Depremzedelerin çeşitli illere nakledilmesi sürecinin dikkatli yönetilmesi gerektiğini belirten ATİP Başkanı Muhteşem Kabasakal, “Bu insanları beş yıldızlı otellere yerleştirip bir süre sonra ‘sezon başlıyor’ deyip çıkararak ikinci bir travma yaşatmamalıy
Depremzedelerin çeşitli illere nakledilmesi sürecinin dikkatli yönetilmesi gerektiğini belirten ATİP Başkanı Muhteşem Kabasakal, “Bu insanları beş yıldızlı otellere yerleştirip bir süre sonra ‘sezon başlıyor’ deyip çıkararak ikinci bir travma yaşatmamalıyız” dedi.
Antalya Ticaret Platformu Başkanı (ATİP) Muhteşem Kabasakal, ülke olarak dünyada eşi benzeri olmayan elim bir afet yaşandığına dikkat çekerek, deprem sonrası süreçle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve sabırlar dileyen Kabasakal, “Ancak şu anda süreçte iki kritik eşik var. Birinci önceliğimizi suçlu aramaktan ziyade mağduriyeti en aza indirecek kalıcı süreç yönetimine vermemiz gerekiyor. Sonrasında elbette hiçbir ihmal ya da kasıt kimsenin yanına kalmayacak ama dünyevi ama ilahi. İkinci önceliğimiz süreci doğru yönetmek. İnsanları Afet bölgesinden çıkaralım da sonrası ne olursa olsun zihniyeti ile yürürsek bu sürecin faturasını ülke olarak ağır öderiz” dedi.
İKİNCİ BİR TRAVMA MI YAŞATACAĞIZ?
İş dünyası temsilcileri olarak yetkililere seslenen ATIP Başkanı Kabasakal, “Süreçte mağduriyeti azaltmak kalıcı çözümlerden geçmektedir. İnsanları getirip otele, yurtlara yada vatandaşların boş evlerineyerleştirdikten bir süre sonra ‘kusura bakmayın otel açılıyor, okullar açılıyor, sezon geldi2 diyerek kapı dışarı etme lüksümüz yok. Bu insanları afet bölgesinden çıkarıp, beş yıldızlı otellere yerleştirip sonra konteynıra naklederek ikinci bir travmaya mahkûm etme lüksümüz hiç yok. Ayrıca getirdiğimiz binlerce insanın her türlü gıda, giyim vb. ihtiyaçlarını süreç boyunca aksatmadan sağlayabilmek ciddi bir operasyon gerektiriyor. Burası turizm kenti. Turizmciler sağ olsunlar kapılarını açtılar ama hatırı sayılır otel haliyle 1 Nisan’a kadar konaklama süresi verdi. Bu tarihten sonra insanlara başının çaresine bak mı diyeceğiz? Hele de bu insanları memurların dahi geçim sıkıntısı nedeniyle terk etmek istediği Antalya’ya getirdikten sonra!” diye konuştu.
NEDEN BİR AFET SIĞINAĞI YOK?
Türkiye’nin bir afet coğrafyası olduğunu da vurgulayan Kabasakal şöyle devam etti; “Her Afette iş adamlarından para toplayıp çadır ve konteyner alanları kurup sonrasında onları atıl halde çürümeye terk etmekten ne zaman vaz geçeriz bilmiyorum ama artık biran önce bilinçli hareket etmemiz gerekiyor. Artık şehirlerde ve ülke genelinde örneğin Konya ovası ya da daha uygun bir bölgede toplu Afet sığınakları oluşturmamızın vakti geldi de geçiyor bile. İş adamlarından bir defa kalıcı destek alarak hem ülke genelinde en az 500 bin kişilik, hem de şehirlerde nüfusa göreiçinde gıda stokları ve gerekli malzemelerin bulunduğu‘Afet Sığınakları’nı acilen oluşturmamız gerekiyor. Sonrasında elbette yaşanmasın ama yaşandığı takdirde de direk o bölgeye Afetzedeler intikal ettirerek sistemli bir süreç işletmemiz emin olun çok da zor değil. Biz Antalya Ticaret Platformu ekibi olarak ilk günlerde Afet bölgesindeydik. Oradaki organizasyonsuzluğa bizzat şahit olduk. Yardımlar geliyor dağıtacak organizasyon yok. A ürünü lazım B ürünü geliyor sürekli. Birçok olumsuz durumu yerinde gözlemledik.Lütfen ama lütfen artık günü kurtaracak çözümler değil, daha kalıcı çözümler üretmemiz gerekiyor. Sonuç olarak; insanları bir mağduriyetten başka bir mağduriyete atarsak bu sürecin faturası hayli ağır olacaktır.”