'Yetişmiş Patron Sıkıntısı Var'

Yaz sezonunun yoğunluğu yaşanırken birçok işletme eleman sıkıntısı çekiyor. Oteller ve esnaf, hizmet sektöründe çalışacak eleman ararken Antalya’daki yüksek kiralar ve hayat pahalılığı, şehir dışından Antalya’ya çalışmaya gelecek işçilerin gözünü korkutuyor.

Konuyla ilgili konuşan Dev Turizm İş Sendikası Genel Başkan Mustafa Yahyaoğlu, “Otele gelen turistlere cenneti yaşatıp çalışan kendi evlatlarımıza cehennemi yaşatmayalım” dedi.

Yaz tatilinin gözdesi Antalya’da işletmeler eleman sıkıntısı çekiyor. Şehir dışından Antalya’ya gelen sezonluk işçiler hayat pahalılığından çalışmaya gelemez oldu. Ağır çalışma koşulları, yetersiz maaş ve barınma problemi ile karşı karşıya kalan işçiler, artık Antalya’yı tercih etmiyor. İşletmelere seslenen Yahyaoğlu, “Turizm sektöründeki kötü çalışma koşulları yüzünden marketlerde kasiyerlik yapmak, turizmde çalışmaktan daha cazip hale geliyor.” diye konuştu.

“KENDİ EVLATLARIMIZA CEHENNEMİ YAŞATMAYALIM”
Turizmde çalışan işçilerin yeterli eğitimleri almadan direkt ağır çalışma koşullarına tabi tutulduğunu ifade eden Yahyaoğlu, “Türkiye’de yetişmiş eleman sıkıntısı yok, yetişmiş patron sıkıntısı var, yönetici sıkıntısı var. 30-40 senedir Antalya turizmin başkenti olmuş durumda. Bırak yetişmeyi bu kadar sürede insanlar emekli olurlar. Eleman yetiştirmek istiyorsanız 6
aylık hızlandırılmış kurslarla lise ve üniversite mezunu gençleri hemen birinci sınıf elemen durumuna getirirsiniz. Fakat para vermek istemedikleri için bunu yapmaya niyetleri yok. Asgari ücretle işçi çalıştırmak istiyorlar. Milyarlarca dolar yatırım yapacaksınız, 5,7 yıldızlı oteller açacaksınız fakat 1 yıldızlı hizmet vereceksiniz. Bu mantıkla ancak geriye gideriz. Müşteri kapısından girince farklı, personel kapısından girince farklı görüntü. Otele gelen
turistlere cenneti yaşatıp çalışan kendi evlatlarımıza cehennemi yaşatmayalım” dedi.

“TURİZM, VASIFSIZ ELEMANLA YÜRÜYEBİLECEK BİR SEKTÖR DEĞİL”
Sektörde çalışan işçilerin vasıfsız olmasının sebebinin turizm patronları olduğunu söyleyen Yahyaoğlu, “Turizm vasıfsız elemanla yürüyebilecek bir sektör değil. Eğer öyle olsaydı turizm fakülteleri açılmazdı. Turizmden mezun olan çocukların meslekten kaçtığına göre patronların biraz şapkaları önlerine koyup düşünmeleri lazım. Turizm Bakanı da aynı şekilde kendisi de
işletme sahibi ve bu konularla yakından ilgilenmeleri lazım. İşe işçinin gözünden bakmıyorlar. Sadece para ve müşteri sayısı olarak bakıyorlar” sözlerini kullandı.

TURİZM GELİRLERİ GELEN TURİST SAYISINA ORANLA DÜŞTÜ

Gelen turist sayısının artmasına rağmen yıllık gelirde azalma olduğunu belirten Yahyaoğlu, “Eskiden 30 milyon turist geldiğinde 30 milyar dolar ciro isterdik yani kişi başı bin dolar gibi. Şimdi 30 milyon turist geldiğinde 22 milyar doları elde edemiyoruz. 8 bin, 6 bin dolarlara düşüyor kişi başı harcama.2019’da rekor kırarak 52 milyon turist ağırladık. Pandemiden sonra
bu sene de o rekorun egale edileceği düşünülüyor ama 2019 senesinde 52 milyon turiste 32 milyon dolar gibi bir gelir elde edilebildi. Bu durum; işçiye ve müşteriye verdiğiniz değere bağlı, sunduğunuz ürün ve hizmete bağlı” dedi.

“İNSANCA YAŞANILIR BİR SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI”
“Antalya’daki eleman sorunu yıllardır var” diyen Yahyaoğlu, “Turizm, insanca çalışılabilir, insanca yaşanacak ücret alınabilir bir sektör olmaktan çıkarıldı. 8 buçuk milyon insan Türkiye’de işsizken turizm eleman bulamıyor. Biraz çuvaldızı kendilerine batırlamaları gerekiyor. Bu kadar işsizin, bu kadar üniversite mezunu işsizin olduğu bir ülkede turizm nasıl olur da eleman bulamaz. Ya verdikleri ücretler cazip değil ya da çalışanlara verdikleri koşullar, lojmanlar cazip değil. Bunların yanında ağır ve uzun süren çalışma koşulları var. Üstüne üstelik bir de sezonun kısalığı gündeme geldiğinde yani 6 ay çalışıp 6 ay işsiz kaldığında bir insan, geleceğini kuramaz. Turizm sektöründe çalışanlar aile kurmakta ya da aile ile yaşamakta zorlanıyor. Böyle olunca da turizm otelcilik okullarından, turizm meslek yüksek
okullarından ve binlerce kurstan mezun olan çocuklar turizmde çalışmayı seçmiyorlar” sözlerini kullandı.

“İNSANA YATIRIM YAPMAMIZ LAZIM”
Turizm sektörü hakkında yazılan bir sözü hatırlatan Yahyaoğlu, “Yıllar önce duayen bir turizm yöneticisi ‘Betona yaptığınız yatırım kadar insana yatırım yapmanız lazım’ diye yazmıştı. Turizmde çalışacak insanlara da yatırım yapmamız lazım. Sonuçta yabancı dil konuşacaklar, farklı insanlarla iletişim kuracaklar. Kültür seviyeleri ancak eğitimle gerçekleşir. Maalesef doldur boşalt mantığı yüzünden bu olmadı” ifadelerini kullandı.

“DEPREMİN DE ETKİSİ OLDU”
Depremden sonra turizm işçilerinin ve ailelerinin Antalya’da konaklamaları için konteyner kent talepleri olduğunu ileten Yahyaoğlu, “Depremin de turizme etkisi oldu. depremin etkisi de şu; Turizmde çalışan işçiler bu deprem bölgelerinden gelen sezonluk işçilerdi. Ailelerini baba evinde bırakıp buraya çalışmaya geliyorlardı. Burada personel lojmanlarında kalıyorlardı. Sezon bitince de ailelerin yanına tekrar dönüyorlardı. Depremden sonra arkalarında baba evleri kalmadı. Ya orada çadır kentte yaşayacaklar ya da buraya gelirlerse aileleri ile beraber gelmek zorundalar. Buna karşılık bizim önerimiz oldu. Konteyner kentleri Alanya’da, Manavgat’ta, Kemer’de, Kundu’da konteyner mahalleleri oluşturun. Oradan gelecek depremzede aileleri burada konaklatın. Kendileri de zaten turizm işçisi olan insanlar hem ailelerinden uzak kalmazlar hem de kira dertleri olmaz. Burası da turizmde eleman
sıkıntısı çekmemiş olur” diye konuştu.

Haber: Yalçın KÜÇÜK


25.07.2023 15:11:09