Akdeniz Üniversitesi 60+ Tazelenme Üniversitesi’nin 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Töreni gerçekleştirildi. Açılış dersini veren Rektör Özkan, Tazelenme Üniversitesi’nin yaşam boyu öğrenmeyi bir adım daha ileriye taşıyarak bir ilk olarak tazelenme öğrencileri için Yüksek Lisans programını hayata geçirdiğini söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAÇUMER) sosyal sorumluluk projesi olan 60+ Tazelenme Üniversitesi’nin 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Töreni gerçekleştirildi. Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yanı sıra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aygen Yılmaz, Yaşlılık Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü (YAÇUMER) ve Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, öğretim üyeleri ve tazelenme öğrencileri katıldı.
İLK KEZ YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİ DE VERİLECEK
Akdeniz Üniversitesi bünyesinde hayata geçen ve kampüs sınırlarını aşan Tazelenme Üniversitesi’ne olan yoğun ilginin kendilerini çok mutlu ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Tazelenme Üniversitemizde bu dönem 281 öğrencimiz daha aramıza katıldı. Bugün itibarıyla üniversitemiz bünyesinde Tazelenme Üniversitesi öğrenci sayımız 885’e ulaştı.” dedi. Öğrenmenin ve yetenekleri geliştirmenin bir üst sınırı ve yaşı olmadığını ifade eden Rektör Özkan, “Bu kapsamda Tazelenme Üniversitemiz yaşam boyu öğrenmeyi bir adım daha ileriye taşıyarak bu yıl yine bir ilk olarak tazelenme öğrencilerimiz için Yüksek Lisans programını hayata geçiriyor. Geçen yıl verdiğimiz ilk mezunlarımız olan 167 öğrencimiz de yüksek lisans programına hazırlanıyor. Bu başarı için İsmail Tufan hocamızı tebrik ediyorum. Ve yoğun ilgiyle bu projenin sürdürülebilirliğini sağlayan siz değerli büyüklerimizi de ayrıca tebrik ediyorum.” dedi.
SONSUZ YAŞAM MI SAĞLIKLI VE UZUN BİR YAŞAM MI
İnsanoğlunun tarih boyunca sonsuz yaşamın peşinde koştuğunu, kanser aşısından yapay organa, DNA onarımından DNA bazlı nano-robotlara kadar tüm bilimsel gelişmelerin bugünkünden çok daha uzun bir yaşamla ilgili umut verse de sonsuz yaşamın mümkün olmadığını söyleyen Rektör Özkan, “Bunun için sonsuz yaşamın değil, sağlıklı, başarılı ve uzun bir yaşamın peşinden koşmalıyız. Çünkü sonsuz yaşamın sırrı ardımızda bıraktığımız eserlerle mümkün. 700 yıldır düşünceleriyle bize yol gösteren Mevlana’nın çağları aşan sözleriyle bugün hala yaşamadığını kim söyleyebilir? Mustafa Kemal Atatürk bıraktığı Cumhuriyet mirası ve fikirleriyle hala aramızda değil mi? Yetiştirdiğiniz insanlar, bıraktığınız eserler dünyaya katkı sağlamaya devam ediyorsa yaşıyorsunuz demektir. Bu nedenle bir fidan dikerek bu dünyadan ayrılmak bile sonsuz yaşam için atılacak en akıllıca adımdır.” ifadelerini kullandı.
UZUN YAŞAMLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR UMUT VERİYOR
Uzun bir yaşam ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda yaşam süresinin her geçen yıl uzadığının altını çizen Rektör Özkan, 1950’lerde 50’nin altında olan ortalama hayat süresinin bugün 70’i aştığını, bu sayının gelişmiş ülkelerde 84’e kadar ulaştığını ifade etti. Bunun bir sonucu olarak dünya nüfusunun özellikle de gelişmiş ülkelerde hızla yaşlandığına dikkat çeken Rektör Özkan, “Bu durum ülkemiz için de geçerli. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 65 yaş üstü nüfusumuz son 5 yılda yüzde 24 artarak 8 milyon 250 bine ulaştı. Yani günümüzde ülkemizde her 10 kişiden 1’ini yaşlılar oluşturuyor. Nüfus projeksiyonlarına göre bu oran artmaya devam edecek ve 2080 itibarıyla ülkemizde her 4 kişiden 1’i 65 yaş ve üstü olacak.” diye konuştu.
TECRÜBELERLE GELİŞEN BİLGELİKTEN YARARLANMALIYIZ
Bu durumun düşen işgücü, artan bakım ve sağlık giderleri gibi çözüm bekleyen birçok soruna neden olurken, kendi içinde fırsatlar da barındırdığını ifade eden Rektör Özkan, “Yaşlılarımız geçmiş ile gelecek arasındaki bağı kuran, değerlerimizi geleceğe aktaran, kültürümüzün taşıyıcısıdır. Onların tecrübeleriyle gelişen bilgelik çok kıymetli. Dünya nüfusunda yaşlı oranındaki artış düşünüldüğünde, 65 yaş üstü kesimin tecrübelerinden, yani bu bilgelikten yararlanan ülkelerin ve toplumların avantaj kazanacağına şüphe yok. Bu nedenle bir taraftan yaşlılarımızı sosyal hayatın içinde tutacak, diğer taraftan onların tecrübelerinden faydalanabileceğimiz yapılara ihtiyacımız var. Tazelenme Üniversitelerinin de bu yolda atılmış güzel bir adım olduğunu düşünüyorum.” dedi.
İKİNCİ BİR MESLEĞİ ÖĞRENEBİLİRSİNİZ
Teknolojide yaşanan gelişmelerle insanlara eğitim alanında yeni fırsatlar sunduğunu söyleyen Rektör Özkan, “İnsanlar hemen hemen her alanda eğitim ihtiyaçlarını internet ortamında karşılayabiliyor. Artık insan yaşamı iki meslek sığabilecek kadar yoğun yaşanabiliyor. Sizler de iş tercihi nedeniyle uzak kalınan ilgi ve yeteneklerle paralel olarak ikinci bir mesleği emeklilik yıllarınızda pekâlâ geliştirilebilirsiniz. Bu durum sizlerin başta alzheimer olmak üzere hareketsizlik ve amaçsızlıkla etkisini artıran risklere karşı korunması için de gerekli.” diye konuştu. Geleceğin en büyük sağlık ve sosyal sorunlarından biri olan alzheimer’ın şu anda dünya genelinde 40 milyon insanı etkilediğini ifade eden Rektör Özkan, “2050 yılında ise 150 milyon insanı etkileyecek. Yani 85 yaşından fazla yaşayan her 2 kişiden biri bu hastalıktan etkilenecek. Bununla mücadele için atılacak ilk adım da Alzheimer’ı yaşlılığın getirdiği normal bir süreç olmadığını, tedavi edilebilecek bir hastalık olduğunu görmekten geçiyor. Bununla ilgili çok sayıda bilimsel çalışma yürütülüyor. Ancak bizim de buna karşın yapacaklarımız var. O da beynimizi meşgul etmek.” şeklinde konuştu.
YAŞLILIĞA HAZIRLIK PROJESİ HAYATA GEÇİYOR
“2016 yılında bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçen 60+ Tazelenme Üniversitesi ülkemizde devletimizin himayesi altına alınan ilk ve tek sosyal sorumluluk projesidir.” diyen Prof. Dr. İsmail Tufan Akdeniz Üniversitesi’nde doğan ve tüm Türkiye’ye yayılan Tazelenme Üniversitesi’nin şu an 18 üniversitede kurulduğunu söyledi. Tazelenme Üniversitesi’nin getirdiği tecrübe ve birikimle yeni yavrularını verdiğini ifade eden Prof. Dr. Tufan, “Bunlardan biri dört yıldır sürdürdüğümüz 50+ Tazelenme Üniversitesi. Burada 50-59 yaşındaki bireylere eğitim veriyoruz. 60+ Tazelenme Üniversitesi’nin doğurduğu ikinci yavrusu ise Yaşlılığa Hazırlık Programını buradan ülkemize duyurmaktan gurur duyuyoruz. Yeni bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu projenin ana hedefi yaşlılığı yaklaşan kişilerin yaşlılık dönemine hazırlanmasını sağlamaktır. Yaşlılığa hazırlığın bireysel düzlemde bedensel ve zihinsel sağlığın kurulması, aktif bir yaşamın sürdürülmesi, bireyin kendi yaşamında sorumluluk üstlenmesi aynı zamanda kuşaklar arasında iyi ilişkilerin kurulması gibi pek çok katkıları vardır.” diye konuştu.
YAŞLILIĞA HAZIRLIK HEM BİREY HEM TOPLUM İÇİN ÖNEMLİ
Yaşlılığa hazırlığın öneminden bahseden Prof. Dr. Tufan “Bu projenin ülkemizin yaşa bağlı yapısı dikkate alınınca ne denli önemli olduğu anlaşılmaktadır. Ülkemizde yaşlı insandan fazla yaşlanan insan yaşamaktadır. 20 milyondan fazla 50 yaş ve üzeri vatandaşımız yaşamaktadır. Bundan 11 milyonu 50-55 yaşları arasındadır. Bunların yaşlılık dönemine hazırlanmasından sadece kişiler değil toplumumuz da çok yönlü fayda elde edecektir. Bilinçli hazırlık yapanların yaşlılığı olumlu karşıladığı bilimsel araştırmalarla mevcuttur. Almanya’da yapılan çalışmada yaşlılığa hazırlık yapanların yüzde 80’in yapmayanların yüzde 39’nun kendi yaşlılığın olumlu deneyimlediği tespit edilmiştir.” dedi. Sadece eğitimle yaşlıların her türlü sorununa çözüm bulunamayacağını söyleyen Prof. Dr. Tufan bu yüzden yaşlılığa hazırlık programlarını tasarlamak, yürütmek gerektiğini sözlerine ekledi.
TAZELENME ÖĞRENCİSİNDEN REKTÖR’E HEDİYE
Akademik Yılı Açılış Töreni’nde tazelenme öğrencisi Celal Tufan ders kapsamında ördüğü el emeği şalı Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’a hediye etti. Tören sonunda Tazelenme Üniversitesi’nde ders veren gönüllü öğretim üyelerine teşekkür belgeleri takdim edildi. Etkinlikte ayrıca Antalya Devlet Konservatuvarı Öğretim Elemanları Prof. Dr. Eren Güllü, Öğr. Gör. Oya Uçarcı, Öğr. Gör. Dilara Kurtaran, Öğr. Gör. Gülcihan Babayeva tarafından müzik dinletisi sunuldu.
16.11.2022 15:23:48