İlk insanIN yaratılmasıyla birlikte, fikir savaşının da fitili ateşlenmiş oldu. Âdem babamız ve iblis ile başlayan bu savaş, sonraki nesilleri arasında da kıyamete kadar varlığını devam ettirecektir. Ne gariptir ki Kuranı kerim o(şeytan), sizin için apaçık bir düşmandır(Enam/142) ve hilelerinin zayıf olduğu bildirilmesine rağmen(Nisa/76), şeytan taraftarlarının azımsanamayacak kadar çoğaldığına şahit oluyoruz.Şeytan ve dostlarının gerek inananlara, gerekse inanmayanlara galip gelmesinin birçok sebebi olmasına rağmen, en büyük etken sürekli olarak mücadele metotlarını zamana ve mekâna göre değiştirip geliştirmeleridir. Bundan dolayı olsa gerek ki, davasını yaymada Müslümanlara göre daha çok metot üreten şeytan ve dostları şimdilik taraftar olarak birkaç adım önde olduğu görüyoruz.
Şeytanın galip gelmesini sağlayan metotlardan biride, kendisini ve maksadını süslü kelimelerin arkasına gizleyerek, insanlara kendini değerli hissetmesini sağlayan yeni fikirler/akımlar üretmesidir. Bu akımlardan biri de vejeteryanlık akımıdır. İnsanlık tarihine baktığımızda hayvan yemeyi kendilerine haram/yasak sayan hiçbir kavme ve fikre rastlanmaz. Kuranın ifadesiyle sadece bazı hayvanları kendileri yerken başka insanlara haram eden insanların varlığından söz eder(Enam/138-139).
Allahın huzurundan insan sebebiyle kovulunca (Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım. (Araf/16) diyen iblis. Bugün hala o sözünün arkasında olduğunu, kendisinin akıllı ve modern olduğunu düşünen insandan intikamını, yaratılmışların en alt tabakası olan hayvanı kullanarak alıyor.
Çünkü Allah-u Teâlâ kuranı kerimde birçok ayette hayvanları insanların hizmetinde olması ve onların etinden sütünden vs faydalanması için yarattığını bildiriyor(hac/30). Oysa Vejeteryanlık fikrini savunan insanlar, hayvanlarda bir can taşıyor, onları kesmeyelim yemeyelim onlardan faydalanmayalım diyor. Böylelikle insanların merhamet duyguları üzerine oturan şeytan, merhamet duygusunu kalkan yaparak, Allah(cc) ile insanları karşı karşıya getirmektedir
Allahın hayvanlar hakkındaki hükmünü kabul etmeyip itiraz etmek, aynı zamanda melekût âleminde, İNSAN-İBLİS ve ALLAH üçgeninde gerçekleşen başkaldırının, modern zamanlarda HAYVAN-İNSAN ve ALLAH versiyonunu oluşturuyor.
Dün Allaha hâşâ sen yanlış hüküm verdin(Araf/12) diyerek kâfir olan iblis, bugün aynı sözü insana söylettiriyor. Dün yaratılış maddesi üzerinden Allaha sen yanlış hüküm verdin diyen iblis, bugün insana, merhamet üzerinden (hâşâ) sen yanlış hüküm verdin dedirttiriyor. Böylelikle İblis bugün aslında dünün, yani ruhlar âleminin intikamını alıyor.
Bir insan hayvanları kesmeyelim yemeyelim onlarda bir can derken, düşünce olarak aynı zamanda şunu söylüyor: Ey Allah veya Allahım sen her şeyi doğru yaptın ve düzenledin, lakin hayvanlar konusunda yanlış yaptın. Bu konuda ben senden daha iyi hüküm veriyorum ve ben senden daha merhametliyim. Bu söz Melekût âleminde beni ateşten âdemi topraktan yarattın demenin, Milenyum versiyonundan başka bir şey değil.
Velhasıl kelam, hangi zamanda olursa olsun bir insan, Allahın kuranı kerimde bildirdiği bir hükmü beğenmeyip, çağdışı bulup süslü kelimeler arkasında Allaha yanlış yaptığını söyler veya düşünürse, ilahi huzurdan şeytanın kovulmasına sebep olan mantıktan hiçbir farkı yoktur. Nasıl ki iblis dün, bu mantık ve düşünce yüzünden Allahın huzurundan kovulduysa, her ne kadar eşrefi mahlûk olsa da, şeytanla aynı mantıkla hareket eden insanda, Allahın huzurundan iblis gibi kovulmaya mahkûmdurlar.