Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen, 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde adayların çoğunluğu elde edememeleri nedeniyle 28 Mayıs’ta tekrar yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Düzen, “Savaş değil, seçim yapıyoruz…” dedi.
Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen, 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde adayların çoğunluğu elde edememeleri nedeniyle 28 Mayıs’ta tekrar yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Savaş değil, seçim yapıyoruz diye açıklama da bulunan Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen, Seçim kazanmak uğruna toplumu dinli-dinsiz, vatansever-hain, illet-zillet ya da darbeciler şeklinde ayırıma tabi tutmak kabul edilemez diyerek; “ Nitekim tüm kamu imkânlarını ve resmî kurumlarını dahi seferber ederek hukuka aykırı bir şekilde yürüttükleri seçim çalışmalarında, iftira ve montaj videolarla yaptıkları kara propagandalarına rağmen istedikleri başarıyı elde edemediler. 2. tur seçimlerine az bir zaman kaldı. Yeniden sandık başına gideceğiz. İnanıyoruz ki halkımız, kara propagandalara, yandaş medya ve trollerin linç kampanyalarına, iftira ve sahte video görüntülerine aldırmadan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanı olarak görev verecek ve liyakatin, adaletin, hukukun ve istişarenin esas alındığı bir yönetime evet diyecektir” diye konuştu.
Kriz, kaos, kargaşa, şiddet, terör, kutuplaşma, adaletsizlik, liyakatsizlik, rüşvet, yolsuzluk, ahlâkî tahribat, ekonomik yıkım anlamında kendilerinin neden olduğu sorun olarak ortaya çıkan ne varsa tamamının faturasını muhalefete kesen bir siyaset anlayışının bu ülke yönetiminde söz sahibi olması en ciddî bekâ sorunu olduğunu belirten Düzen, Sorunların odağında iktidarın bizzat kendisi vardır. Sorunların nedeni olanlar sorunlara çare olamazlar diye açıklarında belirterek; “Hazineden sorumlu bakanın kendi ifadesiyle bu ülkede kazananlar kahir ekseriyet dar gelirli değil, iktidara yakın çevreler müteahhitler, çeteler, faiz lobileri ve üçer beşer yerden maaş alan, servetlerine servet katan vicdansızlardır. Toplumsal çözülmeye ve çürümeye bağlı olarak son kalemiz aile tehlikededir. Huzur ve barış gittikçe bozulmaktadır. Fuhuş, uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığı, ateizm, deizm ve benzeri sapkın akımlar, astronomik borçlar, güvenliğimizi, geleceğimizi tehdit edecek boyuttadır. Fakat belli bazı konularda toz pembe tablolar çizip ‘uçuyoruz, şahlanıyoruz’ diye algı yaparak ya da muhalefete ‘bunlar terörist, bunlar hain, bunlar dinsiz’ iftiraları atarak sorun yokmuş, her şey yolundaymış gibi hareket ederek çirkin bir kampanya yürütseler de artık mızrak çuvala sığmıyor.” İfadelerinde bulundu.
28 Mayıs’ta yapılacak olan seçimin önemine değinen ve eleştirilerde bulunan Düzen’in açıklamasının devamında, Sn. ERDOĞAN cumhurbaşkanı sıfatı ve kamu imkanlarıyla, aday gösterdiği bakanlar ise bakanlık sıfatı ve kamu imkanlarıyla şehir şehir dolaşıp millet ittifakı ve millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Sn. KILIÇDAROĞLU aleyhinde akla hayale gelmeyecek iftiralar ve yakıştırmalar yaptılar. Hiç utanmadan, sıkılmadan, Allah’tan korkmadan sahte/montaj bir videoları hakikat diyerek millete izlettirdiler.
Halbuki gerek Fetö, gerekse HDP ve terör yapılanmalarının odağında kendileri vardır. Yıllarca Fetö’ye istediklerini verdiler. Bir taraftan dini sembol ve kavramlarımıza vurgu yaparlarken diğer taraftan da İslam’ın bazı hükümlerinin artık uygulanamayacağını ileri sürerek güncellemekte ve kavramlarımızın içini boşaltmakta bir sakınca görmediler. Yıllarca okyanus ötesine selam yolladılar. PKK ve tüm terör unsurlarını koruyup kollayan, İslam ülkelerini yağmalayıp milyonlarca Müslümanı katleden ABD ve diğer koalisyon güçlerine destek vermekten geri durmadılar. ABD ile stratejik dost ve müttefik olup İsrail ile normalleştiler.
Şanlı Ay yıldızlı bayrağımızı İslam ve insanlık düşmanı terör devleti İsrail’in bayrağı ile yan yana getirip kahraman askerlerimize taşıttılar. İmralı canisinin görüşlerini benimsediklerini ve bu katilin İmralı’daki konforunu artırıp hayata dahil ettiklerini, apo posterini ve pkk bayraklarını sallamanın suç olmaktan çıkarıldığını, HDP’ye bir rol verip büyüttüklerini bizzat kendileri resmî olarak açıkladılar. Terör unsurlarını üstelik pide ısmarlayarak ülkemiz topraklarından güvenle yolcu ettiler. Şanlı ordumuza işgalci diyen terörist şarkıcıyı davet edip megri megri türkülerini beraber seslendirdiler. Fakat ne yazık ki kontrollerine aldıkları görsel ve basılı medyayı kullanarak yalan ve iftiralarına devam etmekten çekinmediler. Medya üzerinden trollerini salarak tam bir linç kampanyası yürüttüler. Biz terörün her türlüsüne lanet ediyoruz. Bugün Öcalan’dan bir mektup daha getirilse, birisi yine İmralı’ya destek için tekrar gönderilse, ya da kırmızı bültenle aranan terörist katiller cumhur ittifakı lehine TRT’ye çıkarılsa bunu sorun etmeyecek kişiler bugün kalkmış bize vatanseverlik dersi veriyor. Bizim inancımıza, mukaddesatımıza, vatanımıza, milletimize olan sevgimizi tartmak kimsenin hakkı ve haddi değildir. Tarihi bir seçime gidiyoruz. Bu seçimde yalnızca ülkemizin 13. Cumhurbaşkanını seçmeyecek, aynı zamanda çocuklarımızın geleceğine ve ülkemizin gidişatına yönelik de çok büyük bir karar vermiş olacağız.
Gayemiz, Türkiye’yi ve tüm dünyayı herkesin insan onuruna yaraşır şekilde geleceğe umutla baktığı, toplumsal barış, güven ve huzurun tesis edildiği adil paylaşımın olduğu insanca yaşanabilir hale getirmektir.” sözlerine yer verdi.
24.05.2023 11:59:42