Yapılan bilimsel araştırmalar hep aynı sonucu ortaya koyuyor; sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak fiziksel ve psikolojik sağlığımız başta olmak üzere yaşamımızın birçok alanına olumlu katkı sağlıyor. Acıbadem Maslak Hastanesinden Uzman Klinik Psikolog Ece Koç Sağlıklı ilişki; birbirine sevgi, saygı ve güven ile bağlı olan, hayatı ortak paylaşan, eşit hak ve sorumlulukları olan, birbirlerine özel alanlar tanıyan kişilerin yürüttüğü birlikteliklerdir. Sağlıksız olarak adlandıracağımız ilişkiler ise; çiftlerden birinin kurallarına, dayatmalarına göre yaşanan, karşısındakini değiştirmeye çalışan, güç savaşlarının sık sık gündeme geldiği, kavga ve tartışmanın çok yoğun yaşandığı ilişkilerdir derken, son bir yıldır çalışma hayatımızın eve taşındığı, partnerlerin evde kısıtlı bir fiziksel ortamda daha fazla zaman geçirmek durumunda kaldığı pandemi sürecinin bazı ilişkilerde ciddi anlamda bunalmışlık ve bıkkınlık hissine yol açtığını ve ilişkilerin sağlıksız bir hal alarak ayrılıklara yol açtığını söylüyor. Uzman Klinik Psikolog Ece Koç, 14 Şubat Sevgililer Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sağlıklı bir ilişki için 10 altın öneride bulundu; sağlıklı ilişkinin 7 faydasını anlattı.
Doğru zamanda, doğru üslupla tartışın
Partnerinizin davranışları karşısında şaşkınlığa düşmüş, hayal kırıklığına uğramış, korkmuş hatta öfke duymuş olabilirsiniz. Sevilmediğiniz hissine kapılmanız da cabası. Sizin duygularınız üzerinde yaralayıcı etkiye sahip olan davranışlara karşı sessiz kalmayın, duygularınızı içinize atarak biriktirmeyin; partnerinizle bunu mutlaka konuşun. Ancak sorunlarınızı konuşacağınız zamanın doğru zaman olmasına yani gergin, huzursuz ya da yoğun olduğu bir zaman olmamasına dikkat edin. Sözlerinizi dikkatli seçin; doğru bir üslupla dile getirin.
Sorunları ben dilini kullanarak konuşun
Sorunları dile getirirken üslubunuzun hırçınlıktan ve saldırganlıktan uzak olmasına dikkat edin. Partnerinizin davranışının sizin üzerinizde yarattığı olumsuz etkiyi ifade ederken ben dilini kullanın. Örneğin; bu yaptığın bana kendimi değersiz hissettirdi, kendimi sevilmiyor hissettim gibi. Doğru bir iletişim tekniğinin ilişkiniz üzerinde yapıcı etkisini hissedeceksiniz.
Kişiliğini değil davranışını eleştirin
Sorunları tartışırken partnerinizin kişiliğini değil, davranışını eleştirin. Hakaret içeren, düşmanca yaklaşımdan kaçınarak, empati yapmasını sağlayacak şekilde, sakin kalmaya çalışarak değiştirmesini istediğiniz davranışları dile getirin. Sürekli eleştirilmek, olduğu gibi kabul edilmemek kişileri inciteceği için eşinizin/ partnerinizin bazı davranışlarını da olduğu gibi kabul edin, değiştirmeye çalışmayın.
Bireysel alanlarınıza saygı duyun, yasaklar koymayın
Her sağlıklı ilişkide bireysel alanlara ihtiyaç vardır. Yapışık ikizler gibi her faaliyetin içerisinde birlikte olmak, birbirinizin gölgesinde hareket etmek ilişkilerde bir süre sonra bunalma ve sıkılma hissine yol açar. Bu nedenle aynı çatının altında bir ama kendinizin ve partnerinizin bireysel özgürlüğüne, hobilerine, ilgi alanlarına müdahale etmeden yaşamayı öğrenin; farklılıklarınızı kabul edin.
Cevap vermek için değil anlamak için dinleyin
Uzman Klinik Psikolog Ece Koç, Tartışma esnasında birbirinizi yargılamaktan kaçının. Karşınızdakini dinleyip, onu anlamaya çalışın. Cevap vermek için değil, anlamak için dinleyin. İlişkilerde yapılan en büyük yanlışlardan biri; karşımızdaki duygu ve düşüncelerini dile getirirken, onu dinlemek yerine, onun sözlerine karşı vereceğimiz cevapları düşünmektir. Karşınızdakinin eleştirilerini dikkatlice dinleyerek, ilişkinizi yapıcı yönde etkilemesi için önemli ipuçları elde edeceksiniz. diyor.
Sorumlulukları ve hayallerinizi paylaşın
İlişkide sorumlulukların hep bir kişide olması, o kişinin zamanla tükenmesine, mutsuz olmasına ve hayattan zevk alamamasına yol açacağından; sorumlulukları paylaşmak sağlıklı ilişkilerde olmazsa olmaz koşullar arasında yer alıyor. Sorumluluklar gibi hayallerinizi de paylaşmaya özen gösterin; ortak hayaller kurun. Güzel düşünceler ve paylaşılan hayaller ilişkinizde yapıcı bir rol oynayacaktır.
Sosyal hayatınız olsun
Birbirinize dürüst davranıp yalan söylememek şartıyla, ilişkiniz dışında da sosyal bir hayatınızın olmasına özen gösterin. Özellikle ilişkilerde sosyal hayatın erkeklerde baskın olduğu, kadınların ise kendisini evine ve eşine, çocuklarına adadığı, bunun da zamanla bilinçaltında birçok sorunu biriktirmesine yol açtığı görülüyor. Kişisel hobilerinize, sosyal çevrenize zaman ayırın, sevdiğiniz arkadaşlarınızla, dostlarınızla, aile üyelerinizle sadece kendiniz bir araya gelin. Pandemi süreci nedeniyle bu buluşmaları online da olsa mutlaka yapın ve hobilerinize zaman ayırın.
Yeni ve ortak deneyimler yaratın
Pandemi sürecinde iyice bunaldık ve sosyal etkinliklerden uzak kalarak eve kapandık. Bu süreci bir fırsata çevirin ve birbirinizin ilgi alanlarını destekleyecek uğraşlar yaratırken, yeni ve ortak deneyimler edinin. Örneğin; sadece kendi sevdiğiniz film türlerini değil, partnerinizin hoşuna giden filmlere ortak olun, sevdiği müziğe eşlik edin, birlikte şarkı söyleyin, hafta sonları kahvaltı sofranızın özel olmasını sağlayın, sorunlar yerine güzel ve gülümsetecek olaylardan bahsedin.
Evdeyim diye kendinizi salmayın
İlişkilerde yapılan en büyük yanlışlardan biri de evdeyim diye kişinin partnerini hiçe sayarak, kendine gereken özeni göstermemesi, bakımlı olmak yerine adeta kendini salması oluyor. Oysa her gün dışarı çıkıyormuş gibi duşunuzu alıp, kendinize çeki düzen verin ve partnerinizin karşısında bakımlı olun. Kilo almamaya, varsa fazla kilolarınızdan kurtulmak için sağlıklı ve sürdürülebilir bir diyet uygularken, haftada en az üç gün, birer saat tempolu yürümeye özen gösterin.
Her sorunda geçmiş defterleri karıştırmayın
Uzman Klinik Psikolog Ece Koç Tartışıp çözüme kavuşturduğunuz sorunları ya da partnerinizin geçmişte sizi üzdüğü davranışlarını her tartışmanızda yeniden gündeme getirmekten kaçının. Geçmişe değil, ana odaklanın ve geleceğinizde onun da olmasını istiyorsanız yıkıcı değil, yapıcı yaklaşımlarda bulunun. Hararetli tartışmalarda saygısız ve incitici ithamlardan kaçının. diyor.
12.02.2021 11:10:00