• imsa
GÜNDEMHaber Girişi : 22 Ağustos 2022 12:44

Anız Yakan Geleceğini Yakar

Anız Yakan Geleceğini Yakar
Anız yakmanın toprağı verimsizleştirdiği gibi orman yangınlarına da davetiye çıkarttığını dile getiren Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Anız yakan geleceğini yakar” diyerek uyarıda bulundu.

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Hiçbir zaman tarımsal bir uygulama hüviyeti olmayan, toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma, tarım arazilerinde sürdürülebilir verimliliğin kaybolmasına neden oluyor” dedi.

 YANGINLARIN 165’İ ANIZDAN KAYNAKLI

Kontrolden çıkan anız yangınlarının çiftçilerimizin 1 yıllık emeğinin yok olmasına neden olduğunu belirten Başkan Alp, “Bütün bir yıl boyunca gözü gibi bakıp büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen üreticilerimizin bütün emekleri ve parası bir anız yangınıyla kül oluyor. Anız yakılması havayı kirlettiği gibi orman yangınlarına da sebep olabiliyor. Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, Ülkemizde 2021 yılında 2 bin 793 adet orman yangını gerçekleşti. Bu yangınların yüzde 5,9’u yani 165 adeti anız yakılması sonucu çıktı. 2021 yılında yanan 139 bin 503 hektar orman alanının 377 hektarlık kısmı maalesef anız yangını nedeniyle gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

 ORMAN YANGINLARINA DİKKAT ÇEKTİ

Tarımsal üretimde bulunmak, insanımızı doyurmak için her fedakârlığı yapan eli öpülesi çiftçilerimize seslenmek istediğini aktaran Nazif Alp, “Orman yangınlarının yoğunlaştığı bu sıcak yaz günlerinde anızları yakmayalım. Tarımsal üretimin ana unsuru olan toprağımızı koruyalım. Anız yakmanın çevreye vereceği zararları göz ardı etmeyelim. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmayalım. Tarımsal üretimde maliyetlerin oldukça arttığı ve gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu günümüzde tarımsal üretimi ve bunun yanında doğal kaynaklarımızı tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz daha duyarlı olmak zorundadır.” açıklamasında bulundu.

 YARARI ZARARIN YANINDA ÇOK KÜÇÜK KALIYOR

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, “Üreticilerimiz hasat sonrası aynı araziye diğer bir ürünün ekimini yapacak olduğunda mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını sağlamak, yakıt tasarrufu sağlamak ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız yakıyor. Bu yanlış uygulama yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanında anız sapları ile mibzer gözlerinin tıkanmasını engellemek amacıyla da üreticilerimiz tarafından tercih ediliyor. Üreticilerimizin anız yakmayı tercih etmelerinin sağlayacağı fayda, toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçük kalıyor. Özellikle organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan topraklarda anız yakılmamalı, sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır” şeklinde konuştu.

 Başkan Alp, “Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı tavında tutmakta ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla kaybolmasına engel olmaktadır. Çünkü anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller, yüzey akış hızını azaltır, toprağa sızmasını sağlar” dedi.

 “Anızın yakılmasına bağlı olarak, toprağın organik maddesi yok oluyor ve toprağın önemli biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri zarar görüyor” diyen Başkan Nazif Alp açıklamasına şöyle devam etti: “Anız yangınları sırasında 0-5 cm derinlikte 250 ⁰C‘ye ulaşan sıcaklıklar meydana gelir ve verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik madde yok olur.Organik maddece zengin olan toprağın su tutma kapasitesi artar. Tarımsal sulamada yaşanılan sorunları göz önünde bulundurduğumuzda bu konu bir hayli önemlidir. Bir diğer husus ise; anız yangınları nedeniyle komşu tarlaların ürünleri ve ormanlar tahrip olabilmekte, doğrudan ve dolaylı etkileri sayesinde toprakla birlikte birçok canlı önemli derecede zarar görmektedir.Verimliliği düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak işleme ve kimyasal kullanma yollarına başvuruyor.”

 Anız yakmanın doğrudan ve dolaylı etkileri bulunmakla beraber, toprakla birlikte birçok canlının önemli derecede zarar görmesi bu bilinçsiz olayın en önemli sonuçlarının başında geliyor. Oysa toprakta bulunup gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik madde parçalanır,ayrışır ve humus dediğimiz şekle dönüşür. Bu da tarımsal üretimde verimliliğin artmasını sağlayan toprak yapılarındandır. Özellikle nadasa bırakılacak tarlalarda anızı yakmanın hiçbir gereği yoktur. Çünkü bir sonraki ekime kadar geçen sürede anız sapları zaten kendiliğinden çürüyerek toprağa karışacaktır.

 TOPRAK İŞLEMESİZ TARIMA DİKKAT ÇEKTİ

 “Toprak işleme uygulamalarının, tarımsal üründe bir azalmaya neden olmadan toprağı koruyan ve aynı zamanda sürdürülebilir bir faaliyet olması gerekir” diyen Nazif Alp, “Bu bağlamda üreticilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir. Üreticilerimiz ‘Toprak İşlemesiz Tarım’a yönelmelidir. Toprak işlemesiz tarım, maliyet unsurları içerisinde önemli bir yere sahip olan yakıtta büyük ölçüde tasarruf sağlamasının yanı sıra, toprakta organik madde miktarı artığı için toprağın su tutma kapasitesini artırmaktadır.Unutmayalım anız toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimizdir”ifadelerini kullandı.

 

Yalçın KÜÇÜK

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.