Akdeniz Üniversitesinden Bilimsel Projelere Dev Bütçe

Akdeniz Üniversitesinden Covid-19 dahil her türlü enfeksiyon hastalığına karşı etkili aşı geliştirecek projeye ve romatizmal hastalıklar ile ilgili ilaç üretim projesine toplam 7.5 milyon liralık destek.

Akdeniz Üniversitesinden Covid-19 dahil her türlü enfeksiyon hastalığına karşı etkili aşı geliştirecek projeye ve romatizmal hastalıklar ile ilgili ilaç üretim projesine toplam 7.5 milyon liralık destek.

 

Akdeniz Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Biriminin hedef ve ürün odaklı Altyapı Projesi Desteği çağrısı kapsamında tarihin en yüksek desteği açıklandı. Ülkemizin yerli ve milli hedefleri doğrultusunda bu girişimlerden nitelikli ürünler ortaya koyma gibi pek çok kriterler açısından değerlendirilen projeler arasında Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu tarafından yürütülen iki önemli proje toplam 7.5 milyon liralık desteğe hak kazandı.

PROJELER TANITILDI

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında Rektörlük Senato Salonu’nda yapılan toplantıda projeler tanıtıldı. Toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, proje sahipleri Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Şanlıoğluile Rektör Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin ve Bilimsel Araştırmalar Komisyonu üyeleri ve Genel Sekreter Ali Evren İmrekatıldı.15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü vesilesiyle şehit ve gazileri minnetle anarak konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Güçlü bir demokrasi, bilimin özerkliğinin de güvencesidir. Biz bilim insanları olarak araştırma çalışmaları yapabiliyorsak,akademisyen olarak gelecek nesilleri bilimin ışığında eğitebiliyorsak bu demokrasinin nimetidir.” dedi.

HEDEF ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ

Rektör Özkan, “Bu toplantımız örnek düzeyde Araştırma Üniversitesi olma hedefi odağında yaptığımız çalışmaların önemli aşamalarından milat sayılabilecek özel bir an. Göreve geldiğimiz andan itibaren ülkemizin kaynaklarını en verimli şekilde ülke menfaatleri için kullanma çabası sergilemekteyiz. Ülkemizin bilimsel seviyesini yükseltmek, yine bilimsel arenada uluslararası alanda en üst düzeyde temsil edebilmek, halkımıza bu alanda faydalı olmak, faydalı ürünler çıkarabilmek, dışarıya olan bağımlılığımızı azaltmak için çok önemli yapısal reformlar oluşturmaktayız. Bu konuda başlangıç olarak önemli olan ilk aşamayı sonuçlandırdık. Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri birimi tarafından aşı, yapay zeka tabanlı ilaç geliştirme, kanser araştırmaları, organ üretimi ve kök hücre çalışmaları öncelikli hedef olarak belirlenmiş ve bu amaçla altyapı oluşturulabilmesi için çalışmalar yapmaktayız. Bilimsel Araştırmalar Kurulunda kurduğumuz ekip geceli gündüzlü aylardır bu konuda çalışmalar yapmaktadır. Bu amaçla yine bahsettiğim şekilde ilk aşama sayılabilek aşı ve ilaç altyapıları amaçlı çağrıya çıkılan proje başvuruları kısa süre önce alındı ve değerlendirme süreci tamamlandı. Projeleri belirlerken ülkemizin yerli ve milli hedefleri doğrultusunda bu girişimlerden nitelikli ürünler ortaya koyma potansiyelini göz önünde bulundurduk. Tekrar tekrar vurgulayarak belirtmeliyim ki önceliğimizi ürüne dönüşebilen ve toplumun hizmetine sunulabilen projelere verdik. Ayrıca pandemi sürecinin de gözler önüne serdiği sağlık sektörünün kritik önemini de dikkate alarak, sağlık başlığındaki çalışmalara yoğunlaştık. Bu destek çağrısı dönemi çok önemli iki projeyi karşımıza çıkarttı. Üniversitelerimiz tarihinin belki de en yüksek destek bedeli olan 7.5 milyon liralık bir bütçe bu iki proje için ayrıldı. Ben her iki projenin de gelecekte başta aşı olmak üzere çok önemli çalışmalara önemli kaktılar sağlayacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

ÇALIŞMALARA DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Rektör Özkan, “Kısa süre içerisinde üstesinden gelmeyi umduğumuz pandemi sürecinin bize hatırlattığı en önemli konu gelecekte bu tür salgıların başka şekillerde de olsa olabileceği ve bu konuda hazırlıklı olan toplumların avantajlı konumda olacağı çok açıktır. Bu nedenle altyapımızın sürekli bu tür tehditlere karşı hazırlıklı olması büyük önem taşımaktadır. Salgın türü ne olursa olsun altyapımızın sağlıklı ve hazır olması o tehditle savaşta başarılı olmamızın yegane güvencesi olacaktır. Sizlere gururla bu iki projenin sahibi değerli hocalarımız Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Mehmet İnan ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyemiz aynı zamanda Gen ve Hücre Tedavi Merkez Müdürü Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu. Onları tekrar tebrik ediyorum. Dilerim ki verilecek destekler, yeni işbirliklerine, yeni yayınlara ve yeni projelere dönüşür. Ülkemize ve insanlığa katkı sağlar. Biz üniversitemizin fikri mülkiyet havuzuna katkı koyacak, ulusal ve uluslararası arenada ticarileşme potansiyeline sahip çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz.Sayın Cumhurbaşkanımız ile kısa süre önce olan görüşmemizde ayrıntılı şekilde bu projelerimizden bahsettiğimizde memnuniyetlerini ifade etmiş ve kendilerinin de mutlak suretle katkıda bulunacağını belirtmişlerdir. Cumhurbaşkanımızın bu konuda bizlere desteği ile önemli görüşmelerimiz oldu ve çıtayı çok yükseklere çıkarabilmek için ciddi girişimlerimiz devam etmektedir. Biz de sayın Cumhurbaşkanımız nezdinde gece gündüz durmadan çalışarak en kısa süre de kendilerine anlattığımız ayrıntılı hedefler üzerinden ürünler oluşturma sözünü verdik. İnşallah hep birlikte hem kendi öz bilimsel altyapımız hem de kısa süre içerisinde üniversitemize yurtiçi ve yurtdışı kazandırmayı planladığımız insan gücü ile bu hedeflere ulaşacağımızdan, mahcup olmayacağımızdan hiç şüphem yoktur.” şeklinde konuştu.

İLAÇ ÜRETEBİLECEK ALTYAPIYI OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ

Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet İnan, “Öncelikle Akdeniz Üniversitesi Rektörümüze ve BAP birimine projemizi destekledikleri için teşekkür ediyorum. Projede romatizmal hastalıklar ve organ nakillerinde kullanılabilecek bio benzer ve bio üstün bir molekülü hem mikroorganizmalarda hem de memeli hücrelerinde üretmeyi, saflaştırmayı, belirli bir formülasyona getirmeyi ve sonrada teknoloji transferini bir endüstri firmasına teknoloji transferi yapmayı ve preklinik çalışmalarından sonrada piyasaya çıkarmayı ve ülkemize ihracatı yapılabilecek ithalatı azaltabilecek bir molekül sağlamayı hedefliyoruz. Bu proje başarı ile sağlandığı takdirde bizim hem ilaç geliştirmede altyapımızı tamamlamış hem de insan eğitimini öğrenci ve doktora seviyesinde veya doktora üstü seviyesinde öğrencilerimizi hazırlamayı ve bu konuda ilaç üretebilecek altyapıyı oluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.

Prof. Dr. Mehmet İnan, “Bu projedeki amacımız Romatizmal hastalıklar diz ağrılarında olan bir hastalık. Piyasada ilaç olarak bulunan moleküllerin aynısını laboratuvar şartlarında üretip saflaştırıp formülasyon yapıp preklinik dediğimiz fare deneylerini yapıp zararlı olmadığını gösterip insana etkili olacak bir formülasyona getirip bu prosesi endüstriye aktarmak. Üniversite olarak bu ilacı üretme gibi bir misyonumuz yok. Bizim bilimsel olarak bir ilacın nasıl üretileceğini alıp bu prosesi endüstriye aktarıp biz bu molekülü ürettik siz de bunu alın büyük ölçekte kırk ton elli ton skalalarda üretip bunu ilaç haline getirip faz-1, faz-2, faz-3 aşamalarından geçirip normal ilaçlarla aynı olduğunu gösterip Türkiye’ye piyasaya sundurmak. Bu ilaçlar bildiğiniz gibi çok çok pahalı ilaçlar yüzde doksan dokuzu ithal oluyor. İthal ettiğimiz ilaçları üretebilecek altyapıyı kuruyoruz. Bu ilaçlar romatizmal hastalıklar için kanser hastaları için kullanılabilir bunu insülin için hebatit için virüs aşısı için kullanabiliriz ve biz bu altyapıyı Akdeniz Üniversitesine kazandırmak istiyoruz. Böyle büyük altyapı projeleri üniversite tarihinde ilk benim bildiğim. Ancak TÜBİTAK desteğiyle yapılabilen projeleri Akdeniz Üniversitesi bize sağlamış oldu. Biz de iki yıl içerisinde endüstriye evet bu molekülü alın üretim aşamasına getirin deme aşamasına getirmektir amacımız.” şeklinde konuştu. 

YENİ NESİL BİOTEKNOLOJİK AŞILAR GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ

Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu “Projemizde Covid-19 hastalığına karşı, katma değeri yüksek yeni teknoloji ürünü, yeni nesil bioteknolojik aşılar geliştirmek istiyoruz. Covid-19’u yaygın bir hastalık olduğu için seçtik. Ülkemizde bu hastalık başladığından beri yaklaşık beş milyon kişi bu hastalığa yakalanmış ve atlatmış durumda. Enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi için mutlak suretle etkili bir aşı geliştirmek zorundayız. Bu da projemizin temel amacını oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu “Projemizde Covid-19 hastalığına karşı bioteknolojik, katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünü yeni nesil bir aşı geliştirmeye çalışacağız. Biontech ve Moderna aşıları Covid-19’a karşı geliştirilmiş olan en etkili aşılardan biz tek enjeksiyonla daha uzun süreli bağışıklık yanıtı oluşturabilecek potansiyele sahip aşılar üzerinde çalışıyoruz. Gen naklini diğer vektörlere yaptığımız zaman vücudumuzda  profesyonel antijen sunan hücreler dediğimiz hücreler vücuda verildiğinde bağışıklık yanıtı oluşturacak genleri viral vektörlere klonlayıp onları laboratuvar ortamında üretip saflaştırıp vücuda verdiğiniz zaman tek enjeksiyonla çok daha uzun süreli bağışıklık yanıtı oluşturabilirsiniz. Biz bu projede bu vektörlerin tasarımını yaptık, patent başvuruları da gerçekleştirilmiş durumda, deneylerimiz devam ediyor belirli bir aşamadan sonra test edeceğiz. Sonuçlarımıza göre deneylerimizde ilerleyeceğiz. İki yıl içerisinde bu projeyi bitirmeyi planlıyoruz. Sonrasında klinik aşamalara geçmeyi planlıyoruz.” dedi.

Şanlıoğlu,“Covid-19 virüsünün çeşitli varyantları ortaya çıktı. Bu aşıların etkinlikleri gerçekten sorgulanır oldu. Bizim geliştirmek istediğimiz teknolojide değişik bir varyantla karşılaştığımız zaman çok kısa sürede o varyantı kotlayan geni viral vektörlere aktarıp yeni o varyanta karşı çok güçlü bir aşı geliştirmek imkanı doğacak. Her faklı varyant o varyanta özgü bir aşı. Sadece Covid hastalığına karşı değil başka viral hastalıklara karşılaşabiliriz onlara karşı da klonladığınız gene karşı olarak aşı geliştirme imkanı doğacak. Sadece Covid-19’a değil bu yepyeni bir teknoloji bu üretim tekniğini ve saflaştırma işlerini başarabildiğiniz zaman her türlü enfeksiyon hastalığına karşı etkili bir aşı geliştirme potansiyeli mümkün olacak. Biz bunu Akdeniz Üniversitesinde yapmak istiyoruz çünkü bu üniversite her yönüyle güzel bir üniversite.” şeklinde konuştu.


14.07.2021 13:42:00