“Pandemi İkramiyesi İstiyoruz”

Memur-Sen Antalya İl Başkanı ve Büro Memur-Sen İl Başkanı Ünal Hisarkaya, “Neredeyse yüz yıldır insanlık bu kapsamda büyük bir salgın ile karşılaşmadı. Pek çok alışkanlığımız, değişmez dediğimiz kurallarımız değişti.  Bu değişim kamu alanında da fazlasıyla etkisini gösterdi. Bu zor süreçte her türlü fedakârlığı yapıp, tüm cefaları çeken; hatta iznini bile kullanamayan kamu görevlilerinin bu ağır yükünün karşılığı ‘Pandemi İkramiyesi’ olarak telafi edilmelidir” dedi.

Kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük hakları alanında yaşadıkları sorunların çözülmesi, haklarının genişletilmesi ile devlete olan aidiyetlerini artıracağını ve sundukları hizmet kalitesinde ciddi iyileşmelerin yaşanacağına vurgulayan Başkan Ünal Hisarkaya, “Sendika olarak, tüm kamu görevlilerine bir maaş tutarında ‘Pandemi İkramiyesi’ ödenmesini, yükselen enflasyon karşısında satın alma gücü zayıflayan maaşlarının iyileştirilmesini, ek ödemelerin emekli maaşlarının hesaplanmasında dikkate alınmasını teklif ediyoruz. Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılarak bu hizmet sınıfındaki tüm kamu görevlilerinin Genel İdare Hizmetler Sınıfına alınmasını, kamu mevzuatında darbe artığı düzenlemelerin son bulmasını öneriyoruz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının tüm kurumlarda yapılmasını, artık 3600 ek gösterge problemine çözülmesini, kamu görevlilerinin ve sendikalarının beklentisini karşılayacak düzenlemenin yapılmasını istiyoruz.” sözleriyle ‘Pandemi ikramiyesi’ taleplerine dikkat çekti.

Başkan Hisarkaya, “Sadece ülkemiz değil, dünya olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Domino etkisi ile bir kişiden, binlerce kişiye bulaşan bu hastalık tüm yaşam tarzımızı değiştirdi ve yeni kurallarla ‘yeni normal’ adı altında farklı yaşam tarzlarına sebep oldu. Bu süreç hayatın her alanında etkisini gösterdiği gibi kamu sektöründe de çok fazla hissedildi. Çünkü devlet işleyişinin çarkları kamu görevlileri üzerinden işler. Vatandaşa karşı devletin görünen yüzü kamu görevlileridir. Bu yüzden kurumlar, fiziksel çalışma ortamı sebebiyle COVID-19 hastalığına karşı yakalanma riskinin yüksek olduğu alanlar haline gelmektedir. Bu alanlarda alınan önlemleri görüyoruz, bazı noktalarda önlemlerin yeterli olmadığını görüyor ve maske-dezenfektan gibi ihtiyaçların yanı sıra; esnek çalışma saatleri ve genelgelerle kısıtlama getirilen saatler arasında mesailerin düzenlenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“KAMU PERSONEL SİSTEMİ DAHA DA GÜÇLENDİRİLMELİDİR”

Kadrolu ve güvenceli kamu görevlisi istihdamının güçlü devlet için önemine işaret eden rapora dikkat çeken Ünal Hisarkaya, “Ülkemiz,kadrolu ve güvenceli kamu personel sisteminden asla vazgeçmemeli; hatta yeni iyileştirmelerle kamu personel sistemi daha da güçlendirilmelidir. Biz inanıyoruz ki, kamu personel sisteminin güçlendirilmesi, kamu görevlilerinin yeni haklarla donatılması, devlet kapasitesinin artmasına katkı sağlayacaktır. Böylelikle devlet doğal afet, salgın, ekonomik buhranlar, siyasal krizlerle daha etkin mücadele edebilecektir. Güçlü devlet kapasitesine sahip olmak ve iyi işleyen bir kamu yönetimi mekanizması kurmak ancak güçlü kamu görevlileriyle mümkündür. Bunu da pandemi döneminde yaşayarak gördük. Pandeminin ağır koşullarına rağmen kamu hizmetleri kalite ve nitelikten taviz verilmeden hızlı ve adil bir şekilde yerine getirilmektedir. Öyle ki, kamu -sivil toplum işbirliği anlayışıyla Vefa Destek Grupları dayanışma ve yardımlaşmanın en güzel örneğini bu süreçte ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.

Kadrolu ve iş güvenceli kamu personel sisteminin sağlıklı işlemesi için ehliyet ve liyakat esaslarının çok önemli olduğunu dile getirenMemur-Sen Antalya İl Başkanı ve Büro Memur-Sen İl Başkanı Ünal Hisarkaya, “Kamuya personel alımında, üreten ve işleyen bir bürokrasinin oluşumunda ehliyet ve liyakat esasları gözetilmeli, emanet ve adalet bilinci yüksek kamu personeli devletimize kazandırılmalıdır. Kamuya personel alımıyla iş bitmiyor. Marifet iltifata bağlıdır. Kamu görevlilerinin, verimli çalışması,sürekli motivasyonlarının yüksek tutulması, nitelikli hizmet üretmeleri devletin bu kesime sağlayacağı imkân ve zeminlerle doğru orantılıdır. Bu anlayışla, dar anlamda kamu işvereni, geniş anlamda devlet kamu görevlilerine insan onuruna yaraşır mali, sosyal ve özlük haklar ile insan onuruna yakışır çalışma şartları hazırlamak durumundadır” açıklamasında bulundu.