2016 yılından önce Türkiyede ehliyet almanın çok kolay olduğunu, fotoğrafların gönderildiği ve ehliyetlerin geldiği, sınav sisteminin çok kolay olduğu dönemlerin yaşandığını aktaran Başkan Nazmi Acan,yeni gelen sistem ile bunların hepsinin kalktığını söyledi.
2016 YILI İTİBARİYLE SİSTEM DEĞİŞTİ
Direksiyon sınavına 2016 yılı itibariyle bir ciddiyet getirildiğini ifade eden Nazmi Acan, Avrupa Uyum Yasası çerçevesinde sürücü belgesi çeşitleri listesine bağlı olarak ehliyet alma sıralaması gerçekleştirdiklerini aktardı. Ehliyetler listede belirtilen yaş, tecrübe,kapsam ve süre sınırlandırılmalarına göre kişilere ehliyet verilmeye başlandı. Uygulamanın 2013de başladığını ama son şeklini 2016da aldığını söyleyen Nazmi Acan, son şekliyle sınavların zorlaştığını ama aslında işe bir ciddiyet geldiğini aktardı.
BİR SİNYALDEN KALINIR MI?
Ehliyet sınavlarının zorlaşmasıyla birlikte sürücü kursunda eğitim gören bazı öğrencilerden tepkiler aldıklarını ifade eden Başkan Nazmi Acan, Bana gelip bazen bir sinyalden insan mı kalır? diyorlar. Evet bir sinyalden insanın kalması gerekiyor. Sol sinyali vermeden direksiyon kırarsan, sağ sinyali vermeden dönüş yaparsan arkadan gelen biri size çarpar. Bir sinyalin verilmeyişi kazalara sebebiyet verebilir. O yüzden bir sinyal eksikliği bile çok önemli. dedi.
EHLİYET SINAVININ CİDDİYETLEŞMESİNİ DESTEKLİYORUM AMA...
Başkan Acan, Ben sınavların ciddiyetleşmesini desteklediğimi dile getirdiğim yerlerde Sürücü kurslarının işine geliyor diyorlar. Zannediyorlar ki onlar sınavlardan kaldığı için bizler mutlu oluyoruz ya da tek amacımız bir kişi üzerinden daha fazla para kazanmak. Sen aldın ehliyeti, trafiğe çıktın, öğretilmeyen bir hareket, kural yüzünden kaza yaptın diyelim. Bu daha kötü değil mi? açıklamalarında bulundu.
SINAVDA UFAK TOLERANSLAR GEREKİYOR
Ehliyet sınavlarında sınav yapıcıların çok ufak noktalarda öğrenciye tolerans göstermesi gerektiğini savunan Nazmi Acan,Son 1 yıldır en büyük problemlerimizden biri, L parktan çıktıktan sonra dönüş yaparken 3 buçuk metrelik bir sınır var. O sınıra tampon ucu iz düşüm olarak değdiğini hissettiğinde bile bunu indir diyor denetleyiciler. Ama bu arayı konilerle doldurmuş olsalar orada kural ihlal edilmemiş olacak. Bunun yanında bir diğer sorun ise, komisyon üyelerinin kendi araç kullanış şekline göre sınav yapıyor olmaları. Mesela denetleyici aracı nasıl kullanıyorsa ona göre değerlendirme yapıyor. Asıl cezalandırılması gereken kuralları es geçerek kendi kullanış tarzına göre yaptığı bir davranışı kural olarak uyguluyor. Sınav yapıcılar bazen ellerindeki kural listesine bağlı kalmıyor. ifadelerini kullandı.
BAZI DURUMLAR DA TOLERANS OLMALI
Sınav yapıcıların kaza riski taşımayacak durumlarda öğrenciye tolerans tanımaları gerektiğini savunan Akdeniz Sürücü Kursları Federasyonu Başkan Vekili, Antalya Sürücü Kursları Dernek Başkanı Nazmi Acan, Park sırasında tekerleğin sarı çizgide bulunması gerekiyor. Tekerlek, 50 santimden yarım santim ya da 3 milimetre dışarıda kaldığı zaman insanları bırakıyorlar. Burada bir tolerans olmalı. Tabi bu benim savunduğum bir tez. Bazı arkadaşlarım benim gibi düşünmüyor toleransın sınırı olmaz diyorlar. Benim için bu durum bir kaza riski taşımadığı için sınav yapıcılar tarafından uygulanabilir. dedi.
EZBERE DAYALI SİSTEM
2016 yılında başlayan kurallar sistemini ilk olarak Eğitim Daire Başkanı Ercan Alpayın getirdiğini aktaran Başkan Acar,kuralların getirilmesindeki ana sebebin öğrencileri direksiyon derslerine çekmek olduğunu ifade etti. Başkan Nazmi Acan, 2016 yılı öncesine kadar sürücü kursları bir başı boşluk içerisindeydi. Bu başı boşluğun önüne geçebilmek adına ilk Daire Başkanı Ercan Alpay 3 metre kriterini getirdi. Bu kriter ile birlikte sürücü kursunda eğitim gören öğrenciler 14 saatlik direksiyon dersi eğitimine ve alana gelmek zorundaydı çünkü gelmeyenler metresine kadar hesap edildiğini bilmiyordu. Ya da sınavda yapamadıklarında derse gelmedikleri anlaşılıyordu. şeklinde konuştu.
Avustralya, İsveç ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde ezbere dayalı bir sistemin olmadığını bizimde bu ezber sistemini kaldırmamız gerektiğini vurgulayan Nazmi Acan, Avrupada öğrenci aracı kullanırken sınav yapıcılar bir anda önlerine gelen bir yere park et diyorlar. Böylelikle öğrenci hem ezbere dayalı bir sistemle öğrenmiyor hem de her yere park etmeyi öğreniyor. Ama bizde şu çizgi buraya gelene, aracın şurası kaldırımın burasına bakınca böyle yapacaksın diyerek ezbere dayalı bir sistemi kullanarak öğrencilere ders veriyoruz. Bana göre bu kurallar değişmeli. Öğrenciye iki aracın arasına park etmenin mantığını öğretmeliyiz. Buna ek olarak devletin belirlediği 14 saatlik eğitim az. 14 saate insanlar sürücü olamaz. Direksiyon eğitimi en az 24 saat olmalı. 24 saat olduğunda sürücü kursunun maaliyeti artar ama artsın önemli olan kazaları önlemek dedi.
KURS AÇMAYA EMEKLİLER YÖNELİYOR
Vatandaşlar emekli olunca sürücü kursu açtıklarını ifade eden Nazmi Acan, Çok fazla el değiştiren kurs olmasına rağmen Antalya merkezde 81, ilçelerle birlikte ise 147 tane sürücü kursu var. Genelde emekli olan kişiler ihalelere girerek sürücü kursu açmak istiyorlar. İnsanlar hem emekli maaşı alıp hem de 10 bin lira para kazandıklarını görünce kardayım zannediyorlar. Oysa ki arabaların süspanse giderlerini, kaza olasılığında edecekleri zararları, vergi, kira, personel maaşı ve sigortası,araç sigortaları ya da araç muayenesini düşünmüyorlar ifadelerini kullandı.
31.08.2022 17:01:00