İl Emniyet Müdürü İlker ARSLAN ile Polis Eşleri Derneği Antalya Şube Başkanı olan kıymetli eşi Sayın Melek ARSLAN’ın ev sahipliğinde, değerli şehit ailelerimiz, şanlı gazilerimiz ve aileleri onuruna, Teftiş Kurulu Antalya Çalışma Merkezi Koordinatörü, Özel Güvenlik Antalya Bölge Başkanı, Antalya Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü, Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürü, Özel Harekât Bölge Müdürü ve teşkilat mensuplarımızın katılımlarıyla iftar programı düzenlendi.
*“Ramazan ayı Ben değil, Biz diyenlerin ayıdır.”*
Şehitlerimizin ruhuna atfen duaların ardından yemek programında yaptığı konuşmada, Ramazan ayının Ben değil, Biz diyenlerin ayı olduğuna vurgu yapan İl Emniyet Müdürümüz Sayın İlker ARSLAN;
Antalya Emniyet teşkilatı olarak BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ. Bu iftar, sadece oruçların açıldığı bir an değil; vatan uğruna can verenlerin aziz hatıralarına adanmış bir vefa çınarıdır. Ve icabetinizle kurduğumuz bu sofrada yenilen her lokma, şehitlerimizin ruhuna gönderilen bir rahmet; edilen her dua, gazilerimizin yaralarına merhem olacak bir niyazdır. Hepinizin Ramazanı mübarek olsun. Bolluk ve bereket ayı olan Ramazan hepimize sağlık ve huzur getirsin.
Sizler bu toprakların sessiz çığlıklarısınız, sizler bizim en değerli en kıymetli misafirlerimizsiniz, sizler, aziz şehitlerimizin, bizlere hatırasısınız, yadigârısınız. Analarımızın gözyaşları, babalarımızın saklı hıçkırıkları… Bizler sizi duymak için can kulağıyla dinliyoruz.
*Sizler; “Şehitler ölmez; Vatan bölünmez!” sözünün canlı şahitlerisiniz.*
Baş tacı şehit ailelerimiz; evladınız, eşiniz, kardeşiniz bu milletin alnında parlayan birer yıldız oldu. Sizler ise o yıldızları semaya yerleştiren kudretli eller…“Ana yüreği, vatanın mayasıdır.” diyen Yunus’un izinden giderek, sizlere minnet ve hürmetle eğiliyorum.
*“Gazilik bir milletin şeref levhasıdır.”*
Gazilerimiz, yürekleri ateşle yoğrulmuş, iradeleri çelikleşmiş yiğitler…Sizler, “Gazilik bir milletin şeref levhasıdır.” diyen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün mirasçılarısınız. Her biriniz, bu coğrafyanın kaderini yeniden yazan birer destansınız. Türkiye’miz, jeopolitik konumu gereği tarih boyunca kavşak noktası olmuş; medeniyetlerin beşiği, savaşların arenası haline gelmiştir. Ancak sizin gibi yürekli insanlar sayesinde bu topraklar, barışın ve direnişin sembolü olmayı sürdürmüştür.
Her biriniz, “Vatan sevgisi imandandır.” hadisinin tecessüm etmiş halisiniz. Bugün burada, sizin sayenizde huzurla oturabiliyoruz. Sizin kararlılığınız, Türk Gençliğine ilham verirken milli manevi ve ahlaki hasletlerimize kast etmiş düşmanlara en güzel uyarıdır.
Türkiye’miz, dünyanın en kadim coğrafyalarından birinde, üç kıtanın kesiştiği noktada duruyor. Hepimiz bunun farkındayız ve bununla gurur duyuyoruz. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, Hititlerden Osmanlı’ya, Selçuklu’dan Cumhuriyet’e uzanan bir medeniyet zincirinin halkalarıdır. Ancak bu konum, bize sadece miras değil, ağır sorumluluklar da yüklüyor. Tıpkı Fatih Sultan Mehmet’in, “Ya ben İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni!” diyerek Bizans surlarını yıkışı gibi… Biz de bugün terörle, dış mihraklarla, sosyal çalkantılarla mücadele ederken aynı kararlılığı taşıyoruz.
Bugün onların geride bıraktıkları varisleri olarak bu kutlu davayı, bu kutsal bayrağı taşıyan biz ve bizden sonra gelecek olan meslektaşlarımız da aynı inançla, aynı anlayışla, tereddüt etmeksizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet payidar olması için canımızı feda etmeye hazırız.
Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY şehitliği; “Ey şehit oğlu şehit, İsteme benden makber, Sana ağuşunu açmış, duruyor Peygamber.” dizeleriyle Çanakkale Şehitlerine yazdığı destansı şiirde; en güzel, en veciz şekilde ifade etmiştir. Bizim inancımıza göre şehitlik ilahi bir makam ve mertebelerin en yücelerindendir..
Onlar, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de geçen “Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma. Onlar Rabları katında diridirler, rızıklanırlar.” Ayetinin tecellisidir. Bu iftarı, şehitlerimizin aziz hatırasına, gazilerimizin fedakârlığına ve milletimizin birlik ruhuna ithaf ediyorum.
*Değerli Annelerim, Babalarım, Kardeşlerim;*
Burada acılarımızı tazelemek istemiyorum. Biliyorum hepimizin yüreği yaralı. “Ateş düştüğü yeri yakar.” Hepimiz er ya da geç ölümü tadacağız ama böyle bir ölüm istese de herkese nasip olmuyor. Siz şehitlerimizin acılı yakınları, bu acınızın yanında esasında çok değerli, çok önemli rütbeleri de taşıyorsunuz ve inanıyoruz ki şehitler ailelerine şefaatçi olurlar.
Rabbim birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Daha nice Ramazanlarda ve bereketli sofralarda sizlerle birlikte olmayı bizlere nasip etsin.
Sözlerimin sonunda, tekrar şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun… Mekânları cennet olsun… Makamları âli olsun…
Şanlı gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
Mübarek Ramazan ayı hepimize hayırlar getirsin.
Sağ olun, var olun…” diye duygularını ifade etti.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
*ANTALYA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ*
07.03.2025 18:52:56