Scooterı kullanan genç 0.84 promil alkollü çıktı

Antalya’da meydana gelen ve iki kişinin hayatını kaybettiği scooter kazasında araç sürücüsü Muhammed Can Gülmez’in Avukatı Şali Arslan, gerçek dışı bilgilerle kamuoyunun yanlış yönlendirildiğine dikkat çekti. Arslan, “Scooterı kullanan sürücünün 0.84 prom

Antalya’da meydana gelen ve iki kişinin hayatını kaybettiği scooter kazasında araç sürücüsü Muhammed Can Gülmez’in Avukatı Şali Arslan, gerçek dışı bilgilerle kamuoyunun yanlış yönlendirildiğine dikkat çekti. Arslan, “Scooterı kullanan sürücünün 0.84 promil alkollü olduğu hastane raporlarında ortaya çıktı” dedi.

 

İki öğrencinin hayatını kaybettiği scooter kazasının ardından kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan bilgi kirliliği sonrası araç sürücüsü Muhammed Can Gülmez’in Avukatı Şali Arslan, basın açıklaması yaptı. Arslan, basında çıkan gerçek dışı haberler sonrasında açıklama yapma gereği duyduklarına dikkat çekti. Avukat Şali Arslan, “Öncelikle yaşanan scooter kazası neticesinde ölen iki gencimiz için çok üzgün olduğumuzu bildiriyoruz. Vefat eden gençler için Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Müvekkilim hakkındaki kamuoyundaki beyanların ve iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.

SCOOTER SÜRÜCÜSÜ ALKOLLÜ ÇIKTI

Kamuoyunda Gülmez’in uyuşturucu ve alkol aldığı ve kaza anında telefonla görüştüğü yönündeki iddiaların hepsinin raporlarla gerçek dışı olduğunun ispatlandığını ifade eden Avukat Şali Arslan, “Müvekkilimiz Muhammed’in kaza esnasında başka bir araç ile yarış yaptığı, uyuşturucu ve alkol etkisi altında olabileceği, sürekli telefonla görüşmesinden dolayı da kaza esnasında telefonla konuştuğu iddiaları gerçeklikten uzaktır. Olay yerine ilişkin kamera kayıtlarında yarış yapıldığına ilişkin herhangi bir görüntü bulunmamaktadır. Müvekkil Muhammed’den alınan kan, tırnak ve benzeri gibi örneklerin incelenmesi sonucunda uyuşturucu ve alkol kullanmadığı tespit edilmiştir. Buna karşılık scooter sürücüsünün ise 0,84 promil alkollü olduğu tespit edilmiş, kaza öncesine ilişkin incelemiş olduğumuz kamera kayıtlarında makdüllerin olaydan hemen önce farklı bir kaza tehlikesi atlattıkları da ortaya çıkmıştır” dedi.

FRENE BASTIĞI KAMERALARCA TESPİT EDİLDİ

Medyada çıkan ‘frene basmadı’ iddialarının da asılsız olduğunu vurgu yapan Avukat Arslan, “Müdafisi bulunduğumuz Muhammed Can Gülmez’in makdülleri görmesine rağmen frene basmadığı, kaza gerçekleştikten sonra frene bastığına yönelik haberlerin gerçeği yansıtmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Söz konusu rapora göre, müvekkilimiz makdülleri görür görmez frene basmıştır. Bu husus bilirkişinin ayrıntılı inceleme yapması sonucunda kaza olmadan hemen önce kameraya yansıyan fren ışığından tespit edilmiştir” diye konuştu.

HIZI 140 KİLOMETRE DEĞİL

Kaza anında aracın hızının 140 kilometre olduğu yönündeki haberleri de diğer iddialarda olduğu gibi asılsız olduğunu söyleyen Avukat Arslan, “Ayrıca raporda Muhammed Can Gülmez’in kullandığı aracın hızına yönelik herhangi bir tespit bulunmazken, hiçbir bilimsel veriye dayanmadan müvekkilimizin saatte 140 kilometre hızla aracı kullandığına ilişkin basına sızan haberlerin gerçek olmadığını belirtmek isterim” dedi.

İLK MÜDAHALE ARAÇ SÜRÜCÜSÜNDEN

Gerçekleşen talihsiz kazanın ardından kamuoyunun gerçek olmayan iddialarla yanıltılmaya çalışıldığına dikkat çeken Arslan, “Müvekkilim Muhammed Can Gülmez hakkında maganda, cani gibi söylemler bulunmaktadır. Oysa ki müvekkilim Muhammed Can Gülmez, sağlıkçı olması sebebiyle yaşanan elem verici bu olayın hemen ardından rahmetli çocuklarımıza ilişkin ilk müdahaleyi kendisi yapıp, aynı zamanda 112’yi arayarak yardım istemiştir. Bu süreç de arama kayıtlarıyla sabittir. Bu da müvekkilime yönelik yapılan haksız ihtamların doğru olmadığının göstergesidir” şeklinde konuştu.

MÜVEKKİLİM HEDEF TAHTASI HALİNE GETİRİLDİ

Avukat Arslan, açıklamasına şöyle devam etti: Yaşanan kazadan sonra sosyal medya üzerinde müvekkilimiz Muhammed Can Gülmez’in fotoğraflarının her yerde yayınlanmış olması, bize göre müvekkilimizi hedef tahtası haline getirmiş, müvekkilimiz ve yakınları açısından da telafisi imkansız zararlar meydana getirmiştir. Unutulmamalıdır ki, bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır. Hukuk devletinin bir gereği olan bu ilke nedeniyle, bir kimsenin suçluluğunu kesinleşmiş yargı kararıyla ispat edilmiş olmasına kadar, o kişinin suçsuz olduğu varsayılacaktır. Bu ve benzeri gerçeklikten uzak haberlere itibar edilmemesini diliyor, en doğru kararı bağımsız, hakkaniyetli, vicdanlı Türk Mahkemelerinin vereceğinden şüphe duymuyoruz.


15.12.2022 14:12:24