On binlerce dekar tarım alanının zarar gördüğü sel felaketinde mağdur olan binlerce üretici için CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer kanun teklifi verdi. Teklifle sigortalı olsun olmasın en az yüzde 20 zarara uğrayan üreticilerin borçlarının 2 yıl faizsiz olarak ertelenmesi öneriliyor.
Antalya’da geçen pazar akşamı başlayan ve sabaha karşı şiddetli yağışla sel felaketine dönüşen afette resmi rakamlara göre sadece Kumluca’da 12 bin olmak üzere 13 bin dekarın üzerinde tarım ve sera alanı zarar gördü. Ürünleri, hayvanları, eşyaları, evleri zarar görenlerin sayısı 3.500’ü geçti. Hasar tespit çalışmaları henüz tamamlanmadığı için zararın maddi boyutu kesinleşmezken, afet sonrası Kumluca Toptancı Haline giren ürün sayısındaki azalma yüzde 90’ı buldu. Üreticinin hızla toparlanması ve üretime dönmesi için ilgili kurumların hızlı çalışması ve desteklerin de acilen ödenmesi gerektiğini belirten CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, mağduriyetler için bir kanun teklifi verdi.
ZARARIN TAZMİNİ HIZLA GERÇEKLEŞMELİ
“Sadece TARSİM’li olanların değil, sigorta yaptırmamış olanların da yaraları kısa sürede sarılmalı” diyen CHP’li Özer, “Kredi borçları ertelenmeli, sıfır faizli krediler kullandırılmalıdır. Oluşan zararların tazmini hızla gerçekleşmeli, üretimde aksaklığın artmasının önüne geçilmelidir. Bu noktada biz de sürece katkısı olması için mağduriyetlerin önlenmesi yönünde 13 Aralık’ta Meclis’e kanun teklifimizi sunduk” diye konuştu.
Özer’in teklifinde doğal afetten en az yüzde 20 oranında zarar gören üreticilerin TARSİM kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın Vakıfbank, Halkbank, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandıkları kredilerin iki yıl süreyle faiz tahakkuk ettirilmeden ertelenmesi öngörülüyor.
İNSAN DOĞADAN ÜSTÜN DEĞİLDİR
Afetler yaşandıktan sonra yapılacak yardımların önemli olduğunu ama asıl yaşanması muhtemel afetler için gerekli tedbirlerin alınmasının hayati önem taşıdığının altını çizen CHP’li Özer şu ifadelerde bulundu:
“Yaşadığımız şiddetli yağışlar artarak devam edebilir. İklim değişikliğinin sonuçlarını daha sert yaşayabiliriz. Elbette hiçbirimiz bir daha böylesi felaketler yaşanmasını istemeyiz ama doğayı kendi malımızmış gibi görmekten de vazgeçmeliyiz. Bu sel felaketi bir kez daha göstermiştir ki asıl sorun; yanlış yerleşim planlamaları, dere yataklarına akılsızca müdahaleler ve öngörüsüzlüktür. Başka felaketlerin olmaması için yapılan hataları gecikmeden düzeltmeli, gereken dersleri çıkartmalı, doğayı bozacak her türlü müdahaleden kaçınılmalıdır. Kimse kendini doğadan üstün görmesin; insan istisna değildir, doğa da insanın aracı değildir.
15.12.2022 10:31:30