• imsa
EĞITIM Haber Girişi : 27 Mayıs 2021 13:58

Akdeniz Üniversitesinde Yunus Emre anıldı

Akdeniz Üniversitesinde Yunus Emre anıldı
Türk dili ve kültürünün önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre, vefatının 700’üncü yıl dönümünde Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” paneli ile anıldı.

Türk dili ve kültürünün önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre, vefatının 700’üncü yıl dönümünde Akdeniz Üniversitesi  ev sahipliğinde düzenlenen “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” paneli ile anıldı.

Türkçe’nin sesi, büyük Anadolu mutasavvıfı Yunus Emre'nin 700’üncü vefat yıl dönümünün UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınması dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” paneli düzenlendi. 26 Mayıs 2021 Çarşamba günü çevrim içi olarak düzenlenen panele Prof. Dr. Zekeriya Karadavut’un başkanlığında Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Prof. Dr. Ali Akar ve Prof. Dr. Ali Duymaz panelist olarak katıldı.

 

YUNUS’U ANLAMAK KÂİNATI ANLAMAKTIR

Panelin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Suat Kolukırık, Cumhurbaşkanlığı tarafından ilan edilen “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” kapsamında Akdeniz Üniversitesi olarak Türk kültürüne, Türk medeniyetine katkısı olan temsilcileri ele alıp bir kayıt oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Prof. Dr. Kolukırık “Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Aşık Paşa, Yunus Emre gibi şahsiyetler bizim kültürümüzü, bizim kimliğimizi mayalayan önemli kişilerdir. Yunus Emre’ye baktığımızda dünyaya da seslenmiş bir figür olduğunu görüyoruz. Yunus’u anlamak kâinatı anlamak demektir. Çünkü onun şiirlerine baktığımızda toprağı anlamayı, taşla, ağaçla konuşmayı, insanı, barışı sevmeyi ve insanlara iyiliği aşılayan bir temsilci olduğunu görüyoruz. Çağımızın sosyal sorunları açısından baktığımızda da Yunus Emre’ye insanlığın ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla böyle bir zamanda da Yunus’u anmanın insanlığın geleceği açısından da kıymetli olacağı kanısındayız.” diye konuştu.

ORTA ASYA ŞİİR GELENEĞİNİ ANADOLU’YA TAŞIDI

Panel Başkanı Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Karadavut ise üniversitelerin toplumsal yönlerinden birinin de değerleri, kanaat önderlerini, topluma yön verenleri, toplumların şekillenmesinde emekleri olanları yâd etmek olduğunu söyledi. Bu kapsamda düzenledikleri panelde Anadolu’da Türk kültürünün oluşmasında birinci derecede emeği olan Yunus Emre’yi çeşitli yönleriyle anmaya çalışacaklarını, panelin de bilgileri, duyguları tazelemeye vesile olacağını kaydetti. Açılış konuşmalarının ardından geçilen panelde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akar, “Yunus Emre’nin Şiir Dili” başlıklı konuşmasında Yunus Emre’nin Türk edebiyatı ve şiiri denildiğinde ilk akla gelen isimlerden olduğunu söyledi. Bir ekol olarak Yunus Emre’nin Türk şiirinde özgün bir yer işgal ettiğini ifade eden Prof. Dr. Akar, “Yunus Emre sadece bir sevgi adamı ve tasavvuf ereni değil Orta Asya’daki şiir geleneğini Anadolu’ya taşıyan, Türk şiir geleneğine bağlı şiirlerini oluşturan, sadece dilimizin değil halk şiiri geleneğinin de burada devam etmesini sağlayan büyük bir isimdir.” dedi. Yunus Emre’nin yazdığı şiirlerle Anadolu’da Türkçeyi Arapçanın yanında bir din dili haline getirdiğini belirten Prof. Dr. Akar, Osmanlıda yazı dilinin Türkçe olmasında, Türkiye’de Türkçe konuşulmasında Yunus Emre ve onun çağdaşı sufilerin Türkçe şiir söyleme geleneğinin büyük etkisi olduğunu söyledi.

SORUNLARA ÇÖZÜM OLABİLECEK BİR ÖZ KAYNAK

Balıkesir Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Duymaz, “Mâlum Meçhul Yunus Emre” başlıklı konuşmasında Yunus Emre’nin tarihselci bakış açısıyla bugün hala tartışıldığını, mülkiyet meselesi olarak doğduğu, öldüğü yer, kabri, makamı gibi hususlarda sahiplenildiğini söyledi. Prof. Dr. Duymaz, “Bu konuda benim senin değil ‘bizim Yunus’ olarak herkes tarafından sahiplenen meçhul Yunus’u bulalım. Yunus’un nereli olduğu, neyi yazdığı, yazmadığı değil Yunus’tan ne kaldı ve Türk toplumu bunlardan hangilerini benimsiyor. Dolayısıyla Yunus Emre’nin metin altı okumalarla dünyanın, günümüzün sorunlarına çare bulabilecek bir öz kaynak olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

YUNUS EMRE İÇİN AKADEMİ KURULMALI

Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Eski Rektörü ve Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Güzel ise “Yunus Emre’de Dört Kapı Kırk Makam Anlayışı” başlıklı sunumunda Yunus Emre’nin bakış açısını beyitleri ile örneklerle anlattı. ‘Dört Kapı Kırk Makam Anlayışı’nın bir eğitim sistemine işaret ettiğini söyleyen Prof. Dr. Güzel, İbni Sina’nın, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin bu sistemden yetiştiğini belirtti. Prof. Dr. Güzel bu konuda Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Mevlana, Kaygusuz Abdal, Hakim Ata, Mahtumkulu, Edebali olmak üzere bu sekiz şahsiyetin ortak noktaları ile bir kitap hazırladığını da sözlerine ekledi. Prof. Dr. Güzel konuşmasının sonunda Yunus Emre’nin isminin bir üniversiteye verilmesi, daha detaylı araştırılması için bir akademi kurulması gerektiğinin altını çizdi. Panel katılımcıların soru ve cevap kısmıyla son buldu.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.