Antalya'nın türkü fabrikası

Antalya’nın Halk ozanı; Bölgenin Türkü Babası Yaşar Çebişli, Antalya’yı doğayı ve aşkı konu alan eserleriyle kültür elçiliği yapıyor. Çebişli “Bir insan geçmişini bilecek ki gelece taşıyabilsin…” diyor.

Antalya’nın Halk Ozanı, bölgenin sanatçıları arasında Türkü Baba olarak hitap edilen Yaşar Çebişli, Antalya’yı, Torosları, Antalya’nın tarihini, yaylalarını konu aldığı eserleriyle kültür elçiliği yapıyor. Çağın Halk Ozanı Çebişli, bize hayat hikayesini ve eserlerini anlatıyor.
Yaşar Çebişli Burdur’un Çebişli köyünde dünyaya gelmiş. İlk öğretimi ve orta öğretimi Bucak İlçesinde tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi okurken bölgesel sanatçı olarak TRT sınavlarına girer. Türkiye’nin tanına ünlü Türk Halk Müziği sanatçılarından Nida Tüfekçi ve Mustafa Sugibi sanatçıların jüride olduğu sınavdan geçer. Bir süre radyoda sanatını icra eder ancak ilerleyen süreçte ekonomik nedenlerle başka işlerde çalışarak yaşamını sürdürür, ta ki pandemi dönemine kadar. Pandemide de sürekli haberler izlediği için kendisi gibi sanatçı oğlu Ali Ersan Çebişli, Yaşar Çebişli’ye “Baba sürekli haberleri izleyip durma canın sıkılır. Eski sanatçısın al sazı eline derlediğin türküleri toparla. Duygu seli içerisinde insansın”demesiyle yeniden yazmaya, eserler üretmeye başlar.
Pandemi de yazdığı ilk eseri “Etme güzel naz eyleme”  oluyor. Şu sıralar 105’ince eserini yazan Çebişlibestelerini MESAM’a da onaylatarak kültürel mirası geleceğe taşımaya çalışıyor. Ozan Çebişli, “Şiirlerimde yaşanmışlıkları anlatıyorum. Kurtuluş savaşını, birinci dünya savaşına katılmış dedemin anılarını anlatıyorum. Nenemin Gravgaz’daki, Çebiş’teki anılarını konu alıyorum.Anılar bilgiler üstü üstü biriktiği zaman bir eser meydana geliyor” diyor.
Çebişli röportajımız sırasında ilk yazdığı şiirini okuyor;
ETME GÜZEL NAZ EYLEME
“Gönül bana naz eyleme / Naz eylerken söz eyleme/ Derdim dermanımı aştı/figanım deryaya taştı/ Aramıza bin dert girdi / Çekilecek güç kalmadı / Feryadım duyulmadı /Figanım suya döktük / Ey garip gönlüm divane gönlüm / Etme güzel naz eyleme / Şu gönlüme söz eyleme / Dilin söylediğine değil / Gönlün neylediğine gönlün neylediğine.”
ŞİİRLERİMDE YAŞANMIŞLIKLAR VAR
105’inci eseri olan “Gönlüme dost aradım” eserini anlatan Çebişli yazdığı bu eserinde Salda Gölüne ses olmak istediğini söylüyor. Ozan Yaşar Çebişli, “Şiirlerimde yaşanmışlıklar, başımdan geçen olaylar var. Şiirlerimde milliyetçilik duygusu var. Özlem var, aşk var. Bu yeşil ovada Salda Gölü’nün güzelliklerini gördükten sonra bir insanın şiir yazmamasının mümkünatı yok. Dün yazdığım 105’inci şiirimi ona hitap ettim” diye anlatıyor. Çebişli, Salda için yazdığı “Gönlüme Dost aradım” eserini şu sözlerle kaydetti:
GÖNLÜME DOST ARADIM
Gönlüme dost aradım / Bulamadım yoruldum/ Sülün gibi süzülen bir güzele vuruldum/ Aşılmayan dağ aştım gidilmeyen yol gittim / Sonu selamet sandım vardığım yerde kaldım/ Feryadımın nedeni emeğimin sebebi / Ozan Yaşar kıyamaz ciğerimin köşesi / Aşılmayan dağ aştım gidilmeyen yol gittim /Sonu selamet sandım/Vardığım yerde kaldım” 
Şiirlerinde çevresel konuları ele alıyor
Sadece Salda’ya değil Burdur gölündeki vahşi sulamadan kaynaklı su soruna da dikkat çeken Çebişli “Burdur gölü vahşi sulama nedeniyle çok ızdırap çekiyor. Yer altında bulunan ne kadar kaynak varsa bunların hepsini çekiyorlar. Bu kaynakları salma suluma nedeniyle zarar görüyor ve modern sulama yöntemlerine geçilirse göllerimiz kurtulur.Salma sulamadaki kullanılanyer altı sularının yerine doldurulması çok uzun süreleri buluyor. Burdur’un önemli şeylerinden biri dik kuyruk kuşlarıdır. Bunu içinde şiir yazdım. Bu şiirimde deBurdur’u anlatıyorum. Burdurun susuz kalmaması ve doğanın dengesi bozulmasın, dik kuyruk kuşları uçmaya devam etmesi isteğimi burada yansıtıyorum” diye aktarıyor.
GEÇMİŞTEN HİKAYERLER ETKİLİYOR
Çebişli “Beni bu duygu yoğunluğuna iten sebeplerden biri de annemdir. Kardeşler sırayla bakıyoruz. Oturduğun zaman eskilerden anlatır. Anneme geçmişten dedemi nasıldı diye sorarım,başlar anlatamaya. Annemin anlattıklarından çok etkileniyorum. Dedem, savaşta esir olmuş ve çok sıkıntı yaşamışlar. Esirlik sırasında bir sigara, bir ekmek verirlermiş. Bir tanesini onları kontrol eden askerlere vermezlerse esirlere eziyet ederlermiş. Sigarasını verirmiş ekmeği kurtarırmış. Oradan kurtulmuş dedem cesur adammış, sonra tekrar savaş çıkıyor dedem durmuyor gene savaşmaya gidiyor. Bu olayda etkilenip onun içinde; “Bir ekmeğe muhtaç oldu/Elalemin ellerinde/ Seferberlik ilan olur, koşar gider cephelere/ Hedefleri Akdeniz’dir/ Süngü takıp çatışmaya GravgazliAli Çavuş iner gelir yayla yolundan salını salını/ Gezer korkmaz eşkıyadan” diye yazdım. TRT arşivlerinde yer alıyor” dedi.
KÜLTÜREL MİRASA DİKKAT ÇEKİYOR
Antalya içinde eserler yazan Çebişli, Antalya’nın Toroslarından tutunda, kalesini, yaylalarınıkonu alan eserler hazırlıyor. Çebişli şöyle anlatıyor:
“Antalya’ya dair her şey konu alan eserler yazıyorum. Kültürel mirası tanıtıp geleceğe taşıyorum. MESAM’akayıt yaptırıyorum. Döşemealtı ilçesinin meşhur Kırkgözüneve oradaki kültürel miras olan hanlara dikkat çekmek için eser yazdık. Döşemaltı’nınKırkgöz’dekikervansayarları okadar büyük ve güzel ki; kültürel konserler, şenlikler,bir çok kültürel faaliyet yapılır.Buna sahip çıkmak lazım” diyerek Döşemealtı’nın kırkgözü için yazdığı eseri bizlerle paylaşıyor: “Döşealtı’nınKırkgözü/ Kırkgözler kaynağın özü/Yağmurla beslenir özü/Dağlarda bin bir çeşit türlü türlü öten kuş/Kırkgöz gölü doldu taştı /Nilüfer çiçeği açtı kokusu dağları aştı/ Tomurcuğu göle saçtı. Döşemealtı’nın halısı kaynatılır kök boyası/ Dokuması yün eğir ister. Yün eğirir oğlu kızı /Döşemaltı’nın yoluna döşendi döşeme taşı/ Kervansarayın içinde metresi hanı hamanı


ALANYA KALESİ
Alanya Kalesi’ne/ Gittim baktım yapısına/ Gerdan gibi surlarına/ Kurban olan denizine/ Nice sultanlar yaşadı. Selçuklunun kalesinde/ Gece gündüz görkemiyle/ Doyum olmaz heybetine/ Alaattin Keykubatın/ Otuz Mayıs şahadeti/Her yılda anılır durur/ Sultanların emaneti/Alanya’nın fidanları/Efe gibi gezenleri /Dünyada namını salmış/Mertliğiyle bilenleri” -YAŞAR ÇEBİŞLİ-


MÜHÜBE TAŞKIN


19.12.2022 15:32:59