‘Normalleşme anormal geliyor’

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ekonomi politikaları ve iş dünyasının güncel sorunlarına dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Hacısüleyman, 2021-2023 yıllarında uygulanan ekonomi politikalarının etkilerinden normale dönüş sürecine, iş dünyasının rekabet gücünden çalışanların alım gücüne kadar birçok önemli konuya dikkat çekti.

Normale Dönüş Sürecindeyiz, Ancak Mücadele Bitmedi

Başkan Hacısüleyman, Türkiye’nin son birkaç yılda uyguladığı ekonomi politikalarının yarattığı dengesizliklerin, günümüzde normalleşme süreci olarak adlandırılan dönemde sancılara yol açtığını belirtti. Bu sancıların hem iş dünyası hem de bireyler üzerinde önemli etkileri olduğunu söyleyen Hacısüleyman, şunları kaydetti:

“2021-2023 döneminde dengeler öyle bozuldu ki, şu anda yaşadığımız normalleşme süreci bile birçok kişiye anormal geliyor. Ekonomik göstergelerdeki dalgalanma, iş dünyası için odaklanmayı zorlaştıran bir gündem yaratıyor.”

Ekonomik Büyümede Baskılar Devam Ediyor

Hacısüleyman, ekonomik büyümede yavaşlama, sanayide küçülme ve ithalat artışı gibi temel göstergelerdeki olumsuzluklara dikkat çekerek, faiz indirim beklentilerinin ve ihracatta kur etkisi tartışmalarının gündemi belirlediğini söyledi.

“Son 5 ayda yıllık enflasyon 27 puan düşerek %48,58’e gerilemiş durumda. Ancak bu düşüş yeterli değil. Enflasyonun hala yüksek seyretmesi, faizlerin indirilmesini geciktiriyor ve büyüme üzerinde baskı oluşturuyor. Merkez Bankası, enflasyonda iyileşme sinyalleri verdi ancak bu sürecin temkinli yürütülmesi gerekiyor.”

Asgari Ücret ve Vergi Dilimleri Gözden Geçirilmeli

Yaklaşan 2025 asgari ücret belirleme sürecine de değinen Hacısüleyman, işçi ve işveren dengelerinin hassas bir şekilde gözetilmesi gerektiğini vurguladı:

“Asgari ücrette yapılacak yüksek oranlı bir artış, firmaların rekabet gücünü zayıflatabilir. Diğer yandan, mevcut asgari ücretin yoksulluk sınırının altında olması, çalışanların alım gücünü ciddi şekilde etkiliyor. Devletimizin, sağlık, eğitim ve barınma maliyetlerini düşürerek çalışanların üzerindeki ekonomik yükü hafifletmesi gerekiyor.”

Hacısüleyman, vergi dilimlerinin de iş dünyası için önemli bir sorun olduğunu belirtti:

“Mevcut mevzuatta gelir vergisi dilimleri birbirine çok yakın. Bu durum, yılın ilerleyen aylarında çalışanların net maaşlarının azalmasına ve işverenin maliyetinin artmasına yol açıyor. Vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi şart.”

İş Gücü Sorunu İçin Çözüm Üretmeliyiz

Hacısüleyman, özellikle emek yoğun sektörlerde iş gücü bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını ve bunun bazı firmaları yurt dışından işçi teminine yönelttiğini söyledi:

“EYT düzenlemesi gibi nedenlerle yerli iş gücünde azalma yaşanıyor. Firmalar bu sorunu aşmak için uluslararası iş gücüne yönelmek zorunda kalıyor. Ancak iş gücü ithalatında yaşanan izin süreçlerindeki aksaklıklar giderilmeli. Antalya gibi bir dünya kenti, uluslararası iş gücüne ihtiyaç duyuyor. Bununla birlikte, önceliğimiz her zaman kendi insanımızın iş bulması ve refah düzeyinin artırılmasıdır.”

Rekabet ve Ar-Ge Yatırımları Öncelikli Olmalı

Hacısüleyman, küresel rekabette Türkiye’nin daha güçlü bir yer edinmesi için Ar-Ge yatırımlarının artırılması gerektiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Dünya ihracatında Çin, Amerika ve Almanya gibi ülkeler başı çekerken, Türkiye 256 milyar dolarla 29. sırada yer alıyor. Ar-Ge yatırımlarını artırmadan ve katma değerli üretime geçmeden bu sıralamada yükselmek mümkün değil.”

Son olarak, Hacısüleyman, ekonomi yönetiminden kısa vadeli popülist adımlar yerine, dengeleri yeniden tesis etmeye yönelik kararlı bir duruş beklediklerini dile getirerek, Antalya iş dünyasının sorunlarını çözme noktasında ortak akıl ve dayanışma çağrısı yaptı.

 

Haber: Yalçın KÜÇÜK


16.12.2024 13:01:09