Yapımcılığını BBO Yapım'ın üstlendiği 40, Jülide Ateş'in sunumuyla, Haber Global ekranlarında her Perşembe ekrana gelmeye ve gündem yaratmaya devam ediyor.
Jülide Ateş 24 Eylül Perşembe gecesi 40ta; Milli Eğitim, Kültür ve Turizm eski Bakanı, Isparta Milletvekili, ANAP Eski Genel BaşkanI Erkan Mumcuyu konuk etti.
Yapımcılığını BBO Yapım'ın üstlendiği, Jülide Ateşin sunduğu 40 Programı'nda Erkan Mumcuya 40 soru yöneltildi. Mumcu, soruların büyük çoğunluğunda 2 dakikalık süreyi aşarak, ek süre hakkını kullandı.
İşte Erkan Mumcuyla 40'tan satır başları:
BABACAN VE DAVUTOĞLU TEKLİF GETİRMEYİ DÜŞÜNDÜLER AMA BEN, DURUŞUMLA BUNU İMKANSIZLAŞTIRDIM
JÜLİDE ATEŞ: ERKAN MUMCU BABACAN YA DA DAVUTOĞLUNDAN TEKLİF ALDI MI?
ERKAN MUMCU: Bizim memlekette bir söz vardır,ne kızı ver, ne dünürcüyü küstür derler; ben bu tür yoklamala karşı net bir tutum takındığım için, yoklamadan davet düzeyine geçilmesine izin vermediğim için de kimse beni davet etmedi! Gerçekte etmeyi düşündüler mi? Zannımca evet! Ama ben duruşumla bunu imkansızlaştırdım.
TÜRKİYEDE SİYASET 2 YÜZLÜ, MEDYA ÇOK YÜZLÜ!
JÜLİDE ATEŞ: MEHMET AĞAR MERKEZ SAĞA İHANET Mİ ETTİ?
ERKAN MUMCU: Bir kişiyle açıklanamaz sosyal toplumsal olaylar. Bu konuya dair bütün sorulara cevap veren yegane insan benim ve benden başka hiç kimseye bu soru sorulmuyor. Ben bu durumu Kan kırmızı pazartesi sendromu olarak niteliyorum. Markizin Kırmızı Pazartesi romanındaki hikaye. Mağdur bilmez ne olacağını, herkes bilmekte ve herkes susmaktadır. Bu konu Türkiyede siyasetin 2 yüzlülüğünü, medyanın çok yüzlülüğünü ve çıkar odaklı siyaset ve iletişim tutumlarının hepsinin birlikte yansıdığı çok iyi bir örnektir. Ben söyleyeceğim her şeyi söyledim, yapılabilecek, akla gelebilecek bütün yapıcı olasılıkları zorladım, bütün fedakarlıkları yaptım, tarih buna tanıktır. Milyonda 1 bile kusur atfedilmesini kabul etmiyorum. Bu konunun esasını aslında biliyor olduklarından aslında hiç kuşku duyulmayan insanlara neden hiç kimse hiçbir soru soramıyor! Niçin?
ANAP DYP BİRLEŞMESİNİN MÜMKÜN OLMAMASINDA EN BÜYÜK PAY FETÖNÜN!
JÜLİDE ATEŞ: ANAP DYP BİRLEŞMESİNİ FETÖ MÜ ENGELLEDİ?
ERKAN MUMCU: Bence ANAP & DYP birleşmesinin mümkün olmayışında en büyük pay Fetönündür! Kanaatim budur. O günlerdeki gözlerimlerim, işittiklerim, bana anlatılanlar ve sonradan tarihin nasıl aktığına baktığımızda bu konuda en küçük bir kuşku duymuyorum. Bunların kanıtları aslında gün gibi ortada duruyor, özel bir konu ama; çok ayıp şeyler bunlar Sn. Mehmet Ağarın gene başkanlığında seçime gitmeyi kabul etmiştik,bütün bunları bu birleşmenin yaratacağı enerjiden kaçmasın kaçamasın diye bu fedakarlıkları yapmıştık.. Ama sonunda yine kaçmak zorunda kaldı. Niye? Bu sorunun kendisine sorulması lazım. Benim için artık bu mesele kapanmıştır. Geçmişin bugüne katacağı çok fazla bir şey yok, artık gelecekten bakmalıyız ülkeye. Bu eski siyaset kafasının, entrikacı siyaset anlayışının ne yaptığını, ne ettiğini, Türkiyeyi nereye getirdiğini gördük. Bunları tartışmayı değerli bulmuyorum. Tarihin çöplüğüne gömüldüler. Bugün nerede olduklarının hiçbir önemi yok.
ÖZALDAN KALMA SİGORTA BORÇLARINI BİLE ŞAHSİ İMKANLARIMLA ÖDEDİM!
JÜLİDE ATEŞ: ERKAN MUMCU TURGUT ÖZALIN MİRASINA İHANET Mİ ETTİ?
ERKAN MUMCU: Baştan sona yalan, uydurma,tutarsız, haysiyet sahibi bir insanın yapması gereken şey, İçişleri Bakanlığından teyit edilmiş bir bilgiyi savcılara vermesidir. Ben böyle söylediğini şimdi sizden duyuyorum. Bu vesile ile söylüyorum. Hemen bir savcılığa gitmelidir. Adamlık onuru olan bunu yapar.
Ben rahmetli Özaldan kalma sigorta borçlarını bile şahsi imkanlarımla ödedim. Anavatan Partisinin varlığını en genişleten genel başkanım. Anavatan Partisinin tarihinde partinin varlığı benim yapabildiğim kadar genişlemedi. Bunlar belgeli şeyler, Cumhuriyet Savcılığının denetiminde olan şeylerdir, sürekli denetlenir. Kanıtı belgeleri vardır. Kıdem tazminatları ödenmemiş insanların tazminatlarını, kendi imkanlarımla bağışlar sağlayarak ödeyerek ayrıldım. Bunu hiç kimse yapmazdı. Bunu ancak onurunu her şeyin üzerinde tutanlar yapardı. Onurlu insanlar açık ve net konuşurlar.
MELİH GÖKÇEKİ EVİMDEN GÖNDERDİM!!!
JÜLİDE ATEŞ: MELİH GÖKÇEK, İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ ERKAN MUMCUYU TEHDİT ETTİ Mİ?
Hayır. Ancak şayet 2367 meselesi ile ilgili,oylamalara katılıp katılmaması meselesi ile ilgili; siyasi partiler kanununa göre, partinin hakkı olan hazine yardımı fiilen ödenmiyor. Bu meselede yardımcı olmayı önerdi, ben de şimdi burada ağzıma almaktan imtina edeceğim sözler söyleyerek kendisini reddettim ve evimden gönderdim. Bunun tanıkları var,dolayısıyla bu kısmı geçelim! Ancak o gazeteci arkadaşın biraz edepli olmaya öğrenmesi lazım. Ben siyasete girmeden önce de varlıklı bir adamdım, bugün ki varlığım siyasete girmeden öncekinden az. Ben 23 yaşında hangi otomobile biniyorsam, şimdi onun 10 yıl yaşlanmış modelini biniyorum. 25 yaşımda sahip olduğum varlıktan daha fazlasına bugün sahip değilim. Bundan dolayı gocunmuyorum. Beni tekstil piyasasının büyükleri iyi bilir.
İTİRAZ DİLEKÇESİNE İMZA ATAN İSİM ABDULLAH GÜL VE BÜLENT ARINÇ
JÜLİDE ATEŞ: 2007 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE ASKER SİZE BASKI KURDU MU?
ERKAN MUMCU: Hayır. Meselenin Abdullah Gül ile alakası yok. 2007 sürecinin 2005ten itibaren hazırlandığını, 367 tezinin asıl sahibinin daha Turgut Özalın cumhurbaşkanlığı seçimine itiraz, Anayasa Mahkemesine itiraz dilekçesine imza atan 2 isim olarak Abdullah Gül ve Bülent Arınç olduğunu bir kez daha söylemek istiyorum. 2007 Cumhurbaşkanlığı süreci,birinci 367 tezi yüzünden kesilmedi. Anayasa Mahkemesinin kararı beklenmeden,yani birinci tur ile ikinci tur arasında Anayasa Mahkemesinin bir karar verecekti; Anayasa Mahkemesi 367 gerekli deseydi ben zaten o genel kurula girecektim. Çünkü bu mahkemenin demokrasiye müdahalesi anlamına gelecekti. Bu anlattığınız okuduğunuz haberlerin çoğu Fetö tarafında uydurulmuş ve Fetönün bu olaydaki rolünü gizlemek üzere uydurulmuş yalanlardır. Bu yalana alet olanların çoğu da Fetö işbirlikçileridir. Bundan hoşlanmayan insanlar çeşitli yalanlar uydurdular. Ses kaydı olanlar Fetöcüler. Niye çıkarmadılar o ses kayıtlarını? O darbe komisyonlarına niye beni çağırmıyorlar? Herkes hakkımda konuşuyor, benim ne söyleyeceğim niçin merak edilmiyor?
VECDİ GÖNÜL!
JÜLİDE ATEŞ: ERDOĞAN 2007DE NEDEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMADI?
ERKAN MUMCU: Vecdi Gönül konusunda bir mutabakatı olduğuna dair güçlü bir ..
Olmak istemedi yada olmadı. Kafasındaki aday başka birisiydi bunu biliyorum. Fakat bunları açıklayıp açıklamamak kendi takdirinde olan bir şeydir. Ben 2005 yılında kendisine bir mektup yazdım. Vecdi Gönül konusunda güçlü bir mutakabatı olduğuna dair, güçlü bir haber kaynağıma dayanarak söyleyebilirim. 2005 yılında kendisine ben mektup yazdım, aynı mektubu Hürriyet Gazetesine verdim. 2005 yılı temmuz ayı Mumcudan Başbakana mektup diye ararsa insanlar, o mektubu okuduklarında 2007de Türkiyenin başın gelecebilecekler konusunda nasıl bir öngörü ortaya koyduğumu ve neyi çözüm olarak önerdiğimi göreceklerdir. Türkiyenin selameti, Türk demokrasisi adına. Bunu kim imkansızlaştırdı? Orada önerdiğim çözümü kim imkansızlaştırdı. En önce meclis başkanı sıfatıyla Bülent Arınç. Ne için imkansızlaştırdı? 2007ye giden süreçte Ak Parti iç iktidarının bölüşülmesine ilişkin bir kavga vardı o kavganın tarafları belliydi! Şimdi bir adres daha vereceğim size Akşam Gazetesinde bir ropörtaj yaptım. O ropörtajı okuyanlar 2005den 2007ye kadar Türkiyenin başına ne geldiğini anlayabilir. Hatta önceden haber verdiğimi anlayabilir. İnsafınız varsa izanınız hep açık olur. Ben öyle gördüm ve bunların belgeleri de var. Bugün bile aile içi suçlar işlendiği için kimse gerçeği söylemiyor.
FAZIL SAYIN YASAĞINDA KENDİSİNİ GİZLEYEN KİŞİ RAHMETLİ ŞAKİR ECZACIBAŞIDIR
ERKAN MUMCU FAZIL SAYA SANSÜR UYGULADI MI?
Hayır çünkü ben her şey olup bittikten,basında haber olduktan sonra öğrendim. Bu konuda esasında kendini gizleyen kişi hakkın rahmetine kavuştu ama; Şakir Eczacıbaşı. O bakanlığın bu konuda hoşgörü göstermeyeceği tezini öne sürerek, kendisi talep etmiş. Haberim bile yoktu. Ben anlıyorum, vakfın ilişkilerinin siyasetle gerilmemesini istemesini de anlayışla karşılıyorum. Ama bunu bizi alet ederek, özellikle basındaki lobi imkanlarını kullanarak meseleyi buraya sıkıştırmış olmasını çok hazmetmiş değilim. Haberim bile yok! Birisi amigo gibi bağırtılıyor, öbürü öbür taraftan başka bir şey. Bunu şerefimle temin ederim. Bu kadar.
KÜRTLERİN SEÇTİKLERİNİ ŞEYTANLAŞTIRMANIN TÜRKİYEYE FAYDASI OLMAZ
JÜLİDE ATEŞ: SELAHATTİN DEMİRTAŞ KAHVALTIYA GELSE KABUL EDER MİSİNİZ?
ERKAN MUMCU: Memnuniyetle. Ben Selahattin Demirtaşı milletimizin bir mensubu olarak ve milletimizin önemli bir kesiminin seçmiş olduğu bir adam olarak memnuniyetle kabul ederim. Ama daha önemli bir şey söyleyeceğim, Türkiyede Kürt meselesinin barışla neticelenmesi, demokratik ve Türkiye bütünlüğü içinde çözümlenmesinin imkansızlaştıracak politikaların tamamı ister milliyetçilik adına yapılıyor olsun, ister bölücülük adına olsun ülkeye millete ihanettir. Türkiyedeki Kürt seçmenin seçtiği siyasi partinin,anayasal sınırlar içinde özgürce siyaset yapabiliyor olmasını Türkiyenin bütünlüğü için bir teminat olarak görmek gerekir diyorum. Kürtlerin seçtiklerini şeytanlaştırmanın Türkiyeye hiçbir faydası olmaz ve Türkiyenin bölünme sürecine katkı yapar, hızlandırır. Ben karakter olarak kalben milliyetçi bir adamım, ve milletimi ülkemi seviyorum, bu sevgi adına bu düşmanlaştırma politikalarının hepsine olumsuz bakıyorum. Son 20 yılda olan her şeyin arka planında bu Kürt barışının imkansızlaştırılması vardı! Buna lütfen özel bir dikkatle bakalım!
AHMET HAKANLA ÇAY BİLE İÇMİŞLİĞİM YOK!
JÜLİDE ATEŞ: AHMET HAKANLA ORTAKLIK YAPTI MI?
Ahmet Hakanla ortak akşam yemeği, öğle yemeği, çay bile içmedim. Dolayısıyla böyle hiçbir ilişkim yok. Cem Küçük bu iddiaları yüzünden mahkemeye verdim, mahkum oldu, tazminatını ödedi.
25.09.2020 11:50:00