ÖLÜMÜNE OTURUYORLAR!

Önce Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık iki büyük deprem ardından Hatay merkezli 6.4 ve 5.8 şiddetinde meydana gelen depremler ile binaların sağlamlığı tartışılmaya başlandı. Antalya’da özellikle falezler üzerindeki yapılar büyük risk altında

Deprem gerçeği ile ülkemiz yüzleşme devam ediyor. Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık iki büyük depremin acılarını dindirmeye çalışırken bu kez felaketin adresi Hatay oldu. Hatay’da 6.4 ve 5.8’lik iki büyük deprem Antalya’da falezlerin üzerindeki tehlikeli yapıları birkez daha gündeme getirdi.

40 BİN RİSKLİ BİNA VAR

Uzmanlara göre Antalya’nın dünyaca ünlü doğa harikası falezleri göçük tehlikesi yaşıyor. Denize sıfır noktasında falezlerin üzerinde yerleşim yerlerinin fazla olması nedeniyle şehrin her yıl 5 santimetre kadar denize kayıyor. Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Özçelik'in yaptığı araştırmaya göre son yıllarda 7 büyüklüğünde deprem bekleyen bölgelerden biri olarak anılan Türkiye'nin turizm başkenti Antalya'da, 1999 yılından önce inşa edilen 40 bin riskli bina var.

181 BİNA RİSKLİ KONUMDA

2020 Yılında meydana gelen İzmir depremi sonrasında Antalya merkezli yapılan araştırmaya göre Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı’daki binalardan 181 tanesi riskli konumdaydı. Söz konusu binalar ile ilgili herhangi bir girişimde bulunulup bulunulmadığı bilinmezken son Kahramanmaraş ve Hatay depremleri ile birlikte eski binalardaki tehlike de gün yüzüne çıktı.

BU BÖLGELERE DİKKAT!

Falezler üzerindeki yapılardan dolayı zemine çok yük bindiğini bu nedeniyle kaymanın arttığına dikkat çeken uzmanlar denizdeki dalga nedeniyle falezlerde aşınmaya bağlı çeltikler oluştuğunu dile getiriyor. Falezler üzerindeki hareketlilikten dolayı bazı bölgelerde 40 santimetreye kadar açılmalar olduğunu belirten uzmanlar özellikle Yat Limanı ve ordu evi arasında kalan bölge, Konserve Koyu ile  Manavoğlu Parkı'nın batı tarafına işaret ediyor.

ZEMİNİN BİR KISMI BOŞTA

Varyant Seyir Terasından başlayarak falezlerin bitimi olan Karpuz Kaldıran'a kadar bir inceleme ile aciliyete göre önlem alınması çağrısı yapılırken 2004 yılında ana kolonlarında meydana gelen patlama nedeniyle boşaltılan ve yıkılan Özel İdare binasının karşısında Kadınyarı’nın hemen yanıbaşındaki binalar da büyük risk altında bulunuyor. Binaların zemin kısmının bir bölümünün boşta olduğu çıplak gözle rahatlıkla görülebiliyor.

Söz konusu binaların ağırlığı yıllar geçtikçe artarken binaları tutan falezlerde dahi çatlaklar oluşmaya başladığı görülüyor. Tehlike göz göze göre adeta “ben geliyorum” derken bu binalarda insanların halen oturuyor olması dikkat çekiyor. Diğer yandan söz konusu binalar ile ilgili geçmiş dönemlerde kamulaştırma yapılmak istendiği ancak bazı mülk sahiplerinin kamulaştırmaya sıcak bakmaması bazıların da yüksek kamulaştırma bedeli istemesi üzerine projeden vazgeçildiği dile getiriliyor.

 

Yalçın KÜÇÜK


22.02.2023 10:07:16