DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Çorum İl Kongresinde konuştu. Babacanın gündeminde Anayasa Mahkemesi, ekonomi, sağlık ve eğitim politikaları ile Azerbaycan-Ermenistan çatışması vardı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Çorum İl Kongresinde konuştu. Babacanın gündeminde Anayasa Mahkemesi, ekonomi, sağlık ve eğitim politikaları ile Azerbaycan-Ermenistan çatışması vardı. Babacan şunları söyledi:
Bir hükûmet üyesinin utanç verici sözleri, güvenlik konusundaki acziyetinin itirafıdır
Anayasa Mahkemesinin aldığı bir karar üzerine, bir hükümet üyesi Anayasa Mahkemesi Başkanını şahsen hedef alan, hem iftiralar içeren hem de tehdit kokan açıklamalar yaptı. Mahkeme kararları elbette eleştirilebilir, ancak ülkedeki güvenliği sağlamakla yükümlü bir hükûmet üyesinin bir yüksek yargı mensubuna sarf ettiği sözler ülkemiz adına utanç vericidir. Hükümetin güvenlik konusundaki acziyetinin itirafıdır. Hükümet kendi işini yapamadığını ilan etmiştir.
Bugün Anayasa Mahkemesini hedef alanların bir kısmı, askeri vesayet günlerinde, o yüce mahkemede görev yapan yargıçların hür iradeleriyle davranma cesaretine sahip olmaması yüzünden seçilme hakları gasp edilmiş, partileri kapatılmış, inanç özgürlükleri ayaklar altına alınmış insanlar. Devran döndü, şimdi bu insanların bir kısmı iktidarda. Ancak, vesayet rejimindeki hak hukuk tanımayan iktidarlar gibi davranmaya başladılar. İktidar, ne yazık ki, bugünün yüksek mahkeme mensuplarını vesayet rejiminin yargıçlarına benzetmeye çalışıyor.
Adalete inanmıyorlar
Ne zaman özgürlükçü, demokrat, adil, hakka uygun bir karar verilse karşı çıkıyorlar. Çünkü adalete inanmıyorlar.
İktidarın ortağı, Anayasa Mahkemesi için engel dedi, yeniden yapılandırılması gerek dedi. Cumhurbaşkanı da destekledi. Kimse kusura bakmasın, halkımız mağdur edildiğine inandığında Anayasa Mahkemesine başvuracak ve elbette hakkını arayacak.
Orta direk yıkılıyor
Hükûmetin yaptığı yanlışlar yüzünden orta direk yıkılıyor. Yalanlarla, çarpıtmalarla kandırmaya çalışsalar da biz bunları görüyoruz, halk görüyor. Biz döviz kuruna bakmıyoruz, ilgilenmiyoruz" diyorlar. Halkı cahil, anlamaz sanıyorlar. Halk, her gün sokakta, pazarda, markette gerçek enflasyonu da işsizliği de iliklerine kadar hissediyor. Yeter artık. Biz bu yanlışların bedelini ödemek istemiyoruz.
Kur sizi ilgilendirmiyor da niçin akaryakıta zam yapıyorsunuz? Niçin elektriğe zam yapıyorsunuz? Bunların maliyetinin direkt döviz kuruna bağlı olduğunu bu halk anlamıyor mu zannediyorsunuz? Devletin borcunun önemli bir kısmının döviz borcu olduğunu bu millet bilmiyor mu sanıyorsunuz?
En önemli milli çıkarımız halkımızın sağlığıdır
İktidar, Koronavirüs tablolarının gerçek tabloyu yansıtmadığını açıkladı. Türk Tabipleri Birliği aylardır verilerin gerçek olmadığını söylediği için hain ilan edildi. Sırf turizm gelirlerini artırma gayesiyle sağlık istatistikleri tahrif edilemez. Bu halkın canının hiç mi kıymeti yok? Mesele ülkenin çıkarlarıysa, en önemli milli çıkarımız halkımızın sağlığıdır.
Her yere para bulan iktidar sağlık ve eğitime gelince para bulamıyor. İlaç ve tıbbı malzeme tedarik eden firmalara borçlarını ödemiyor. Çünkü devletin bütçesi iflas etmiş durumda. Hazinede para kalmadı. Ama bu durumda bile Kanal İstanbul için ihale yapmayı ihmal etmiyorlar.
Ailelerin yatırımı mala mülke değil, çocuklarınadır
Hamaset dışında ülkemize hiçbir şey sunamayan iktidar, çocuklarımızı da eğitimsiz bırakmıştır. Eğitim bir haktır. Devletin görevi eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaktır. Eğitime erişim açısından, maddi imkanı olan ailelerle imkanı olmayan aileler arasında ilk defa uçurum bu kadar büyümüştür. Yoksul ailelerin çocukları eğitim imkanlarından mahrum kalmaktadır.
İktidar uzaktan eğitimi de yakından eğitimi de beceremiyor. Sınavlara girecek öğrencilerimiz sınav müfredatını bilmiyor. Belirsizlikler gençlerimizin gelecek umudunu yok ediyor. Bu ülkede ailelerin en büyük yatırımı mala mülke değil, çocuklarınadır. Ülkeden umudunu kesen gençlerimize yeniden burada huzur içinde ve özgürce yaşayacakları bir ortam sunmak zorundayız. DEVA Partisinin amacı, Türkiyeye kaderinin bu olmadığını göstermektir.
Azerbaycanın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını destekliyoruz
Ermenistan tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan Cumhuriyetinin öz toprağıdır. Biz, Ermenistanın bu hukuksuz işgali derhal sonlandırması gerektiğini düşünüyoruz ve Azerbaycanın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını sonuna kadar destekliyoruz.