ALLAH’IN (CC) RAZI OLDUĞU ANNE, BABA VE EVLATIN ÖZELLİKLERİ

  • imsa

    Kuranı kerim bir hidayet kitabıdır. Onun hidayete vesileliği sadece ahrete ait konularda veya ibadetle alakalı değildir. Kuranı kerim aynı zamanda hitap ettiği insanın dünya hayatını kısmi cennetleştirmesini sağlayacak öğütlerde nasihatlerde de bulunur. Bunlardan birini beklide en temelini Allah-u Teâlâ lokman suresinde bizlere anlatır. Bu surenin 13-19. ayetleri arasında bir baba(ebeveyn) olan lokman hekim üzerinden anne baba/ebeveyn evlat ilişkilerinin nasıl olması gerektiği anlatılmaktadır.

   Bu kıssada lokman hekim karşımıza peygamber özelliğinde çok bir baba olarak çıkıyor. Çünkü ayet bizlere baba ve oğul sahnesi önümüze sunuyor. Böylelikle Ayette bize bir ebeveynin ilk olarak evladına neyi tavsiye etmesi gerektiğini açık olarak bildiriyor. Lokman hekimin oğluna ilk olarak verdiği nasihat ve tavsiye Surenin 13. ayetinde şöyle anlatılıyor Hani Lokmân, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: “Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.”

    Bu tavsiyenin peşinde 14 ve 15. ayette Allah-u Teâlâ konuşmanın arasında dikkatimizi tavsiye edilene çekerek çocuğa bir hatırlatma yapıyor. Bir evlattan nasıl razı olacağının çerçevesini çizmenin yanında sanki şöyle buyruluyor; Senin için bunca sıkıntıya duçar olan anne ve baban senin kötülüğünü istemez veya istememeli. Eğer sana Allah-ı ve ahreti hatırlatacak tavsiye ve isteklerde bulunuyorsa böyle anne ve baba tıpkı lokman hekim gibidir. Yok, sadece oku adam ol makam mevki diploma sahibi ol diyip Allah-ı ve ahret hayatını ötelemeni önemsememeni tavsiye ediyorsa böyle bir anne ve baba ayetin ifadesi ile Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme deniliyor.

  Lakin Ayet anne babaya itaat etmeme boyutunu Allah ve din ile alakalı konularda isyan ile sınırlıyor. Çünkü aynı ayetin devamın da Allah-u Teâlâ ‘’Fakat dünyada onlarla iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy’’ buyurarak evlada, anne ve babasına karşı takınması gereken tavrı belirliyor.  Lokman hekim suresi 15. ayetinde ise siz uyarı diyin ben tehdit diyeyim Allah-u Teâlâ Sonra dönüşünüz ancak banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim” diyor.

   Lokman hekim oğluna namaz ibadetin tavsiye etmeden önce 16. ayette oğluna Allah-u Teâlâ’yı tanıtıyor ve “Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır” diyor. Allahın gücünü büyüklüğünü evladına tarif ettikten sonra bir nevi şöyle diyor. İşte oğlum senin rızasını kazanacağın ona secde edeceğin otorite işte bu şekilde kusursuz.

   18 ve 19. ayetlerde ise lokman hekim tekrar oğluna dünyada takınacağı tavrın nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Bu ayetlerde sanki şöyle deniyor. Oğlum bu dünya geçici sakın ola ki elde ettiğin başarılardan dolayı Allaha kafa tutma insanlara karşı Karun gibi olma Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övünenleri sevmez(31/18)”

  Bu ayetler ışığında kendi kendimize şu soruları sormalıyız. Benin evlatlığım veya benim ebeveynliğin ayetlerde tarif edilen çerçeveye sığıyor mu? Allah-u Teâlâ benim anne ve babalığımdan veya evlatlığımdan memnun mu? Bu sorulara Lokman suresin 15. ayetinin devamını olan‘’Sonunda dönüşünüz bana olacak, ben de bütün yaptıklarınızı size tek tek haber vereceğim’’  uyarısını/tehdidini göz önünde bulundurarak, cevap verirsek inanıyorum ki ahret yolunda kazançlı olanlardan olacağız.