TOKSİK EBEVEYN SORUNU

Türkiye’de çocukların yüzde 30’u toksik ebeveyn ile karşı karşıya kaldığı belirtilirken Psikolojik Danışman Levent Kayra Aygün, "Bu tür davranışlar, çocukların özgüvenini, özsaygısını ve bağımsızlık duygusunu baltalayabilir" dedi.

Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan ‘toksik’ kavramı birçok alanda karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de ‘toksik ebeveynlik’ kavramı. Bu kavram; ebeveynlerin çocukları için en iyisini istese de bazen onları fazlaca sıkmaları ya da özgür bir birey olmalarını kısıtlamaları anlamına geliyor.

EN KIRILGAN DÖNEM

Psikolojik Danışman Levent Kayra Aygün, "Çocukluk, hayatımızın en masum ve en kırılgan dönemidir. Bu dönemde, ebeveynlerimiz dünyayı anlamamızda ve kendimizi tanımamızda anahtar rol oynarlar. Ancak, bazı ebeveyn davranışları, çocukların ruh sağlığı üzerinde derin ve uzun vadeli etkilere sahip olabilir. Bu davranışlar toksik ebeveynlik olarak adlandırılır ve genellikle çocukların duygusal ve psikolojik gelişimini olumsuz etkiler" şeklinde konuştu.

CİDDİ SORUNLARA YOL AÇABİLİR

Toksik ebeveynler, çocuklarını aşırı eleştirebilir, onlara karşı aşırı kontrolcü olabilir veya duygusal olarak istismarcı davranışlar sergileyebileceğini dile getiren Aygün, "Bu tür davranışlar, çocukların özgüvenini, özsaygısını ve bağımsızlık duygusunu baltalayabilir. Uzun vadede, bu durum anksiyete, depresyon ve hatta kişilik bozuklukları gibi ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir" ifadelerini kullandı.

GEÇMİŞ DENEYİMLERDEN KAYNAKLI

Levent Kayra Aygün, "Ebeveynlerin çocuklarına karşı sergilediği toksik tutumlar, genellikle kendi geçmiş deneyimlerinden kaynaklanır. Kendi çocukluklarında yaşadıkları travmalar, onların ebeveynlik stillerini şekillendirebilir. Bu nedenle, toksik ebeveynlik davranışlarını anlamak ve müdahale etmek, yalnızca çocukların değil, ebeveynlerin de iyileşme sürecini gerektirir" dedi.

AİLELERE YARDIMCI OLABİLİRİZ

Psikolojik Danışman Levent Kayra Aygün, "Psikolojik danışmanlar olarak bizler, toksik ebeveynlik davranışlarını tanımlamak ve bu davranışların üstesinden gelmek için stratejiler geliştirmek konusunda ailelere yardımcı olabiliriz. Terapi ve danışmanlık yoluyla, ebeveynlerin kendi davranışlarını gözden geçirmelerine ve daha sağlıklı ebeveynlik yöntemleri benimsemelerine yardımcı olabiliriz" açıklamasında bulundu.

FARKINDALIK OLUŞTURDU

Ebeveynlere çağrıda bulunan Aygün, "İlk adım, toksik ebeveynlik davranışlarını tanımaktır. Kendi ebeveyninizin bu davranışları sergileyip sergilemediğini gözlemleyin. Ebeveyninizin neden bu davranışları sergilediğini anlamaya çalışın. Kendi geçmiş deneyimleri ve travmaları bu davranışları şekillendirerek farkındalık oluşturun" dedi.

SINIRLARINIZI NET İFADE EDİN

Sınırların da belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Aygün, "Kendi sınırlarınızı net bir şekilde ifade edin. Ebeveyninizin sizi aşırı eleştirmesine veya kontrol etmesine izin vermeyin.İhtiyacınız olduğunda “hayır” demeyi öğrenin ve kendi alanınızı koruyun" ifadesini kullandı.

EMPATİ KURMAK ÖNEMLİ

Empati yapılması ve profesyonel yardım alınması gerektiğinin altını çizen Psikolojik Danışman Levent Kayra Aygün şunları söyledi; "Ebeveyninizin neden bu davranışları sergilediğini anlamaya çalışın. Empati kurmak, ilişkinizi daha sağlıklı bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir. Kendi duygusal tepkilerinizi anlamaya çalışın ve bu konuda kendinize sabır gösterin. Profesyonel yardım, bu süreci daha etkili bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir. Terapi seansları, hem ebeveynlere hem de çocuğa bu konuda destek sağlayabilir."

SEVGİ, GÜVEN VE DESTEK VERİN

Aygün açıklamasına şöyle devam etti; ""Kendi sağlığınıza öncelik verin. Stresle başa çıkmak için meditasyon, spor veya hobiler gibi yöntemleri deneyin. Destek gruplarına katılarak benzer deneyimleri paylaşan diğer insanlarla iletişim kurun. Ebeveynlik davranışlarınızı çocuğunuzun ruh sağlığına etkisini göz önünde bulundurun. Onları korumak için gerekli adımları atın. Çocuğunuza sevgi, güven ve destek verin. Onların duygusal ihtiyaçlarını karşılayın. Çocuklarımızın sağlıklı bireyler olarak büyümeleri için, toksik ebeveynlik davranışlarının farkında olmalı ve bu davranışları değiştirmek için adımlar atmalıyız. Çünkü her çocuk, sevgi dolu, destekleyici ve sağlıklı bir aile ortamında büyümeyi hak eder."

Haber: Yalçın KÜÇÜK