Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) geçtiğimiz yerel seçimlerde yaptığı hatayı bu seçimlerde yapmak istemediği için taktik değiştirdi.
2009 Yerel seçimlerinde de ülke ekonomisi kötü durumda iken muhalefet kanadı ekonomik krizi iyi kullanmış ve özellikle Antalya’da domates, soğan, patates, patlıcan siyaseti yapılmıştı.
Muhalefetin bu taktiği tuttu ve seçimin galibi Muhittin Böcek oldu.
Muhittin Böcek özellikle Kumluca, Finike gibi tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelere gittiğinde sürekli olarak tarım ve ekonomi vurgusu yaptı.
Genel siyasette hay yasasının da çıkmayışı AK Parti – MHP’nin adayı Menderes Türel’i zor durumda bırakmıştı.
Menderes Türel bir yandan parti içinde aleyhine çalışanlarla uğraşırken diğer yandan seçime girdi.
Önümüzde bir yerel seçim daha var ve ülke genelinde yine ekonomik kriz var.
Bu kez krizin adresi falan yok genel bir kriz var ve bu konuda muhalefetin kozu yine ekonomik kriz olacak.
AK Parti bu kez genel seçim havasında değil yerel seçim havasında bir çizgi izleyecek.
Hatta ve hatta partiden ziyade adayın ismi ön plana çıkartılacak.
AK Partili Belediyecilik zamanında yapılan hizmetler anlatılırken CHP’li belediyecilikte yarım kalan yapılmayan hizmetler halka anlatılmaya çalışılacak.
AK Parti ve CHP’li belediyecilik anlayışı kıyaslanacak.
İYİ Parti’nin Antalya’da aday çıkarsa dahi kendi adaylarına değil CHP’nin adayına yani Muhittin Böcek’e destek vereceklerine inanıyorum.
Muhittin Böcek de yine seçimlerde parti adından ziyade kendi adını ön plana çıkaracaktır.
AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı çok önemli tabiiki.
Şayet; AK Partili ve CHP’li belediyeler kıyaslanacak olur ise aslında AK Parti’nin aday konusunda seçeneğinin 2’ye düştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bizim için önemli olan A ya da B’nin kazanması değil Antalya’nın kazanmasıdır.