Düden'in Suçlusu Kim?

Düden şelalesi ve çayında balık ölümleriyle sonuçlanan çevre felaketine ilişkin çalışmalarını tamamlayan ASSİM Çevre Platformu bünyesindeki Düden Şelalesi ve Çayı Su Kirliliği Önleme ve Koruma Komitesi, çarpıcı tespitlerin yer aldığı raporu açıkladı.

Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) Çevre Platformu bünyesinde geçen yıl Düden şelalesi ve çayında balık ölümleriyle sonuçlanan çevre fekaletinin nedenlerini incelemek amacıyla Düden Şelalesi ve Çayı Su Kirliliği Önleme ve Koruma Komitesi kurulmuştu. Komite çalışmalarını tamamladı ve raporlarını paylaştı.

Yaklaşık 1 yıl süren çalışmaların sonucunda hazırlanan rapor, Muratpaşa Belediyesi Erdal İnönü Kent Parkı Dağ Yakası Kafe'de düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Raporu Sağlık Yüksek Mühendisi Tokan Engin açıkladı. Sağlık Yüksek Mühendisi Tokan Engin,Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu,Akdeniz Üniversitesi Müherdislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Güray Doğan, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ve çevre gönülleri de komitenin çalışmalarına destek verdi.

KAYNAK SULAR KORUNMALI

Kirliliğin birçok nedeni olduğu belirtilerek Antalya'nın içme suyu kaynaklarının korunması için iş birliği ve eşgüdüm komitesinin acilen kurulması gerektiğini belirten Engin, raporda Antalya'nın içme suyu kaynaklarının korunması ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılması için tespitler ve önerileri aktardı. Engin açıklamasında “Kirliliğin tek bir nedene bağlı değil, yaşanan sorunun havza içerisindeki tarımsal faaliyetler, nüfus artış hızı, bölgedeki sanayi tesisleri, katı atık bertaraf sistemi, atıksuların arıtımı gibi çok boyutlu” dedi.

DÜDEN İÇİN EŞ GÜDÜM ÖNERİSİ

Engin böyle bir çevre felaketinin bir daha yaşanmaması için alınabilecek önlemleri şu şeklide sıraladı: “Valilik Başkanlığında İlgili Müdürlerin, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarının veya vekillerinden, Üniversitelerimizin ilgili çalışma alanlarında çalışan akademisyenlerden ve sivil toplum kurutuşları ile meslek odalarından oluşan bir ‘iş birliği ve eş güdüm komitesi’ kurulmalıdır. DSİ tarafından hazırlanan ve Büyükşehir - ASAT tarafından 28/12/2016 yürürlüğe konan ‘Su Havzaları Koruma ve Kontrol Yönetmeliği’ gereği Duraliler İçme Suyu Derin Kuyularının mutlak, 1. ve 2. derece koruma alanı sınırları içinde kalan Düden Çayı Su Havzası'nda, bu yönetmelikle getirilen kirlenmeyi engelleyecek, azaltacak önlemlerin belediyeler tarafından etkin bir biçimde uygulanması için 1/25 000 ölçekli Nazım Planına ve 1/ 5000 Fiziki Stratejik Planlara ve 1/1 000 Uygulama İmar Planlarına ‘Koruma Alan Sınırları’ en kısa zamanda işlenmelidir. DSİ ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü birlikte su çekimi veya atık boşaltma amacıyla açılan sondaj kuyusu denetimi gerçekleştirmelidir. Havzada yağmur suyunun atıksu ile kesişmesi önlenmeli, temiz olarak depolanarak yeşil alan sulamasında kullanılmak üzere biriktirilmesi veya çevredeki tarımsal alanların sulamasında kullanılması önerilmektedir. Havzada yağmur suyunun atıksu ile kesişmemesi önlenmeli temiz olarak depolanarak yeşil alan sulamasında kullanılmak üzere biriktirilmesi veya çevredeki tarımal alanların sulanmasında kullanılması önerilmektedir”

SİSTEMATİK DENETLEME

Döşemealtı’ndan başlayarak tüm fabrika ve iş yerlerinin sistematik denetlenmesi, tesislere düzeltici ve önleyici tedbirler aldırılması gerektiğini belirten Engin, “ASAT havza içinde Döşemealtı, Kepez ve Muratpaşa Belediyelerinde, planlı şehirleşme alanlarına hizmet sunacak,kanalizasyon şebekelerini yapma ve merkezi sisteme bağlama projelerini hızlandırmalıdır. Düden Çayı boyunca ve Düden Şelalesinin denize döküldüğü alanda zaman içerisinde değişen kirliliği ve kaynakları tespit etmek için su ve sediman kalitesini izleme istasyonu kurulmalıdır. Düden Çayı'ndaki biyoçeşitlilik kaybına yönelik bir çalışma grubu oluşturulmalıdır. Sürdürülebilir bir su ve toprak havzası kazanımlarını topluma yaygın bir biçimde yerleştirmek, halkın dikkatini çekmek ve bilgilendirmek periyodik toplantılar yapılmalıdır. Kızıllı Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi ile ilgili râporumuzun ilgili bölümünde dile getirilen değerlendirmeler ile kanıtı veya geçersizliği bu aşamada ve eldeki olanaklarla henüz ortaya konulamamış ciddi şüpheler mutlaka dikkate alınarak bu tesisin: ilgili ve uzman kamu otoritelerince entegre ve esaslı bir muayeneden geçirilerek, konulan gerekçeli teşhis kamuoyu ile paylaşılmalıdır” dedi. 

Komite adına konuşan Tokan Engin son olarak “Düden Çayı Antalya'nın atardamarıdır. Gözümüz, gönlümüz ve gayretimiz onun için olacaktır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

DOĞAYI AĞIR AĞIR KİRLETİYORUZ

Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise “Ağır ağır doğayı kirletiyoruz. Özellikle tarımsal kirliliğin hat safhada olduğunu görüyoruz. Çağımızın en büyük problemi plastik kirlilik, bölgemizdeki bütün seraların etrafında çok yoğun bir plastik kirliliği var. Seralardan çıkan atıklar seraların çevresinde bırakılıyor ve güneşte kaldığı sürece de mikroplastiklere dönüşüyor ve yağmurla beraber derelere ve en son denize gidiyor. Benzer bir çalıma için yine bölgeyi incelemeye devam ediyoruz. Kirletici unsurları,kirletenleri ve gelecekte de kirletme riski olanları belirliyoruz. Antalya Körfezi'nin en büyük kirlilik nedenlerinden biri de yağmur sularıdır. Çünkü yağmur suları şehrin bütün kirliliğini yıkayıp en sonunda denize döküyor. Buna da dikkat etmemiz lazım. Artık yağmur sularının bir yerde depolanıp, arıtılıp sonra da sulama suyu olarak kullanma zamanı geldi” diye konuştu.
18.03.2022 10:38:00