‘GELİR ARTMIYOR, ALINAN YETMİYOR’

Büro Memur-Sen 2025’in ilk altı ayı için memur maaşları ile memur emeklilerinin aylıklarına yüzde 15 zamma ek yüzde 10 refah payı istiyor. Büro Memur-Sen Antalya Şube Başkanı Ünal Hisarkaya, sabit gelirlilerin kira, elektrik, doğal gaz ve gıda gibi zorunlu harcamalarındaki fiyat artışının, açıklanan enflasyonla uyuşmadığını söyledi.

KAMU GÖREVLİLERİ MAĞDUR OLUYOR

“Türkiye büyürken, güçlenirken, bu kadar büyük işler başarırken kamu görevlilerimizi mağdur konumuna düşürmeyin” diyen Ünal Hisarkaya, memurların vergi oranının yüzde 15’e sabitlenmesi gerektiğini belirtti. Hisarkaya, alım gücünün aşağı doğru baskılandığı bir süreçten geçtiklerini belirterek, çalışanların enflasyona ezdirilmeyeceği yolundaki sözlerin askıya alındığını söyledi.

Yürürlükteki toplu sözleşme kanununun çözüm üretmekten uzak olduğunu savunan Hisarkaya, memurlar olarak kanunun değiştirilmesini istediklerini kaydetti.

Ünal Hisarkaya, “Değişimden ve dönüşümden korkulmamalı, adil toplu sözleşme düzeninin önü açılmalıdır” dedi. Yüzde 15 zam ve yüzde 10 refah payı talebini tekrarlayan Başkan Hisarkaya, hükümetin “Enflasyona ezdirmeyeceğiz” vaadinin askıya alındığını söyledi.

SÖZLER ASKIYA ALINDI

Başkan Ünal Hisarkaya, “Enflasyona ezdirmeyeceğiz sözünün askıya alındığı, sahanın beklentilerinin arttığı, sahaya yönelik yapılanların ise azaldığı bir dönemdeyiz. Bu yüzden bugün bu durumu haykırmak, sesimizi duyurmak için; kamu görevlilerine reva görülen yüzde 11,54 zamma karşı “Gelirimiz Artmıyor, Aldığımız ise Yetmiyor” diyerek Hazine ve Maliye Bakanlığının önünde eylemdeyiz. Yıllık enflasyon yüzde 44,38 olarak gerçekleşti. Hepimiz hissedilen enflasyonun, açıklanan enflasyon ile yakından uzaktan ilişkisinin olmadığını biliyor ve yaşayarak görüyoruz. Sabit gelirlilerin; kira, elektrik, doğalgaz, gıda ve diğer zorunlu harcamalardan oluşan sepetinin; açıklanan enflasyonla uyuşması mümkün değil. Enflasyonu, elektrik faturasının ödendiği yere değil faturayı ödeyene sormak gerek. Yumurta fiyatını, reyondaki etikete değil yumurtayı alan emekçiye sormak gerek. 1 yılda doğalgaz yüzde 60, elektrik ve akaryakıt yüzde 40, Market-Pazar enflasyonu ise en az yüzde 100 artmış durumda. Yılbaşından itibaren ekmeğe yüzde 25 zam geldi. Kiralar ise en az yüzde 60 yükselecek. Sabit gelirlilerin yaşadığı darlığı yüzde 44 olarak yorumlamak bu yüzden mümkün değil. Hayatın içinde yaşayan ve bu süreçte birçok zorlukla karşılaşan sabit gelirlilerin tamamı; ne enflasyon rakamına anlam verebiliyor, ne de yüzde 11,54 maaş artışını hazmedebiliyor.”

VERGİDE ADALET İSTEMİ

Devletin alacaklarını 12 ay, 365 gün boyunca yüzde 43,93 oranında garantilerken Kamu görevlilerine aktarılacak payın maliyet ve gider olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizen Büro Memur-Sen Antalya Şube Başkanı Ünal Hisarkaya, şunları söyledi: “Biz devletin maliyet ya da gider unsuru değiliz. Biz kamu hizmetinin vazgeçilmez kaynağıyız. Yöneticilerin ve karar alıcıların bu bakış açısına sahip olmasını bekliyoruz. Bu yüzden, ayın 15’inde alacağımız maaşlarda; kayıplar telafi edilsin, refah payı verilsin, alım gücü tamir edilsin istiyoruz! Bunu gerçekleştirmek için düşünmeye, araştırmaya, yöntem aramaya gerek yok! 7. Dönem Toplu Sözleşme masasında teklif ettiğimiz %15 artışı ve %10 refah payını ilave olarak yansıttığınız takdirde, bu sorun çözülecektir. Yırtık, dikişle kapatılabilecek durumdayken önlem alınmalıdır. Aksi takdirde zaman kaybedildikçe yama da tutmayacaktır. Gelirde adaletin yolu, vergide adaletten geçer. Maaşlarımız zaten yeteri kadar artmıyor, Gelir vergisiyle verilen zamlar da elimizden alınıyor. Asgari ücret bile bir üst dilime giriyor. Sizce gelir vergisi sistemi adil olabilir mi? Gelir vergisi sistemi; vermenin değil almanın, adaleti tesis etmenin değil gelir dağılımını bozmanın derdindedir. Biz sorunları azaltalım, sorunlu alanlardan sıyrılalım diye uğraşıyoruz. Sorun çözmek yerine sorunları büyütmenin, sayısını artırmanın; kimseye faydası yok. Vergide Adalet için kamu görevlilerinin vergi oranları %15’e sabitlenmeli, zamları elimizden alan yöntemden vazgeçilmelidir.”

TASARRUF TEDBİRİ İLE ENGELLENİYOR

Memurların bazı haklarının ise tasarruf tedbirleri adı altında ellerinden alındığının altını çizen Başkan Ünal Hisarkaya son olarak şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir yerinde imzalanan Toplu Sözleşme hükümlerinin sonradan engellenmesi söz konusu olamaz. Masada ‘Evet’ denileni sahada eksiksiz uygulamak Kamu İşvereninin asli sorumluluğudur. Servis hizmetinde bu hatadan gecikmeden dönüldüğü için kamu görevlisi de kamu hizmeti de olumsuz etkilenmedi. Koruyucu Giyim ve fazla çalışma ücreti kazanımlarımız Tasarruf Tedbirleri kapsamında halen engelleniyor. Koruyucu giyim maddesini adil şekilde uygulayan yöneticilere zimmet çıkarılıyor. Toplu sözleşme hükmünü uyguluyor diye yöneticilere ve kamu görevlilerine zimmet çıkaran başka bir uygulama örneği var mı? Bu yanlıştan da acilen dönülmesini bekliyor, koruyucu giyim kazanımının ve fazla çalışma ücreti hakkımızın eksiksiz verilmesini istiyoruz. Aksi takdirde, masada imzalayıp sahada uygulamamak, toplu sözleşme masasını da Kamu İşveren Heyetini de değersizleştirir. Dönem Toplu Sözleşme, 4688 sayılı Kanunla yürümez, sonucunda da çözüm üretemez. Bunu bildiğimiz için 4688 sayılı Kanun’un değişmesi gerektiğini kayıt altına aldık. Değişimden ve dönüşümden korkulmamalı, adil toplu sözleşme düzeninin önü açılmalıdır. Biz kamu görevlilerinin gelirlerini artırmak için mücadele ediyoruz. Kamu işvereni de bu noktada önce niyet etmeli, sonra gayret göstermeli, sonucunda da adil karar üretecek düzenlemeleri hayata geçirmelidir.” 

Haber: Gülşen KABAAĞAÇ


10.01.2025 10:35:47