Parlementer sisteme dönüşü işaret eden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de benim kanaatim, mutlaka biz bir araya gelerek, herkesin ittifak edeceği bir kişiyi aday göstermemiz gerekir dedi.
Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 25. Akdeniz Toplantısnın konuğu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu oldu. ANSİADın geleneksel Akdeniz Toplantılarının 25incisi ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncının toplantı başkanlığındasiyaset, iş, sivil toplum ve medya dünyasından çok sayıda ismin katılımıyla gerçekleştirildi. ANSİAD 25. Akdeniz Toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANSİAD Başkanı Akın Akıncı,Dünyadaki gelişmeler ve ülkemizin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunlar siyasi ayrışmaları anlamsız hale getirmiş, sorunların çözülebilmesi için partiler üstü bir anlayışla hareket edilmesini zaruri kılmıştır dedi.
SANAL GERÇEKLİKTEN ÇIKMALIYIZ
Pandemi,ekonomi ve savaşın yaşandığı bir dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün liderlerin bir araya gelmesi gerektiğinin altını çizen Başkan AKıncı, Sorunların ve politikaların kavga etmeden konuşulması, hepimizin bu yayını ümit ve güvenle izlemesi gerekirdi. Normal olan budur. Fakat maalesef böyle bir normali hayal bile edemiyoruz diye konuştu. Sanal gerçek denilen metaverse dünyasında yaşandığını dile getiren Başkan Akıncı, Artık ülkemizin geleceği için, demokrasimizin ve ekonomimizin geleceği için sanal gerçeklikten çıkmalı, sorunları ve çözümleri konuşmalıyız. Her siyasi düşünceye saygı duyarak, her liderin birikiminden yararlanarak ortak akılla çıkış yolu bulmalı, bu sürece hepimiz katkı yapmalıyız. Biz bu anlayışla Sayın Karamollaoğlundan başlayarak siyasi liderleri davet edeceğiz,kendilerini dinleyeceğiz, düşüncelerimizi paylaşacağız dedi.
UKRAYNA İŞGALİ KABUL EDİLEMEZ
Dünya tarihinin karanlık bir dönemin başlangıcına tanıklık edildiğini kaydeden Başkan Akıncı, Dünyada halen her gün binlerce insanın Covid nedeniyle yaşamını kaybettiği, Rusyanın en fazla kayıp veren ülkeler arasında olduğu günlerde, Ukraynada yaşanan savaş iyimser düşünmemize maalesef izin vermiyor diye konuştu. Küresel enflasyon, yoksulluk, iklim değişikliği sorunlarına çözüm beklediklerini belirten Başkan Akıncı, Küresel siyaset,tarihten hiç ders almadan, yüzyıl öncesindeki gibi, iktidar veya hakimiyet mücadelesinde ısrar ediyor. Ukraynada barış sağlanmaz, küresel bir anlaşma olmazsa ekonomik, sosyal ve siyasi sorunların artacağını göreceğiz, yeni savaşlar ve yeni pandemiler sürpriz olmayacaktır dedi. Mustafa Kemal Atatürkün meşru müdafaa olmadıkça savaş bir cinayettir sözünü hatırlatan Başkan Akıncı szölerini şöyle sürdürdü; Siyasi ve askeri gerekçeleri ne olursa olsun bir ülkenin işgalini ve savaşı uluslararası hukuk ve insani bakımdan kabul edemeyiz. Gerek Ukraynada gerekse dünyanın unuttuğu Suriyede silahların susması ve barışın tesisi için çalışmak, herkesin insanlık görevidir. Hükümetimizin Ukrayna konusunda bu doğrultuda sergilediği tutumu ve çabayı yerinde buluyor, destekliyor ve hızla bir anlaşmaya varılmasını diliyoruz. Dünyadaki bu kör gidişi durdurmak için herkese büyük sorumluluk düşmektedir. İş insanları olarak bize düşen görev de dünyanın her yerinde hukuku, demokrasiyi, barışı, insan haklarını, adaleti, serbest ve adil rekabete dayalı özgür piyasa ekonomisini kararlılıkla savunmaktır.
RUSYA ÖRNEĞİ DEMOKRASİNİN SİLAHTAN DAHA GÜÇLÜ OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Bir ülkenin güçlü olması için silahların yetmediğini kaydeden Başkan Akıncı, Ülkemizin güçlü olmasını, ekonomik sorunların çözüme kavuşmasını istiyorsak, demokrasimizi güçlendirmekten başka yol olmadığını artık anlamalıyız.Rusya örneği bir ülkenin güçlü olması için silahların yetmediğini, demokrasinin silahtan daha güçlü olduğunu göstermektedir diye konuştu.
PARAMIZIN DEĞERİNİ KORUYAMADIK
Dünya ekonomisinin derindn bir sarsıntı yaşadığını dile getiren Başkan Akın Akıncı, Temel emtia fiyatlarında ortalama olarak üç haneli bir küresel enflasyonla karşı karşıyayız. Buna rağmen dünyada bizimki gibi bir enflasyon çok az ülkede var. Tüketici enflasyonunda dünyada yedinci sıradayız. Enerji fiyatları dünyada da arttı, fakat bizim gibi rekor artış az ülkede var. Çünkü biz milli paramızın değerini korumadığımız için küresel enflasyon bize katlanarak yansıdı dedi. Enflasyonun sosyal adaleti yok eden ve ekonomiyi çürüten bir virus olduğunu belirten Başkan Akıncı, ABDden, Avrupaya,Rusyadan Çine bütün ülkelerde enflasyon tek haneli olmasına rağmen hükümetlerin birinci önceliğidir. Türkiyede ise rekor düzeydeki enflasyona karşı maliye politikası biraz kullanılsa da yeterli olmadığı çok açıktır. Merkez Bankamız bir yandan piyasaya düşük faizli para vermekte diğer yandan dövizin daha fazla artmaması için çaba harcamaktadır diye konuştu.
HALKIN SATIN ALMA GÜCÜ DÜŞTÜ
Verilen krediler işletmelerin bir kısmını ayakta tutsa bile ekonomide canlanma sağlayacak nitelikte olmadığını belirten Başkan Akıncı, Halkın satın alma gücü düştüğü için, iç piyasada durgunluğun başlaması işimizi zorlaştırmaktadır. Borçlanma veya özelleştirmeyle döviz sağlama geçici ve pahalı çözümlerdir. İç borçlanma faizimiz yüzde 25te tutulsa da yurtdışından dövizle borçlanma faizimiz yüzde 9a yaklaşmıştır. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını açık ve yapıcı bir şekilde tartışmalıyız diye konuştu. Ekonomide yaşanan sorunların sadece hükümetin değil herkesin ortak sorunu haline geldiğini sözlerine ekleyen Başkan Akıncı, Bu konuda hem hükümetten hem de muhalefet partilerimizden istikrarı sağlayacak ekonomik programlar sunmalarını bekliyoruz dedi.
TURİZM AVRUPADAN RUSYA, İRAN VE ORTADOĞUYA DÖNDÜ
Ülkemize gelen yabancı sermaye yatırımlarının pandemi öncesinde azaldığını dile getiren Başkan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü; Pandemi öncesinde konuştuğumuz bir konu da turizmde pazar profilindeki değişimdi. Ülkemizde bizim fazla konuşmadığımız bazı konuların dünyadaki imajımızı olumsuz etkilediğini unutmamalıyız. Son yıllarda turizm pazarlarımız, hatta yabancıya konut satışlarımız Avrupadan Rusya, İran ve Orta Doğuya döndü. Örneğin Antalya turizminde geçmişte Almanyaya bağımlıydık, şimdi Rusyaya bağımlıyız. Oysa biz hem Batıya hem Doğuya uzanan, demokrasisi, özgürlükleri, kültürü ile ilham veren bir ülke olmalıyız.Bunu başardığımız takdirde her alanda ve turizmde çok farklı yerlerde olacağımız açıktır. Bu nedenle iş dünyası olarak çıkış yolunun bir ayağının demokrasi reformu diğer ayağının ekonomide kurumsal reform olduğunu söylüyoruz.
SİYASET,TİCARET VE MEDYA ARASINA DUVAR ÖRMELİYİZ
Kuvvetler ayrılığı olmadan demokrasinin olmayacağını belirten Başkan Akıncı, Başkanlık sistemleri ancak senato gibi güçlü yasama ve denetleme kurumlarıyla yürüyebilmektedir. Bugün siyasetimiz ittifaklara bölünmüştür ve kutuplaşma her geçen gün artmaktadır. Milleti ve ülkemizi güçlendirmek istiyorsak siyasi kutuplaşmaya son vermeliyiz. Ayrıca artık siyaset ile ticaret, siyaset ile medya arasına da duvar örmenin zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir dedi.
KURUMLARDA LİYAKAT SAĞLANMALI
Yapısal ve kurumsal reformlara dikkati çeken Başkan Akıncı, Kurumlarda liyakat sistemini ve özerkliği sağlamalı, böylece toplumun, piyasanın ve yatırımcının kurumlara güvenini güçlendirilmeliyiz. Liyakat sistemi, şeffaflık ve kamu denetimi olmadan kurumlar ve devlet güçlü kalamaz. Devletin yürütme kurumları ister ekonomi ister diğer alanlarda olsun siyasi kurumlar değildir. Kurumlara siyasi müdahale, politika ve uygulamaların sürekli değişmesi kurumsal hafızayı yok eder ve kurumların performansını azaltır diye konuştu. Liyakat, meslek ahlakı, şeffalık,katılımcılık, kamu denetimi gibi konuların olmazsa olmaz kuralları olduğuna işaret eden Başkan Akıncı, Bu ilkeler sadece bugünün konusu, sadece hükümetin konusu değildir. Bütün kurumlar ve siyasi partiler için geçerli olan ilkelerdir. İster belediye ister eğitim ister Merkez Bankası olsun bütün kurumlar için olmazsa olmaz kurallardır. ANSİAD olarak son dönemde meslek ahlakı konusu üzerinde önemle duruyoruz. Meslek ahlakı veya meslek etiğinin kamu kurumlarında, siyasette, ticarette ülkemizin temel gündem maddelerinden birisi olması gerektiğine inanıyoruz diye konuştu.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MİLLETİ BİR ARAYA GETİRDİ
100 yıl önce bu günlerde ülkemizin yabancı güçlerin işgali altında olduğunu hatırlatan ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, Ülke olarak Kurtuluş Savaşı veriyorduk. Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum ve Sivas Kongreleriyle milleti bir araya getirdi. Gazi meclisi o günlerde her şeyin konuşulduğu, tartışıldığı bir meclisti. O beraberlik bir Ankara Hükümetine kuvvet verdi ve mücadele başarılı oldu. Keşke Cumhuriyetimiz demokrasi alanında da başarılı olsaydı ve bugün çok daha müreffeh bir ülke olsaydık. O dönem başarılamayan demokrasiyi başarmak bugün bizim borcumuzdur dedi. Demokrasiyi başarmanın ekonomik atılıma destek vereceğini kaydeden Başkan Akıncı, Türkiye özel sektörü, Antalya özel sektörü tarımı, turizmi, ihracatı, sanayisi ile dinamizmini defalarca kanıtlamış,krizleri aşmıştır. Bütün düşüncelere saygı göstererek, istişare ederek, ortak aklı bularak, ortak ilke ve değerlere sahip çıkarak ülkemizi layık olduğu medeniyet düzeyine çıkarabiliriz diye konuştu.
YENİ SEÇİM KANUNU BU HAFTA ÇIKABİLİR
Türkiye'nin çok badireli bir süreçten geçtiğini belirten Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, altı siyasi parti olarak bir araya gelmeleriyle ilgli değerlendirme yaptı. Başkanlık sistemi konusunda iktidarın da memnun olmadığı kanaatinde olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, Siyasi partiler olarak hepimiz yüzde yüz örtüşen görüşlere sahip değiliz ancak bu sistemi değiştirmeyi gaye olarak ortaya koyuyoruz. Kimse kimsenin peşinden gitmiyor, bu Türk siyasi tarihinde ilk defa oluyor. Bazen bunu koalisyona benzetiyorlar. Aslında bunun koalisyonla bir alakası yok dedi.Yeni Seçim Kanunu'nun bu hafta çıkacağını tahmin ettiğini aktaran Karamollaoğlu, alınan bu tedbirlerin, neticede iktidar partisinin aleyhine tecelli edeceğini düşündüğünü söyledi. Karamollaoğlu, Altı partinin birlikteliğiyle ilgili kanaatim, bu birliktelik devam edecek. Çünkü bu birliktelik devam etmezse, bu değişikliğin yapılması ihtimali ortadan kalkıyor demektir. Derdimiz başlangıçta Türkiye'nin normal işleyen bir hukuk sistemine sahip olması için bu değişikliğe ihtiyaç var. Şimdi bir kişinin dudaklarına bakıyoruz, oradan çıkacak karar bütün bürokrasiyi bağlıyor, kimsenin itiraz etmeye hakkı yok, itiraz etse hükmü yok zaten diye konuştu.
İTTİFAK EDİLECEK BİR KİŞİYİ ADAY GÖSTERMEMİZ GEREKİR
Gündem maddelerinin mevcut sistemi değiştirerek, eskiye dönmek olduğunu belirten Karamollaoğlu, Henüz üçüncü toplantımızı yapmadık, pazar günü bir araya geleceğiz. Bu birliktelik devam edecek dedi.Önümüzdeki seçimin en stratejik seçim olduğunu ve Cumhuriyet tarihinin bundan daha önemli bir seçimi olmadığı kanaatini taşıdığını söyleyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti;Türkiye'nin düze çıkmasının ilk şartı, önümüzdeki seçimlerde Millet İttifakı'nın mutlaka Meclis çoğunluğunu alması,cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de benim kanaatim, mutlaka bir araya gelerek, herkesin ittifak edeceği bir kişiyi aday göstermemiz gerekir. Tek aday olduğu takdirde seçimlerde netice alma ihtimali artar. Yüzde 100 diyemeyiz fakat kesinlikle artar ve bunun neticesinde de biz hemen gerekli değişiklikleri yapabilmek için kolları sıvarız.
İKTİDARLAR ŞEFFAF OLMALI
Seçim sonrasında 6 aya yada 1 yıla ihtiyaç olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, Özellikle de cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun, onun daha seçime gitmeden önce, milletin önünde, belki genel başkanların da beraber bulunduğu bir ortamda, bu belirlenen politikaları uygulayacağına dair millete söz vermesi icap eder. Çünkü belli bir zaman orada olacak tek yetkili, 'Ben teşekkür ederim, bana güven duydunuz, verdiniz, bu değişiklikleri de yapacağız,ama önümüzde daha 5 sene var' derse hapı yuttuk. Diyebilir, insanoğlu. Onun için bu konuların da mutlaka teminat altına alınmasına ihtiyaç vardır" dedi.İktidarların şeffaf olmak zorunda olduğunu belirten Karamollaoğlu,ittifakların koalisyon olmadığını, sadece bugünkü sistemi değiştirmek için yapıldığını dile getirdi.
25.03.2022 15:14:00