Öğretmenlikten otobüs şoförlüğüne

Antalya’da yaşan 3 çocuk annesi 44 yaşındaki Özlem İğne, otobüsün inişi, kalkışı hoşuma gitti diyerek otobüs şoförü olduğunu söyledi.

İşletme mezunu olduğunu ifade eden Özlem İğne,yabancı dil belgesi ile evlendiği ilk zamanlarda ücretli İngilizce vekil öğretmenliği yaptığını aktardı. Çocuklarını büyüttükten sonra bir işe girmek istediğini söyleyen Özlem İğne, ‘ne iş yapacağım?’ diye düşündüğü anda otobüsün iniş, kalkışından etkilendiğini hemen ehliyet kursuna giderek ehliyetini yükselttiğini ifade etti. Eşinin ve çocuklarının desteğini arkasında hissettiğini işaret eden İğne, özellikle eşinden hiçbir tepki görmediğinin altını çizdi.

İş kendisini zorlasa da çok sevdiğini ama annelik duygusunun kendisine zaman zaman vicdan azabı yaşattığını ifade eden Özlem İğne, ‘’bir kere anne oldun mu ölene kadar annesin. Çalışan bir anne olduğun zaman, hangi işi yapıyorsan yap hep bir vicdan azabı ve yetersizlik hissi yaşıyorsunuz. Daha fazlasını yapabilirdim, daha çok yanında olabilirdim diyorsunuz. Büyük çocuklarınız küçükler için, eşiniz çocuklar ve ev için yardımcı olsa da siz anne olarak hep bir vicdan azabı yaşıyorsunuz. Ama bir yandan da hayat zor tek maaşla evin dönmesini beklemekte imkansız. Çok büyük paralar kazanmasam da aileye katkı sağlayabiliyorum ve bunun gururunu yaşıyorum.’’ İfadelerini kullandı.

EŞİM VE ÇOCUKLARIM HEP DESTEKÇİM

İnsanların kadın şoför gördüğün de tepki göstermediğini ama özellikle işe ilk girdiği zamanlarda ‘eşin nasıl müsaade ediyor, bir şey demiyor mu’ cümlesini çok duyduğunun altını çizen Özlem İğne,‘’Ben ne yapıyorum ki iş olarak eşim bana bir şey diyecek? Geliyorum sabahtan akşama kadar sadece yolcu taşıyorum. Eşimle aramda bugüne kadar izin almak gibi bir durum söz konusu olmadı. Ben otobüslerden etkilendiğimi ve şoför olmak istediğimi söylediğim de ‘sen nasıl istersen’ dedi. Sonrasında sınavlara girdim, gerekli eğitimlerimi aldım. Eşim gibi çocuklarımın da hiçbir tepkisine maruz kalmadım. Çocuklarım 8, 12 ve 16 yaşında, büyüdükleri için birbirlerine destek oluyorlar. Sadece öğretmenleri ya da arkadaşları annen gerçekten otobüs şoförü mü diye şaşırdıklarını söylediler. Bu kadar.’’ Dedi. 

‘KORKUNÇ BİR ŞOFÖR AÇIĞI VAR’

Eşinin Uzman Çavuş olduğunu ve sahil güvenlikte çalıştığını aktaran Özlem İğne, eşinin iş hayatı dolayısıyla şoförlüğe ilk önce Çanakkale’de başladığını ifade etti. İğne, ‘’Eşimin işi sebebiyle Çanakkale’de yaşıyorduk.  İşe ilk önce orada başladım. İşe ilk giriş tarihimde Eylül 2019. O güne kadar otobüs kullanmayı düşünmedim çocuklarım da vardı. İki sene orada çalıştıktan sonra eşimin tayini memleketim Antalya’ya çıktı. Buraya taşınır taşınmaz hemen müracaat etti. Şu an korkunç bir şoför açığı olduğu için direkt işe alındım. ‘’ açıklamalarını yaptı.

HAFTANIN 3-4 GÜNÜ TÜM GÜN MESAİ

Haftanın birkaç günü çalıştığını aktaran Özlem İğne, Antalya’da özeller ve belediye olarak birçok firmanın farklı çalışma sistemi olduğunu aktardı. En iyi sistemin belediye de olduğunu aktaran İğne,çocuklarından dolayı tercih etmediğinin altını çizdi. Özlem İğne, ‘’Haftanın 3 veya da 4 günü çalışıyorum. Antalya’da bir iki tane özel şirket var bir de belediye otobüsleri var. Benim çalıştığım şirkette yevmiye sistemiyle çalışıyoruz. Haftada 3 veya da 4 gün çalışıyorum. Yani bir gün çalışıyorum, bir gün evdeyim. Günlük çalışma saatim ise sabah 7 akşam 23:40. Günde 16 saat çalışıyoruz. Çalıştığımız gün kadar para alıyoruz. Günlük yevmiyem de 350 liraya tekabül ediyor. Başka özeller maaş sistemiyle de çalışabiliyor. Belediye şoförleri vardiya sistemiyle çalışıyor. Maaşları bizimkinden daha yüksek 9-11 bin lira arası maaş alıyorlar. 8’er saat çalışıyorlar. Bir otobüsün iki tane şoförü oluyor. Biri akşam, biri sabah çalışıyor. Ama tabi bu her hafta değişiyor. Hem akşamcı ya da hep sabahçı kalamıyorsunuz. Siz kadınsınız diye siz hep sabahçı olursunuz diye bir şey olmuyor. Ben akşamcı olursam okul zamanı çocukları hiç göremem. Evet maaşı ve çalışma şartları, saat olarak daha iyi ama bir hafta akşam çalıştığım da benim ev ile olan bütün irtibatım kopar. Çünkü okullarda açılıyor akşamcı olduğum günlerde çocuklarımı hiç göremem. Onlar okuldayken ben evde olurum, ben çalışıyorken onlar eve gelir. Bazen buradaki çalışma şartları zorluyor. Gün aşırı çalışıyorum çocuklarım daha uyanmadan işe gidiyorum onlar uyurken eve tekrar giriyorum.’’ İfadelerini kullandı.

Mazot fiyatları sebebiyle maaşlarına çok fazla zam yapılmadığını aktaran İğne, ‘’Bugüne kadar hiçbir gün yevmiyem eksik verilmedi ya da günü atlanmadı. 13 aydır burada çalışıyorum peyder peyi artış yapmaya çalışıyorlar. Sadece mazot fiyatları çok yüksek olduğundan dolayı sektör biraz sıkıntı da haliyle bu da bize de yansıyor. Zam alıyoruz ama istediğimiz miktarlar da değil. Yine mazot fiyatlar yüzünden birçok araç kenara çekildi.‘’ dedi.

TEPKİLERE MARUZ KALMADIM

Erkek ya da kadın yolculardan olumsuz hiçbir tepki almadığını bildiren Özlem İğne, aksine kadın şoför gördüklerinde insanların ‘helal olsun’ dediklerini söyledi. Özlem İğne, ‘’Erkeklerde hiç olumsuz tepki görmüyorum. Hatta çok seviniyorlar. Kadın şoförler artsın diyorlar. Erkek şoförlerden çok çekmişler, erkeklerden iyi kullanıyorsunuz diyorlar. Kadınlar zaten olumlu bakıyor. Özellikle sabah yolcuları günaydın demeden geçmiyorlar kadın şoförlere karşı ama ben erkeklere bu kadar fazla duyarlı davranıldığını düşünmüyorum. Selam verme ihtiyacı duyuyorlar. Antalya’da olduğu gibi Çanakkale’de de hiçbir sorun yaşamadım.’’ Dedi.

Kadın şoför olduğu için değil de genel olarak her insanların verdikleri farklı tepkilere maruz kaldığını aktaran İğne, ‘’Bir gün bir yolcu bindi. Ön cama çok yakın mesafede durduğu için güvenlik sebebiyle ‘Hanımefendi arka müsait ilerleyebilirsiniz’ dedim. Kadına, ‘arkaya geçeyim kusayım da temizle’ dedi. Maalesef böyle insanlarda karşı karşıya kalabiliyoruz gün içinde.

EN UFAK DURUMDA ‘’İŞTE KADIN’’ DENİYOR

Özelde ve belediye de bir elin parmağını geçmeyecek sayıda kadın şoför olduğunun altını çizen İğne, bunca erkeğin arasında bir avuç kadın olmak bazen varlığının fark edilmemesine neden olduğunu ifade etti. Özlem İğne, ‘’ Diğer erkek şoförlerden yüzüme karşı herhangi tepki görmedim. Aksine ‘’abla helal olsun’’ diyorlar. Ama ben herkesin samimiyetine inanmıyorum. En ufak durumda, ‘’işte kadın’’ diyorlar. Ben eleştirilere kulak asmıyorum. Konuşuluyorsa da arkamdan ya da arkamızdan duymuyorum, bilmiyorum. Sadece işime odaklıyım böylesi daha iyi.’’ Dedi. 

HİÇ KAZA YAPMADIM

Bugüne kadar hiç kaza yapmadığını aktaran Özlem İğne, trafikteki tek sorunun uygunsuz ve yersiz parklar olduğunu, bu yüzden ara sokaklara girerken otobüsçülerin zorlandıklarını söyledi. Özlem İğne, ‘’Parkın yasak olduğu yerlere araçlar park ediyorlar. Bu da bazen otobüsçülerin dönüş mesafelerini engelliyor. Bu yüzden özellikle ara sokaklara dolmuş tipi küçük araçların girmesi daha uygun. Çünkü otobüs 12 metrelik bir araç, normal otomobil gibi döndürdüğün de bir yola kafası ve arkası aynı anda girmiyor. Bazen arabayla giremem dediğiniz yere 12 metrelik otobüsle giriyorsunuz. Diğer iki problem ise, duraklardan çıkacağımız zaman otomobil sürücülerinin yol vermemesi. Ve motor ile yeni çıkan scooterların araçların önüne bir anda atlaması ve ters yönden gelmeleri.’’ İfadelerini kullandı.

BAZI GÜZERGAHLAR 60 KİLOMETRE

Bazı güzergahların 60 kilometre olduğu git gel 3 saati aldığını ve trafik yüzünden bazen mola saatinden mecburi olarak ödün verdiklerini ifade eden İğne, ‘’Çanakkale de 8 saat çalışıyordum burada bütün gün çalışıyorum. Sabah aracı alıyorum akşama kadar araç bende kalıyor. Bazı güzergahlar çok uzun. Sürekli aynı otobüs hattında olmuyorsunuz her hafta rotasyonunuz değişiyor. Bazı hatlar var 60 kilometre yapıyorsunuz. Git gel 3 saat sürüyor o güzergahtaki yollar. Molalar bazen trafik sebebiyle yok olabiliyor. Belli bir saate depolama alanında olmanız gerekiyor ama trafik sıkışıksa o saate olamıyorsunuz bu da sizin molalarınıza yansıyor. Daha öncede belirttiğim gibi çalışma saatimiz çok uzun, güzergahlarda çok uzun, maaşlarda biraz düşük. Dışardan baktığında tercih edebilmen için otobüs kullanmaya hevesin ve isteğinin olması lazım. Keş ke daha çok kadın şoför olsa diyorlar ama olması için uygun bir zemin yok. Erkekler arasında bile şoförlük tercih eden yok günde 16-17 saat araba başınızdasınız. 50 dakika molanız var. Akşamüstleri iş çıkış saati zamanında blok sistemi uyguluyoruz yoğunluk sistemiyle depolama alanına hemen gelip tekrardan yola çıkıyoruz’’ Açıklamalarında bulundu.

TIRNAK TEMİZLEDİM

Kendisini en çok üzen durumun bütün insanların görgü kurallarını unutmuş olması olduğunu aktaran Özlem İğne,  ‘’Araç içerisinde yüksek sesle telefonla konuşuyorlar, video izliyorlar. Arabanın içerisine neler neler atılıyor. Bir noktadan sonra peçete, şişe atıklarını geçiyorsunuz çünkü acayip absürt şeyler var.  Ben bu arabanın içerisinden tırnak temizledim. Biri gelmiş 10 tırnağının onunu da otobüste kesmiş. Şırınga temizledim.’’ Dedi. İnsanların biraz empati yapmasını gerektiğini vurgulayan İğne, ‘’Bazen toplu taşımaya binenler en erken ben kalktım işe gitmek için diyor ama onlardan da erken onları işe getirip götürmek için kalkan insanlar var. Bazen işe bıraktığım kişiyi akşam işten alıyorum. Onun mesaisi bitmiş oluyor ama benimki hala devam ediyor.’’ Serzenişinde bulundu.