Kahramanmaraş merkezli yaşanan art arda depremin artıdan ülkemizde kentsel dönüşümün önemine değinen Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, “Antalya’mızda 120 bin bina çok büyük risk altında. Adeta tabutlar içerisinde yaşıyoruz” diye yorumladı.
Neşet Gündüz açıklamasında, “Ülkemiz art arda iki depremle yüzyılın en büyük felaketini yaşadı. Felaketin büyüklüğü Hollanda ve Belçika ülkelerinin yüzölçümü kadar.10 il, ilçe ve köylerimiz etkilendi. Öncelikle milletimizin yaşadığı bu felaketten dolayı ölenlerimize rahmet, ailelerine sabır, yaralılarımıza acil şifa ve geçmiş olsun diliyorum. Türk milleti olarak inşallah bu felaketin yaralarını da birlikte saracağız. Tüketiciler Birliği Antalya Şube Yönetim Kurulu, genel merkez ve şubelerimiz felaketi çok yakından takip etmekte. Gönüllü arkadaşlarımızla da anbean haberleşme sağlayarak bilgileri AFAD ile paylaşıyoruz” diye anlattı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM NASIL OLMALI?
Kentsel dönüşümü anlatan Gündüz, “Kentsel gelişmenin, toplumsal, ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılmasıdır. Özetle kentsel dönüşüm, ‘Bir kentin dokusunu bozan sorunların giderilmesi’ olarak da tanımlanmaktadır” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM TAM ANLAMIYLA UYGULANMADI
Gündüz kentsel dönüşümün tam anlamıyla uygulanmadığına değinen Gündüz, “Türkiye’nin çoğu illerinde ve buna Antalya’da dahil olmak üzere kentsel dönüşüm planlanması tam anlamıyla uygulanamadı. Uygulanan alanlardaki başarı da çok çok sınırlı. Depremzedeler gibi kentsel dönüşüm mağdurları da çok fazla. Tüketiciler Birliği Antalya Şube olarak birçok kentsel dönüşüm projelerinde kat malikleri ile birlikte çalışıyoruz. Sahada olmamızdan dolayı çok ciddi hukuki, mimari ve manevi sorunlarla karşılaşıyoruz” diye konuştu.
ADETA TABUT İÇİNDEYİZ
“Antalya’mızda 120 bin bina çok büyük risk altında. Adeta tabutlar içerisinde yaşıyoruz” diye yorumlayan Neşet Gündüz, “Büyük meblağların yer aldığı projelerin içinde ise sansasyonlar ve büyük çıkar hesapları yer alıyor. Bu durum, başta yıkılan bölgelerde yaşayan insanlar olmak üzere pek çok kişiyi sürece karşı giderek daha şüpheci bir hale getiriyor. Demek ki burada ciddi sorun var. Buradan kamu yönetimi bizlere kulak verir ve bununla ilgili kanun ve yönetmelik değişikliklerine gidilirse kentsel dönüşüm hem hızlanır hem de sağlıklı yaşam alanlarına kavuşuruz” diye anlattı.
MAHALLE BAZINDA DÖNÜŞÜM
Kentsel dönüşümde en çok yaşanılan birkaç soruna değinen Başkan Gündüz, “Binanın kat artırma ve kat malikinin ek ödeme imkânı yoksa müteahhit, belediye ve yönetimle ciddi sorunlar yaşamakta. İşin boyutu tehdit ve şantajlara kadar varıyor. Kentsel dönüşüm ve imar yasasını bilmeyen tüketiciler çok ciddi huzursuzluk, ve korku yaşamaktadırlar. Kentsel dönüşüm bireysel bina yenilemenin ötesinde ada bazında planlamayla dönüşüme gidilmesi çok daha yararlı olacağını anlatmak istiyoruz” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM BİR FIRSAT
Neşet Gündüz, kentsel dönüşümün 1980’den sonra çarpık kentleşmenin önüne geçmek ve düzenlemek için bir fırsat olduğuna dikkat çekerek “Bu nedenle, kentsel dönüşüm projeleri her şeyden önce şeffaflığı ve hesap verilebilirliği ilke edinmesi gereken, ancak bu sayede meşruiyeti olabilecek ve kamuoyu kabulü alabilecek gelişim süreçleri olmalıdır. Ülkemizde özellikle 1980’lerden itibaren köylerden kentlere yaşanan çarpık kentleşme ile birlikte gelen plansız şehirleşmeden ve bu plansızlığın getirdiği yüzlerce olumsuz etkiden kurtulmak için önemli bir fırsat penceresi. İyi analiz edilmiş, dikkatli planlanmış ve sonuçları hesap edilerek uygulanan Kentsel Dönüşüm projeleri, şehirlerimizi çarpık yapıdan kurtaracak, refahı artıracak, insanımıza daha sağlıklı koşullarda yaşama fırsatı sunacak, toplumdaki ayrışmayı ortadan kaldırmada önemli rol oynayacak ve vatandaşımıza daha saygın bir benlik algısı sağlayacaktır” diye konuştu.
MAĞDURİYETLERİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Kentsel dönüşüm sürecinden mağduriyet yaşayacak insanların korumasına da dikkat çeken Gündüz “Bütün bunlarla birlikte, sürecin istenilen sonuçlara ulaşabilmesi için şeffaflığa, hesap verilebilirliğe, yerel temsilcilerin katılımına, sosyal dayanışma ve sosyal kontrol bağlarının korunmasına ve süreçten mağdur olabilecek insanların korunmasına özen gösterilmesi gerekiyor” dedi.
Gülşen KABAAĞAÇ
20.02.2023 14:52:21