Daha neyi bekliyorsunuz?

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yayınlanan son depremler listesi verilerine göre Antalya’da 4.7 büyüklüğünde deprem gerçekleşti. Kumluca açıklarında gerçekleşen depremde herhangi bir can ve mal kaybı olmamasına rağmen JMO Başkanı Bayram Ali Çeltik, ileride yaşanacak depremlere karşı önlem almamız için bir kez daha uyarıda bulundu.

Küçük çaplı sarsıntılar ile atlatılan 4.7 büyüklüğündeki depremde çevre halkı bir hayli tedirginlik yaşadı. JMO Başkanı Çeltik, Antalya’da zemini uygun olmayan yerlere yapılan konutlar sebebiyle açık denizlerde yaşanan depremin bile hissedildiğini söyledi. Yaşanan deprem sonrasında yerel halktan bazı vatandaşlar depremi hissetmediklerini söylerken birçoğu da özellikle lambaların sallandığını gördüklerini söyledi. Bunun nedeni olarak Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya’da imara açılmaması gereken zeminlerin imara açılarak konutların inşa edilmesinden dolayı olduğunu söyledi.

DOĞA KATLİAMI ÖNGÜRLEBİLİR

AFAD tarafından, 2 Kasım saat 20.41'de gerçekleşen depremin merkez üssü Akdeniz, Antalya Kumluca olarak belirlendi. Geçtiğimiz yüzyıl içerisinde savaşlardan ve salgın hastalıklardan daha çok doğal afetlerin insanları öldürdüğünü söyleyen JMO Antalya Şube Başkanı Çeltik, doğa katliamının öngörülebilir olduğunu ve insanların doğayı tanımadıklarını bu yüzden de uygunsuz yapılan yapılar sebebiyle depremin etkisinin öldürücü olduğunu söyledi. Başkan Çeltik, geçmişin, bugünün ve geleceğin öngörülebilir olduğunu bunun içinde bilim insanlarının istihdamının ve fay hattı incelemelerinin arttırılması gerektiğini söyledi.

SALLANTIYI HİSSETME SEBEBİ; UYGUNSUZ ZEMİN

Yaşanan deprem sonrasında yerel halktan bazı vatandaşlar depremi hissetmediklerini söylerken birçoğu da eşyaların, özellikle lambaların sallandığını gördüklerini söyledi. Bunun nedeni olarak Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya’da imara açılmaması gereken zeminlerin imara açılarak konutların inşa edilmesinden dolayı olduğunu söyledi. Zemini sağlam olmayan yapının deprem etkisiyle salladığını söyleyen Başkan Çeltik, ‘’Antalya’da imara açılmaması gereken birçok bölge imara açılmış ve hızla artan nüfusu karşılamak için vatandaşlara tahsis edilmiş. Örneğin zemin bahçe olmaya uygun ama imara açılınca kişi geliyor buraya yapı dikiyor. Deprem olduğunda da zemin sağlam olmadığı için bina sallanıyor. Zeminin sağlam olmaması, gerçekleşen depremde büyük bir etki yaratıyor çünkü deprem dediğimiz olgu bir enerjidir. Zemini sağlam olmayan her yapıyı bu enerji yıkabilir. Bu yüzden sık sık ilçe belediyelerin zemin kontrolü yapmasını istiyoruz. Zemin etüt raporu tutulan yapılarda zeminin binayı taşıyıp taşıyamacağı araştırılıyor ve bunlara göre önlem alınabiliyor. Antalya’nın özellikle Batı bölgesindeki Finike, Kumluca, Kemer ve Doğu ilçesindeki Serik ve Aksu büyük bir risk taşıyor. Bahsettiğimiz ilçelerde zemini uygun olmayan birçok bölgeye yapı dikilmiş durumda’’ açıklamalarında bulundu.

FAY HATTI ÇALIŞMALARI YETERSİZ

Akdeniz’deki ve Antalya’daki fay hatlarının incelemesi gerektiğini bunun içinde jeoloji mühendisi istihdamı yapılması gerektiğini söyleyen Başkan Çeltik, Antalya’daki fay hatları hakkında yeterli bilgilerin olmadığını ifade ederek şu sözleri söyledi; ‘’Antalya’da fay hatlarının incelenmesi için yeterli bilimsel çalışma yok. Özellikle Jeoloji mühendisleri bu konuda desteklenmeli. Antalya Büyükşehir Belediyesi ‘Deprem Çalıştayı’ ile ilk adımları attı. İlçe Belediyelerde bulundukları bölgelerde zemin kontrolü yapması gerekiyor. Türkiye’de Kuzey Anadolu Fay Hattı konusunda çok çalışma olmasına rağmen Akdeniz’deki fay hatlarından ve o hatların yaratacağı etkilerden bahsedemiyoruz. Çünkü elimizde yeterli veri yok. Sadece sistematik olan eski çalışmalarımız var. Depremin bıraktığı izler vardır. Biz de yer bilimcileri olarak bu izlere bakarak öngörüde bulunuyoruz fakat çalışma yeterli değil’’ ifadelerini kullandı.

DEPREM AFET DEĞİL, DOĞA OLAYI OLARAK KALABİLİR

Antalya’da geçmişte büyük depremler yaşadığı için gelecekte olacak depremlere karşı önlem alınması gerektiğini söyleyen Başkan Çeltik, depremin doğal bir doğa olayı olduğunu sadece insanların doğaya göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Doğa katliamının öngörülebilir ve önlenebilir olduğunu sadece insanların doğayı tanımadıklarını söyleyen Başkan Çeltik, ‘’Dünya’da sürekli deprem oluyor. Şu an bizler konuşuyor, hayatlarımıza devam ediyorken bile yerin kaç kat aşağında depremler gerçekleşiyor. Bu yüzden depremleri yok sayamayız fakat depremlerin vereceği hasarı en az seviyeye indirmek, jeolojik anlamda doğru yerlere inşa ile mümkündür. Depremi engelleyemeyiz ama zeminin nasıl davranacağını bilimsel anlamda tespit edebilir, ona göre yani doğanın istediği gibi hareket edebiliriz. Ancak o zaman, depremler afet değil, birer doğa olayı olarak kalabilecektir. Depremlerin olmadığı bir dünya mümkün değil fakat depremlerin afet olmadığı bir dünyada yaşamak ancak ve ancak bilim ile mümkündür” diye konuştu.

Ayşem SİCİM