Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Çisil Tuana Tezsever, kira anlaşmazlıklarının çözümü için 1 Eylül’de start verilecek zorunlu arabuluculuk dönemine işaret etti.
Çözüm odaklı yaklaşımlarla hayata geçirilmesi planlanan uygulamanın, davaların sürekli artacak olması karşısında yarar sağlamayacağını ifade eden Tezsever, “Sorunun kaynağını kurutmaya yönelik bir adım olmadığını söyleyebiliriz” dedi.
“YARGININ İŞLEYİŞİ SÜREKLİ YAVAŞLIYOR”
Son zamanlarda konut fiyatlarındaki artışa paralel olarak kira fiyatlarındaki artışlar nedeniyle ev sahibi ile kiracı arasındaki ihtilaflardan kaynaklanan davalarda büyük artışlar gözleniyor. Dava ve icra takiplerindeki artışlar yargının işleyişini daha da yavaşlatıyor. Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde açılan davalarda grafikler yükselişini korurken, bunun doğal sonucu olarak da duruşma sürelerinde artış meydana geliyor.
“DURUŞMA GÜNLERİ KABUL EDİLEMEZ NOKTADA”
1 seneye yaklaşan duruşma günlerinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Çisil Tuana Tezsever, “Kira artışlarına yönelik sınırlandırma getirilmiş ise de bu kira ihtilaflarını azaltmak bir tarafa daha da arttırmıştır. Çünkü rasyonel olmayan bir sınırlandırma getirildi. Enflasyonun çok altında artışı kabul etmeyen ev sahipleri daha yüksek kira geliri elde etmek için eski kiracısının çıkartılmak için tahliye taahhütlerini işleme koymaya başladılar” dedi.
“MAHKEMELER KİLİTLENMİŞ DURUMDA”
İhtiyaç nedeniyle tahliye davalarında da artışlar yaşandığına dikkat çeken Tezsever, “Gelinen süreçte mahkemeler kilitlenmiş durumda. Ev sahibi-kiracı ihtilafları mahkeme içinde ve mahkeme dışında devam etmekte. Mahkemelerde her geçen gün dava ve icra sayısı artarken ev sahibi kiracı kavgaları da gündemimizin değişmez konusu oldu. Gazete haberleri kavga eden, evini yakan, ev sahibini öldüren kiracı haberleri ile doldu taştı. Mahkemelerin 2 yıl gibi bir süreç olması nedeniyle bazı ev sahipleri kiracıları yeri boşaltması için para teklif etmeye de başladılar” diye konuştu.
“PARA TEKLİFİNİN HUKUKİ SAKINCASI BULUNMUYOR”
Para tekliflerinin etik olmayan bir davranış gibi gözükse de hukuken bir engel oluşturmadığının bilgisini veren Tezsever, “Bazen gerçekten ev sahibi yerini satmak istediği için ya da eve samimi ihtiyacı olabiliyor. Süreci kısaltmak ve kiracının taşınma gibi birtakım maliyetlerine karşılık bu parayı teklif etmelerinde bir beis bulunmamaktadır. Tüm bu sürecin bir tek sebebi var o da daha yüksek kira geliri elde etmek. Kiralara bir tavan fiyat belirlemesi yapılsa idi bugün bu sorunların birçoğunu yaşamayacaktık” şeklinde konuştu.
“ARABULUCUK DÖNEMİ ÇÖZÜM OLMAYACAK”
Kira anlaşmazlıklarının çözümü için 1 Eylül’de start verilecek zorunlu arabuluculuk dönemi hakkında da konuşan Tezsever, şöyle devam etti; “Her ne kadar 1 Eylül 2023 tarihinde arabuluculuk zorunlu hale gelse de bu mevcut anlaşmazlıklarla ilgili olup sorunun kaynağını kurutmaya yönelik bir adım değildir. Dava sayılarının azaltılmasına yardımcı olsa da davaların sürekli artacak olması karşısında bu da çözüm olmayacaktır.”
Haber: Duygu TEKİN
