AK PARTİ DEĞİŞMELİ

  • imsa
Son dönemdeki siyasi konjektör AK Parti’nin değerlerine sahip çıkarak, kırmızı çizgilerini koruyarak değişmesi gerektiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor.
AK Parti’nin nasıl kurulduğunu, hangi zor şartlar altında kurulduğunu unutanlar ne yazık ki dünya malına meyil etmeye başladı.
AK Parti Antalya teşkilatının kurucularından o zamanları partililer her fırsatta dinlemeli.
Öze dönüş söylemleri yapılsa da reelde öze dönüş gerçekleşmiyor.
Özellikle Ali Babacan’ın partiden ayrılması ve arkasında T.C.’nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü alarak yol ayrımına gitmesi AK Parti açısından büyük bir yaradır.
Aynı şeyleri belki Ahmet Davutoğlu ve ekibi için söyleyemeyiz ancak onların da arkasında tarikat desteği olduğunu sağır sultan bile biliyor.
Peki Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu AK Parti’den ne kopartır?
Recep Tayyip Erdoğan yaşadığı sürece kopma oranı yüzde 3,5-4’ü geçmez.
Çünkü AK Parti’ye gönül verenler aslında Recep Tayyip Erdoğan’a gönül verdi.
Muhalefetin planı hazır. Muhalefetin hedefinde Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Abdullah Gül’ü muhalefetin ortak ve tek adayı olarak çıkarmak istiyorlar.
Böylece Recep Tayyip Erdoğan’ı Başkan yaptırmayacaklar.
Peki AK Parti tüm bu olumsuzluklara karşı ne yapmalı?
Yapılması gereken ayan beyan aslında ortada.
Az evvel de ifade ettiğimiz gibi değerlerine sahip çıkarak, kırmızı çizgileri koruyarak değişmeli.
Hedef sadece AK Parti ve MHP tabanı değil hedef tüm Türkiye ve yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları olmalı.
Tamam pandemic döneminde çok başarılı bir iş çıkartıldı ve çıkartılmaya devam ediliyor ama insanoğlu bunları çabuk unutur.
İnsanlar dünü unutup bugüne baktığı için yerel seçimlerde istenilen sonuçlar elde edilemedi.
Çünkü vatandaşın cebine dokunuldu.
Bu ister muhalefetin başarılı bir projesi olsun isterse yurtdışı destekli bir operasyon olsun AK Parti açık ve net bir şekilde yara almıştır.
Ekonomi kötüye gittiği anda, yani siz vatandaşın cebindeki parayı almaya çalıştığınız anda yaptığınız herşey bir anda unutulur.
Çünkü vatandaş geçim derdine düşer.
AK Parti teşkilatlarında da değişime gitmeli.
Gençleşmeli, kadınlara daha fazla yer vermeli ve hatta bazı ilçe başkanları başı açık modern (!) görünümlü kadınlar olmalı.
AK Parti dış dünyaya açılmalı.
AK Parti küskünlerin gönlünü almalı.
AK Parti nerede yanlış yaptığını bir kaç kez daha düşünmeli?
İlçe başkanlarının ve yönetimlerinin ne kadar aktif olduğuna bakılmalı gerekiyorsa performansa dayalı sistem getirilmeli.
Yani üye sayılarına bakılmalı, yapılan etkinlikler incelenmeli.
Vatandaş ile yönetimler sık sık bir araya gelmeli.
Devir değişti…
Vatandaş artık uçuk kaçık projeler ya da bol keseden atan siyasetçileri istemiyor.
Vatandaş ulaşabileceği ve hayatını kaloylaştıran Cumhurbaşkanı, Milletvekili, Belediye Başkanı, İl Başkanı ya da İlçe Başkanı istiyor.
Ulaşılabilir olmak günümüzde çok önemli.
Ulaşılabilir olmaktan kastımız da sadece düğünlerde ya da mevlidlerde vatandaşlar ile buluşmak değil.
Tamam bunlar unutulmaz ama arada bir vatandaşın gittiği kahvehanelere gidilmeli, onlarla birlikte tarlaya girilmeli, onlarla süt sağılmalı, onlarla denize girilmeli…
AK Parti, sanki partide başka hiç kimse yokmuş gibi sürekli aynı isimlerin biryerlere getirme hastalığından da kurtulmalı.
Geçmişi unutmadan geleceğe daha umutlu bakmak isteniyorsa ki bu herkes için geçerlidir yeni şöyler söylemek gereklidir.
Yeni şeyler söylemek için özünü koruyarak AK Parti değişmelidir.
Değişimden korkulmamalı…
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.