdi. Akıncı, “2022 yılı, yılın ilk dönemindeki olumsuz beklentilere göre daha iyi göstergelere tanık olmuş, ancak riskler artarak 2023 yılına devrolmuştur” dedi.
2022 yılında yaşanan gelişmelere ilişkin ekonomik ve sosyal darboğazın 2023 yılına sirayet etmemesi gerektiğini dile getiren Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı, “Yeni yıl dileklerimiz insanlığa derin etkileri olan birçok olayın yaşandığı son yıllarda başta sağlık olmalı. Bununla beraber ekonomilerin büyük darbe alması, gelir dağılımı eşitsizliği gibi birçok gerekçeyle 2022’yi geride bırakıyoruz” diye konuştu. Sorunların derinleşmesi ve 2022 yılının ilk dönemindeki olumsuz beklentilere rağmen daha iyi göstergelere tanık olduklarını dile getiren ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, “2022 yılındaki riskler artarak 2023 yılına devroldu. Maalesef bu durum birçok sorunu derinleştirdiği gibi, çözüme dönük adımların da daha karmaşık hale gelmesine neden oldu” dedi.
KAMU BÜTÇESİNE BÜYÜK RİSK
Türkiye ekonomisinin 2022 yılını yüzde 65 enflasyonla tamamladığını belirten Akıncı, “Dış ticaret açığı 100 milyar dolara, cari açık 50 milyar dolara yaklaşmış durumda. 2022 yılını yüzde 5 civarında büyüme, yüzde 65 oranında 12 aylık enflasyonla tamamlıyoruz. İki yıllık enflasyon ÜFE’de yüzde 265’i, TÜFE’de yüzde 128’i buldu. Dış ticaret açığı 100 milyar dolara cari açık 50 milyar dolara yaklaştı” diye konuştu. 2021 Kasım-Aralık para politikalarının kur korumalı mevduat nedeniyle kamu bütçesine yük riski meydana getirdiğini dile getiren Başkan Akıncı, “Faiz indirimini sürdürmek amacıyla döviz alımları ve kredi kullanımları müdahale altında alınmış, turizm geliri artışı, yabancılara konut satışları, net hata noksan kalemi girişleri ve swap anlaşmalarının artmasıyla cari açık karşılanabilmiştir” dedi.
ANTALYA’DA BARINMA SORUNU
Para, döviz, bazı mal piyasalarına müdahale nedeniyle fiyatların denge düzeylerinden uzaklaştığını kaydeden Başkan Akıncı, “Faiz ve kur doğru gösterge-gerçek fiyat olmaktan çıkmış durumda. Enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla faiz artışı yerine kredi kontrolü tercih edilmiş. Kredi faiz oranının gerçekçi olmayan düzeylere indirilmesi bankalar için faiz riskini artırırken yatırımların gayrimenkule ve borsaya akmasına, gayrimenkul ve borsa balonları oluşumuna yol açtı” diye konuştu. Arz eksikliği ve spekülatif taleplerin ülke genelinde yüzde 188 konut fiyatı artışına sebep olduğunu belirten Başkan Akıncı, “Antalya’da yaklaşık yüzde 250 oranında artış yaşandı, barınma sorunu ortaya çıktı. Borsaya aşırı yatırım akını ise borsa balonu riskini artırmış bulunmakta” dedi.
İHRACATTA REKABET GÜCÜ ZAYIFLADI
Küresel ekonomide durgunluğun ihracatı yavaşlatıcı etkisinin son aylarda daha belirgin hale geldiğini dile getiren Akıncı, “Avrupa’da durgunluk ve enerji fiyatlarında yükseklik dış ticaret dengesi açısından olumsuzdur. Yüksek enflasyona rağmen döviz kurunun yatay kalması, asgari ücret artışı ihracatta rekabet gücünü zayıflatmaya başlamıştır” diye konuştu. Döviz rezervlerinin 100 milyar dolara yaklaşan cari açık için yetersiz olduğunu belirten Akın Akıncı, “Cari açık kendiliğinden ortadan kalkmayacak, yabancı sermaye girişini teşvik edecek ekonomik ve siyasi iklim sağlanamadığı takdirde kur şoku veya ani duruş riski artacaktır” dedi.
POLİTİKALARIN BİLİNMEMESİ BELİRSİZLİĞİ ARTIRIYOR
2023 yılında para politikasının normalleşmesi, faiz oranının mevduat faizini, Eurobond getirisini, enflasyon ve döviz kuru dengelerini kuracak düzeye getirilmesinin gerekli görüldüğünü dile getiren Başkan Akıncı, “Aksi halde ekonomide dengelenme para politikasıyla değil, maliye politikasıyla yapılacak, ciddi bir vergi ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele programı uygulamaya alınacaktır. Ekonomide izlenecek politikaların bilinmemesi belirsizliği artıran bir faktördür. Yatırım ortamını iyileştirecek, güven tesis edecek programların açıklanması belirsizliği azaltacak en olumlu gelişme olacaktır” diye konuştu.
ANTALYA EKONOMİSİNDE RİSKLER ARTABİLİR
Antalya ekonomisinin 2022 yılında 14 milyon ziyaretçi ile ekonomik iyileşmeye gittiğini belirten Başkan Akıncı, “İstihdamda yüzde 11 artış, yine çift haneye yaklaşan ihracat artışı, 20 bini yabancılara olmak üzere 70 bin civarında konut satışının gerçekleştirilmiş olması Antalya ekonomisindeki iyileşmeye işaret etmektedir. 2023 yılında turizmde yüzde 15 civarında büyüme beklenmekle birlikte Ukrayna’da barış anlaşması durumunda Antalya’ya ilginin artması muhtemel” dedi. Antalya’nın yakın geçmişte cazibe kazandığı dönemlerin bulunduğunu dile getiren Başkan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü; “Son yıllarda yabancılara oturma izni, sonra pandemi ve şimdi Ukrayna’da savaş yeni göç ve nüfus artışına yol açmıştır. Antalya bu gelir kaynağını, ilgi ve talebi ürün ve hizmet kalitesini geliştirme, yüksek katma değerli alanlara yatırım, insan kaynağını zenginleştirme yönünde değerlendirdiği takdirde orta gelir tuzağını aşacak bir ilerleme gerçekleştirebilir. Aksi durumda iklim değişikliği etkileriyle birlikte ekonomik, sosyal, çevresel sürdürülebilirlik risklerinin artması söz konusu olacaktır.”
EYT KONUSU SAĞLIKLI TARTIŞILMALI
Türkiye işgücünü katılımın düşük, genç emekli sayısının yüksek olduğu bir ülke olduğunu kaydeden Başkan Akıncı, “Buna rağmen çalışanların bir kısmı halen EYT ile 60 yaşına bile gelmeden emekli olma peşindedir. Popülizm nedeniyle bu konular sağlıklı tartışılamamakta, dünyadaki durum, SGK'nın geleceği, çalışanlar üzerindeki vergi ve prim yükü konular göz ardı edilmektedir” diye konuştu. Türkiye ekonomisinin emeklisi çok, çalışanı düşük ücretli, vasıflı emeği yurtdışına kaçan, çalışan yoksulluğunu azaltmayı değil, yönetmeyi hedefleyen bir ekonomi görünümü kazandığına işaret eden Başkan Akıncı, “Bir ülkede refah artışı ancak verim-kalite artışıyla olmaktadır. Verim artışı gerçekleştiremeyen ülkeler döviz kurunu artırmak ve döviz cinsinden ücret maliyetlerini düşürmek zorundadır. Türkiye uzun yıllardan bu yana kurumları verimsiz hale getirdiği, insan kaynağı beceri ve yeteneklerini artıramadığı ve verimsiz işletmeleri kredi ve teşviklerle ayakta tuttuğu için orta gelir tuzağından çıkamamaktadır” dedi.
2023’ÜN ÜLKEMİZ ADINA İYİ GEÇMESİNİ DİLİYORUM
ANSİAD olarak hukukun, eğitim sisteminin, kurumların ve rekabetçi piyasa sisteminin ne olduğunu birçok toplantıyla anlatmaya çalıştıklarını belirten Başkan Akıncı, “Maalesef normal olmayan koşulları normal kabul etmeye, kanıksamaya başladık. Hukuk kültürünün dünyada ve ülkemizde zayıfladığı bir dönemdeyiz. Ülkemizde bu konuyu topluma iyi anlatamadığımız için hukuk sistemi, kurumsal yapı ve eğitim sistemi gibi faktörlerin yükü artmaya başladı” dedi. 2023’ün ülke adına çok önemli bir dönem olduğuna işaret eden Başkan Akın Akıncı, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına giriyoruz, buna yakışır bir şekilde iş dünyası olarak hedeflerimiz, stratejimiz hukukun üstünlüğü, liyakat, eşitsizliklerin giderilmesi ve elbette ekonomik gelişme olmak zorundadır. Biz bu konuda ilerleme kaydetmeye devam edeceğiz. Tüm bu duygu ve düşüncelerle 2023’ün ülkemi adına iyi geçmesini, öncelikle huzur, barış ve sağlık getirmesini temenni ediyor, hepinize iyi yıllar diliyorum” diye konuştu.