Milletin kararının; hiçbir baskıyla, dayatmayla, yönlendirmeyle karşılaşmadan sandıkta tebarüz etmesi, demokrasimiz için başlı başına büyük bir kazançtır. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde de Türk Milleti, yine sandığı vesile kılarak mesajlarını siyasetçilere ulaştırmıştır. Sonuçlardan bağımsız olarak bu seçimin galibi öncelikle demokrasimizdir, milli iradedir, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamıdır. Seçim maratonunda kazanan; adaylardan önce Türkiye olmuş, milletimiz olmuş, uğruna ağır bedeller ödediğimiz demokrasimiz olmuştur. Bugün, AK Partiye ve Cumhur İttifakına oy verenlerle birlikte, demokratik haklarını kullanarak sandığın gücüne güç katan herkes kazanmıştır. Buradan, siyasi parti fark etmeksizin iradesini serbestçe sandığa yansıtan tüm vatandaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum. Yüksek sorumluluk bilinciyle mesai harcayan seçim kurullarımıza, sandık görevlilerimize, emniyet mensuplarımıza da samimi teşekkürlerimi iletiyorum. Seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize, şehirlerimize, mahallelerimize ve köylerimize hayırlı olmasını diliyorum.
31 Mart seçimleri, son 22 yılda girdiğimiz 18'nci sandık imtihanımız oldu. 14-28 Mayıs seçimlerindeki zaferimizden 9 ay sonra, maalesef, yerel seçim imtihanından istediğimiz, umduğumuz neticeyi alamadık. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, daha öncekiler gibi, bu seçim sınavına da yoğun bir şekilde hazırlandık.
Seçim takvimi işlemeye başladığı günden itibaren AK Parti kadroları gece gündüz demeden sahadaydı. Teşkilat mensuplarımız, İttifak ortaklarımızla uyum içerisinde olağanüstü bir özveriyle çalıştı, koşturdu, emek verdi. Biz de son iki aylık dönemde 52 farklı şehrimizi ziyaret ettik. Bu vesileyle hem halkımızın nabzını tuttuk, hem de icraatlarımızı, projelerimizi, hedeflerimizi milletimizle paylaştık. İftar ve açılış programlarıyla da toplumumuzun çeşitli kesimleriyle buluştuk. Buradan bizi muhabbetle bağrına basan tüm illerimize teşekkür ediyorum.
Genel merkezimizden il başkanlıklarına; ilçe başkanlıklarından belde, mahalle, köy temsilciliklerine; son dakikaya kadar nöbet yerlerini terk etmeyen sandık görevlilerimizin her birini ayrıca tebrik ediyorum. Cumhur İttifakında beraber hareket ettiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerime aynı şekilde şükranlarımı sunuyorum.
İttifakımıza desteğini beyan eden diğer siyasi partilerin genel başkanlarına ve mensuplarına da minnettarlığımızı ifade ediyorum. Rabbim; herkesten, partimizin, ittifakımızın, büyük ve güçlü Türkiye davamızın tüm emektarlarından razı olsun diyorum. Biz, siyasi hayatımız boyunca milletle yol yürümüş, milletin çizdiği istikametten ayrılmamış bir kadroyuz. Burada da olduğu gibi...
Kardeşlerim, sandıklar kapanmış, millet son sözünü söylemiş, kararını vermiştir. Yüksek Seçim Kurulumuz önümüzdeki günlerde kesin sonuçları açıklayacaktır. Elbette her siyasi parti kendi bünyesinde seçim sonuçlarını analiz edecektir. Biz de partimizin organlarında 31 Mart seçimlerinin neticelerini açık yüreklilikle değerlendireceğiz, özeleştirimizi cesaretle yapacağız. Henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte sandık sonuçları bize ülkemiz genelinde irtifa kaybı yaşadığımızı gösteriyor. Elbette yerel bazda yaşanan bu gerilemenin sebeplerini masaya yatıracağız. Kaybettiğimiz, geriye düştüğümüz her yerde, sebepleri çok iyi tespit edecek ve gerekli müdahalelerde bulunacağız.
Milletimizin teveccühüne mazhar olduğumuz yerlerde ise bu güveni boşa çıkarmamak için her zamankinden daha fazla çalışacağız. Ama hiçbir surette milletimizin kararına hürmetsizlik etmeyeceğiz. Milletle inatlaşmaktan, milli iradeye rağmen hareket etmekten, milletin takdirini sorgulamaktan, bugüne kadar olduğu gibi, yine uzak duracağız. Milletin sandıkta verdiği mesajları en isabetli, en objektif bir şekilde akıl ve vicdan terazimizde tartarak, gerekli adımları mutlaka atacağız. Bunun için önümüzde yaklaşık 4-5 yıllık bir süre var. Bu süre zarfında yanlışımız varsa düzelteceğiz.
Eksiğimiz varsa tamamlayacağız. Doğrularımızın sayısını artıracağız. Bir sonraki seçimlere kadar olan dönemi, her açıdan kendimizi yenilediğimiz, hatalarımızı telafi ettiğimiz kapsamlı bir muhasebe zeminine dönüştüreceğiz. Burada bir gerçeği de ifade etmekte fayda görüyorum. Geçen sene bu zamanlar başlayan genel ve yerel seçim maratonu bugün artık tamamlanmıştır. Son bir yıldır ülkemizi, milletimizi ve ekonomimizi yoran seçim defterinin bugün itibarıyla kapanması bile büyük bir kazançtır.
Türkiye'nin önünde hazine değerinde 4 yıldan fazla bir süre vardır. Bu zamanı hep birlikte çok iyi değerlendirmemiz önemlidir. Milletin ve ülkenin vaktini çalacak tartışmalarla bu dönemi heba edemeyiz. İktidardaki 21'inci yılını tamamlamış bir siyasi parti olarak, hem hükümette, hem de yerel yönetimlerde mesuliyetlerimizin farkındayız. Deprem bölgesinin yeniden ihyası ve ekonomideki sıkıntılarımızın giderilmesi başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerine daha fazla eğileceğiz.
Ekonomide yol haritamız olan Orta Vadeli Program ve 12'inci Kalkınma Planımızı bugüne kadar kararlılıkla uyguladık. Ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek popülist adımlardan uzak durduk. Enflasyon başta olmak üzere uyguladığımız ekonomi programımızın olumlu sonuçlarını, yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. İş dünyamızdan bürokrasiye, esnafımızdan çiftçimize, tüccarımıza, işçimize, öğrencilerimize kadar herkes kendi asıl gündemine odaklanabilecekler.
Başarılı operasyonlarımız sayesinde iyice köşeye sıkıştırdığımız bölücü terör örgütüne, ölümcül darbeyi mutlaka indireceğiz. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum… Güney sınırlarımızın ötesinde bir "teröristan" kurulmasına izin vermeyeceğiz.
15 Temmuz darbe girişiminin faili FETÖ ihanet şebekesinin son kalıntılarını da temizlemekte kararlıyız. Seçim sürecinin geri plana ittiği konuları süratle gündemimize alarak, gerekli adımları hızlı bir şekilde atacağız. Türkiye'nin uluslararası rolünü; sözünün ağırlığını, küresel barışın tesisindeki anahtar konumunu güçlendirecek hamleleri devam ettireceğiz.
Kardeşlerim, buradan bir kez daha milletimize ve tüm Türkiye'ye söz veriyoruz. 85 milyonun her bir ferdinin refahını, huzurunu, güvenliğini ve umutlarını artırmak için durmadan, dinlenmeden koşturacağız. Mazlumlara sahip çıkacak, ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşacak, nerede bir zulüm varsa zalimlerin karşısında dimdik duracağız.
Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da eser ve hizmet siyasetimizle farkımızı ortaya koyacağız. Milletimizin yetki verdiği yerlerde "gerçek belediyecilik" vizyonumuzu inşallah kararlılıkla hayata geçireceğiz. Milletimizin farklı tasarrufta bulunduğu yerlerde de güveni yeniden inşa edecek, çok daha güçlü bir şekilde gönülleri fethetmenin yollarını arayacağız. Son 21 yıldır nasıl reformlarımızla, icraatlarımızla, yatırımlarımızla, projelerimizle konuştuysak. İnşallah önümüzdeki 5 sene boyunca da bu çizgimizden sapmayacağız."