Süper ligin yeni sezonuna 1-0'lık Trabzonspor deplasman mağlubiyeti ile başlayan Antalyaspor'da daha ilk haftadan ense karartılmaya çalışılıyor gibi bir durum söz konusu gibi.
Antalyaspor mali olarak zorda ve gelir gider dengesi arasındaki uçurum giderek artıyor.
Mali disiplin büyük önem taşırken önümüzdeki yıllar açısından bugünlerden nasıl geçildiği çok önemli.
Geçmiş yıllarda hoyratça yapılan harcamalar ve bazı menajerlerin zengin edilmesi ya da iddia edildiği gibi ortak hareket edilmesi Antalyaspor'u zor bir sürece soktu.
Yeni sezona girerken Başkan Sabri Gülel ve yönetimini zor günler bekliyordu.
Transfer şarttı ama bacaklarını yorganlarına göre uzatmaları gerekirken bir yandan da geçmiş borçlardan ödeme yapmaları gerekmekte idi.
Satışlardan elde edilen gelir ile tam anlamı ile nefes alınmasa da bir oh dedirtmiştir.
9 Yıldır aralıksız süper ligde mücadele eden Antalyaspor şu ana kadar bedelsiz, kiralık ya da mümkünse 500 bin euroyu geçmeyecek transferler yapmaya dikkat ediyor.
Gidenlere bakıldığında da bedelsiz olarak gönderilenler dikkat çekse de burada amaç aldıkları yüklü maaşlardan kurtulmaktı.
Bugüne geldiğimizde Antalyaspor defansının ağır kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kalecinin ne yazık ki geçen seneden beri topu tutma ya da yumruklama yerine topun rakibe kaptırılma olasılığı yüksek olan noktalara doğru tokatlama alışkanlığından kurtulamadığını görüyoruz.
Bu alışkanlık dahi Antalyaspor açısından çok önemli ve derhal müdahale edilmeli.
Yeni sponsorlar aracılığı ile gelir desteği artmaz ise yeni transferler noktasında sıkıntılı sürece girilebilir.
Ama kimse Antalyaspor'a küme düşecek gözüyle de bakmasın.