Kahramanmaraş'ta yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremler büyük bir yıkıma yol açtı. 9 saat arayla gerçekleşen iki büyük deprem neticesinde binlerce vatandaş hayatını kaybetti. 10 ilde yoğun bir şekilde arama kurtarma çalışmaları sürüyor.
“Türkiye’de 1939 yılında gerçekleşen Erzincan depreminden sonraki en büyük depremleri 6 Şubat 2023’te yaşadık” diyen Bilim Akademisi üyesi ve yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür,önemli açıklamaları ile dikkat çekiyor. Görür, “Biri 7,7, diğeri 7,6 büyüklüğündeki bu depremler bazı fay kollarını etkiledi. Bunlardan ilki Pazarcık fayı dediğimiz Ölüdeniz fayının devamında meydana geldi. Bu deprem daha sonra Doğu Anadolu fayının Kahramanmaraş tarafındaki, Malatya’ya kadar olan fay hatlarını kırdı. 7,7’lik ilk depremin 9 saat sonra ikinci depremi tetiklediğini gördük. O da Kahramanmaraş’ta Nurhak Dağları’nın kuzeyindeki Sürgü fayı dediğimiz kısımda meydana geldi. Yani çifte deprem yaşanmasının sebebi işte bu tetikleme” ifadelerini kullandı.
ÜST ÜSTE YAŞANMASI ETKİYİ ARTTIRDI
İki depremin kısa süre ara ile yaşanmasını da değerlendiren Naci Görür, benzer bir olayın 1766 yılında İstanbul’da yaşandığını ancak o zaman meydana gelen 7’nin üzerindeki iki depremin arasında üç ay gibi bir zaman dilimi olduğunu kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.4’lük iki depremin ardından gözler fay hatlarına çevrilirken “Malatya’nın batısında Malatya fayı, kuzeyinde Ovacık fayı var. Depremden sonra bunlarda belirli ölçüde enerji yüklenmiş olabilir ama inşallah etkilenmezler çünkü o zaman bir felaket olur. Bu bölgelerde deprem olur mu veya ne zaman olur bilemeyiz tabii ki; bunun bir matematiği yok çünkü” dedi.
DEPREMİ DURDURAMAYACAĞIMIZA GÖRE…
Depremi durduramayacağımıza göre, zararlarını azaltmak ve depreme dirençli kentler kurmanın mümkün olduğunu aktaran Prof. Dr. Naci Görür, “Türkiye’de deprem konusunda en tehlikeli bölgelerden biri Marmara Bölgesi. Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu, Marmara Denizi’nin kuzey kesiminden geçiyor. İstanbul ve Tekirdağ yerleşim alanları bu sebeple riskli bölgeler. Ayrıca Kuzey Anadolu fayının güney kolu çevresindeki Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Edremit de deprem beklediğimiz bölgeler. İzmir aynı şekilde riskli” açıklamasında bulundu.
ELAZIĞ DEPREMİ SONRASI DİKKAT ÇEKTİM
2020 Yılında yaşanan Elazığ depremi sonrasında kendisinin Malatya’nın Çelikhan, Adıyaman’ın Sincik ilçelerine ve Kahramanmaraş iline dikkat çektiğinin altını çizen Bilim Akademisi üyesi ve yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, “Buralarda deprem bekliyorum’ diye 2020 senesinde söylemiştim. Her fırsatta da anlattım. ‘Buralarda deprem olacak, önlem alın’ diye açıklama yaptığım belki onlarca videom vardır. Bütün bunları söyledim ama anlaşılıyor ki yerel yönetimler deprem hazırlığını masabaşında sürdürmüşler. Sahada evleri ve altyapıyı güçlendirmek; çevreyi, ekonomiyi afete hazırlamak, ciddi bir deprem hazırlığı yapmak gerekirdi” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu ve depremlerin bundan sonra da yaşanmaya devam edeceğine vurgu yapan Naci Görür şöyle konuştu: “Çünkü fay hatlarının düzelmesi söz konusu değil. Bu depremler levha hareketliliğine bağlı olarak gelişiyor. Türkiye’nin tektonik rejimi 13 milyon sene önce oluştu. Daha milyonlarca yıl da devam edecek. Dünyanın buradaki yapısı böyle. Depremler azalmayacak veya yok olmayacak. Bizim bölgemizde güneyde Afrika ve Arap levhası, kuzeyde Avrasya levhası, bunların arasında da Anadolu levhası var. Bu levhalar birbirine yaklaştıkça Anadolu levhasını sıkıştırıyor. Anadolu levhası da batıya doğru iki fay boyunca hareket ediyor: Kuzey Anadolu fayı ve Doğu Anadolu fayı. Bunun sonucunda depremler meydana geliyor.”
Gülşen KABAAĞAÇ
14.02.2023 12:55:26