Antalya’da ikamet eden isimlere, Antalya’yı tercih edecek farklı şehirlerde ve
ülkelerde bulunan kesime de açıklamalarında yer veren Orhan, “Üniversiteye gidilen yer ve tercih edilen bölüm, öğrencinin kişisel ve profesyonel yaşamın üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olacak” dedi.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları için heyecanlı bekleyiş sona erdi ve milyonlarca öğrencinin beklediği sınav sonuçları dün açıklandı. 17-18 Haziran tarihinde Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) oturumlarına sınavlarına giren adaylar, ÖSYM’nin sonuç sorgulama ekranı üzerinden sınav sonuçlarını ve aldıkları puanları görüntüledi. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının, ‘sonuc.osym.gov.tr’ adresinden ilan edilmesinin ardından tercih sürecinin de 27 Temmuz 2023 ve 8 Ağustos 2023 tarihleri arasında olacağı açıklandı.
EĞİTİM DURUMLARI KANITLANACAK
Tercih kılavuzunun kısa sürede yayımlanması beklenirken, sınav sonuçlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Eğitim Sorunları Derneği (ESODER) Başkanı, Sosyolog/Eğitim- Aile Danışmanı Rukiye Orhan, bu yıl da Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasıyla üniversite sınavı maratonun son aşaması olan tercih döneminin de başlamış olduğunu söyledi. Orhan, diğer sınavlara oranla Yükseköğretim Kurumları
Sınavı’nın çok kişini eğitim durumlarını kanıtlamak amacıyla girdiği bir sınav olduğunun altını çizdi.
“ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNİN ÖNEMİ ARTIYOR”
Günümüzde çocukların okula başladığı andan itibaren hayatlarının önemli bir kısmı çeşitli sınavlara hazırlanarak geçirdiğini kaydeden Orhan, “Her öğrenci ve ailesi daha iyi bir akademik eğitim için emek harcıyor. Bu nedenle öğrenciler çeşitli sınavlara hazırlanarak zamanını geçirmek durumunda kalıyor. Üniversite eğitimi almanın önemi her geçen gün biraz daha artıyor. Hedeflediği mesleğe sahip olmak isteyen pek çok kişi, eğitim durumlarını
kanıtlamak amacıyla sınavlara giriyor. Bu sınavlardan biri de üniversite sınavı oluyor.
Üniversite eğitimi almak isteyen herkesin belli başlı üniversite sınavlarına girip gerekli puanı alması gerekiyor” dedi.
“EK YERLEŞTİRME ŞANSI UNUTULMAMALI”
Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarının açıklanmasıyla üniversite sınavı maratonun son aşaması olan tercih döneminin de başladığını hatırlatan Orhan, “Sınav sonuçları açıklandıktan sonra, öğrencinin sıralamasına göre tercih yapmaya hak kazandığın bölümü ve üniversiteleri öncelikle belirlemeli. Sıralamaya göre tercih listesi hazırlamak, genellikle puana göre hazırlamaktan daha geçerli bir yöntemdir. Her yıl boş kontenjanlar için üniversite ek yerleştirilme şansı olduğu da bilinmeli. Çünkü, yerleştirme sonuçları açıklandıktan sonra ÖSYM ek tercihler için boş kontenjanları açıklar. O nedenle sürekli takipte olmalı. Üniversite ve bölüm seçimi yaparken tercih kılavuzunda yer alan ‘Özel Koşullar ve Açıklamalar’ bölümünü mutlaka dikkatlice hatta aile ile veya rehber öğretmen/danışman ilebirlikte incelemelidir” diye konuştu.
“BİRÇOK ÖĞRENCİ DUYGULARIYLA TERCİH YAPIYOR”
Üniversite, bölüm, şehir tercihinin; öğrencinin ve hatta ailesinin, hayatında vereceğin en önemli kararlardan biri olduğunun altını çizen Orhan, “Üniversiteye gidilen yer ve tercih edilen bölüm, öğrencinin kişisel ve profesyonel yaşamın üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olacak. Her yıl binlerce öğrenci, tercihlerinde yapılan hatalar sonucu istenmeyen sonuçlarla
karşılaşabilmekteler. Birçok öğrenci duygularıyla, içgüdüsel hislerle ya da çok sınırlı kıstaslara bağlı olarak üniversite tercihi yapıyor. Zamanın neler getireceğini elbette bilemeyiz, ancak bu kadar önemli bir kararı da günümüz şartlarını göz önüne alarak ince eleyip sık dokuyarak vermek gerekir” şeklinde konuştu.
“ULAŞTIĞIMIZ NOKTA; TERCİHLERİMİZİN TOPLU SONUCUDUR”
Hayatımızın her aşamasında tercih yapmak durumu kalındığını, birkaç seçenek arasında tercih yaparken en önemli aşamanın kişinin kendisine uygun olanı seçmesi ile oluştuğunu kaydeden Orhan, “Sonuçta ulaştığımız her nokta daha önce yaptığımız bütün tercihlerimizin toplu sonucudur. Üniversite tercihinde bulunurken; konum, büyüklük, maliyet, akademik kalite,
kampüs güvenliği, yan dal olanakları, sosyal olanaklar gibi çeşitli faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sayede tercih listen daralacaktır. Böylece o okulun sana uygun olup olmadığına ailece karar verebilirsiniz” ifadelerine yer verdi.
“AİLENİZ GÖRE DEĞİL, KENDİNİZE GÖRE TERCİH YAPIN”
Yaşantımızdaki doğru tercih konularından bir tanesinin ‘meslek ve üniversite seçimi’ olduğunu yineleyen Orhan, şöyle devam etti; “Öncelikle tercih sürecinde okumak istenilen bölümde kararlı olmak gerekli. Seçimi yapılacak olan bölüm yani meslek, ömür boyu yapılacaktır. Kendi kişiliğinize en uygun olduğunu düşündüğünüz ve yaşamak istediğiniz hayatı planlayarak seçiminizi yapın. ‘Ailem, sevdiklerim kırılmasınlar, puanım çok iyi boşa gitmesin’ gibi düşüncelerle pek okumayı düşünmediğiniz bir üniversite veya bölümü
seçerseniz ilk adımda yanlışı atmış olursunuz. Tercih listenizi en yüksekten en düşüğe doğru değil, okumayı en çok istediğiniz bölüm ve üniversiteye göre oluşturun.”
“ÖNCE BÖLÜMÜ SONRA ÜNİVERSİTEYİ TERCİH EDİN”
Tercih edilen bölümün alınan puan ile doğrudan bağlantılı olmadığı durumlarla da karşılaşıldığına dikkat çeken Orhan, “Tercih listenizi en yüksekten en düşüğe doğru değil, okumayı en çok istediğiniz bölüm ve üniversiteye göre oluşturun. Çünkü üniversite yaşamız sizin gelecek mesleğiniz kapılarınızdan birisi. Girmiş olduğunuz bölümü yani mesleğinizi severek yapmanız derece önemli. Bu nedenle öncelikleriniz arasında; ısrarla, severek ve istekle okuyacağınız bölümler yer almalı. Tercih listenizi oluştururken bölüm konusunu netleştirdiğinizde ikinci basmak hangi üniversiteyi tercih edeceğiniz olmalı” ifadelerini kaydetti.
“VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE AYNI KISTASLAR GEÇERLİ”
Tercih listesi oluşturulurken belirli sorulara netlik içerisinde yanıt verilmesi gerektiğini ifade eden Orhan, şöyle konuştu; “Ailenizin bulunduğu ilde mi, yoksa farklı ilde mi okuyacaksınız? Ailenizin bütçe veya puan durumunuza göre, devlet üniversitelerini mi yoksa özel üniversitelerini mi tercih edeceksiniz? Bunu çok çok iyi analiz etmeniz gerekli. Özel üniversite tercihleri, devlet üniversitelerine oranla farklı bir kanaldan yapılmıyor. Vakıf
üniversitesi tercihinde bulunurken de aynı kıstasların geçerli olduğunu unutmamak gerekir. Vakıf üniversitelerinde yer alan bölümler genellikle devlet üniversitelerine oranla daha düşük bir puana sahip olabilir. Buna karşın bu üniversitelere öğrenci eğer burssuz olarak girecekse her yıl artarak belirlenen ücreti göz önünde bulunmak gerekir. O nedenli burslu özel üniversite seçeneklerini iyi incelemeli.”
“SEÇTİĞİNİZ OKUL, SİZLERE ZAMAN KAZANDIRMALI”
Hem devlet hem vakıf üniversitelerinin sağlayacağı artı ve eksilerin detaylı bir biçimde belirlenerek yol haritası oluşturulmasının gerekliliğine değinen Orhan, “Üniversitelerin akademik kadroları, yurt dışı olanakları, eğitim dili ve ikinci dil öğrenme imkânı, yayınlanmış olan makale konuları ve yıllık makale sayılarını, staj olanakları, yurt dışı öğrenci değişim programları nelerdir dikkatli bicimde araştırmalı. Eğer tercih edilecek üniversiteler öğrencinin ailesinin bulunduğu ilin dışında ise devlet ve özel yurtlar, ev kiraları, apart imkanları,
üniversite arasındaki ulaşım olanakları nelerdir, size zaman kazandırma veya zaman kaybettirme gibi neler yaşatacaktır sorgulanmalı. Seçtiğiniz üniversitenin kampüsü alanı, öğrenci kulüpleri, kütüphanesi, spor olanakları, yapılan etkinliklerinin de beklentilerinizi karşılayıp karşılayamayacağını araştırın. Tercih sürecinde okullarınızdan, profesyonel danışmanlardan veya çevrenizde benzer bir tercih süreci yaşayan birilerinden destek isteyiniz.
Okumak istemediğiniz bir bölümü baskı ve yönlendirme sonucu tercih etmekten kaçının. Elinizde bulunan puandan bağımsız olarak en çok istediğinizden başlayarak tercih yapın ve daha aşağısına razı olmam dediğiniz tercihi en alta yazın” dedi.
“NASIL BİR ÜNİVERSİTE İSTEDİĞİNİ BELİRLEMELİSİN”
Tercih yapmadan önce belirli sorulara yanıt verilmesi gerektiğini vurgulayan Orhan, “Üniversite adayları, ‘Bu üniversite ve bölüm akademik olarak tatmin edici mi? Üniversitenin lokasyonu nasıl? Kampüs yaşamı nasıl? Burası istediğim gibi bir kampüs mü? Bu üniversiteye gidersem nerede yaşarım? Üniversitenin bulunduğu şehirde maliyetleri karşılayabilir miyim? Üniversitenin sosyal olanakları neler? Şehrin ulaşım imkânları, konut giderleri, sosyal yaşantısı nasıl? Bu üniversite ve bölümün kariyer olanakları neler?’
şeklindeki sorular yanıt bulmalı. Önemli olan bir yerlere yerleşmekten çok mutlu olabileceğiniz ve sizi geleceğe taşıyabileceğine inandığınız alanlarda yol almanızdır. Tercih yaparken, öncelikli olarak sorulara cevap vermeli, nasıl bir üniversite istediğini belirlemelisin. Puanın yettiği için istemediğin bir bölümü seçmek, genellikle daha büyük sorunlara yol açar” diye konuştu.
“KONTENJAN ARTARSA BÖLÜMÜN BAŞARI SIRASI DÜŞER”
Üniversite için alan seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı konulara da açıklamalarında yer veren Orhan, “Başarı sıralaması dikkate alınmalı, puana göre değil, sıralamaya göre tercih yapılmalı. Öğrenci sadece okumak istediğin üniversiteleri ve bölümleri listeye dâhil etmeli. Bir bölüme yerleşerek, gelecek yıl yeniden sınava girildiğinde OBP katkının yarıya düşeceğini unutulmamalı. Kontenjanları karşılaştırılarak önceki seneye oranla
kontenjan artmışsa o programın başarı sıralaması düşeceğini tahmin etmeli. Kılavuzu detaylı bir biçimde okunmalı. Sınav sonuç belgesinde yazan başarı sıralamalarını ve puanları doğru şekilde analiz etmeli. Günümüzde yeni meslek alanları oluşmakta, farklı meslekleri araştırılarak ve mümkünse bunların geleceği ile ilgili uzmanlar ile konuşmalı ve kariyer
açısından geleceği olan bölümleri tercih etmeye çalışmalı” şeklinde konuştu.
Geleceğin mimarları olan isimlerin aydınlık bir geleceğe sahip olmasını dileyen Orhan, genç kesimin sorumluluğunu bilen, neyi neden istediğini bilen, vicdanlı, bilgili ve donanımlı, özünde mutlu bireyler olmasını temenni etti.
Haber: Duygu TEKİN