• imsa
EKONOMİHaber Girişi : 30 Temmuz 2021 11:42

ATSO Temmuz Meclisi Yapıldı

ATSO Temmuz Meclisi Yapıldı
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Süleyman Özer'in başkanlığında çevrimiçi olarak gerçekleşti.
Bir başka talep konusu kredi desteğidir, yani faizsiz veya düşük faizli kredidir. Gerçekten de pandemi döneminde kapanan ve iş hacmi düşenlere daha fazla destek olunmalıydı, hatta destekler devam etmeliydi. Fakat şu anda ekonomide bir yaz rehaveti yaşanıyor. Sektörlerimizden destek talebi gelirken, diğer tarafta ekonomi uçuyor gibi bir hava var. Turizmde canlanmanın yanı sıra otomobil ve beyaz eşya gibi sektörlerde satış artışının devam etmesi de piyasanın çok canlı olduğu kanaatini yaratıyor.

Bazı verilere bakıldığında ekonomide gerçekten geçen yıla göre hızlı toparlanma olduğu açıktır. Bununla birlikte bu yüksek artışların son iki yıldaki düşüşten kaynaklandığına dikkat edilmelidir. Yüksek büyümede baz etkisine bakmazsak ekonomi uçuyor gibi bir yanılsamaya düşeriz. Nitekim sektörel güven endeksleri artarken tüketici güven endeksi düşmektedir. Haziran ayından itibaren beyaz eşya gibi sektörlerde bir yavaşlama başlamıştır. Konut satışı son 7-8 yılın en düşük düzeyine inmiştir.

Ekonomide kalıcı iyileşme olması ve herkesin kazanması için enflasyonun düşmesi ve alım gücünün iyileşmesi gerekir. Dolayısıyla pandemide olduğu gibi, ekonomide de rehavete yer yoktur.  Eylül ayından itibaren yavaşlamayı daha net göreceğiz ve bu rehavet sona erecektir. Hükümetin de bu konuları masaya yatıracağına, sektörel destekleri gündeme alacağına inanıyoruz."

Avrupa'nın ve ABD'nin bekçisi olamayız

Konuşmasında Afganistan ve Suriye'den gelen mültecilerin durumuna da değinen Deniz, "Bugünlerde ülke gündeminde önemli bir konu da Afganistan'dan ve Suriye'den gelen göçün durumu. Yabancı düşmanlığı hastalıktır, dolayısıyla bunu teşvik edemeyiz. Fakat Türkiye, dünyada 3 milyar euro için mülteci bekçiliği yapan bir ülke gibi görülüyor. Avrupa'nın ve ABD'nin bekçisi olamayız. Bu göç Türkiye'de başka riskler de yaratmaktadır. Artık daha bağımsız bir politika izlemeli, Suriye'de kalıcı çözüm için adım atmalı ve göçü durdurmalıyız. Göçmenlerin çalıştığı sektörlerin olduğunu biliyoruz, hatta göçmenler olmazsa üretim durur diyen üreticiler var. 

Gerçekten de bizim gençlerimiz evde oturuyor, tarımda ve bazı sanayi kollarında göçmenler çalışıyor. Göçmen işçileri mi çare olarak göreceğiz, yoksa gençlerimizin durumunu mu masaya yatıracağız? Göçmenler ucuza çalışsın, gençlerimiz evde otursun diyemeyiz. Böyle giderse çalışma nedir bilmeyen bir gençliğimiz olacak.

Bugünlerde 2 milyona yakın gencimiz üniversite puanını bekliyor. Biz, meslek lisesi memleket meselesi diyoruz, ama bunu yetkililere bile söyletemiyoruz. Geleceği olmayan alanlarda diploma vermeye, üniversite diploması ile kendimizi kandırmaya devam ediyoruz.
Gençleri iş öğrenmeye, çalışmaya, çalışarak okumaya, alın teri ve akıl teri ile kazanmaya teşvik etmeliyiz. Ülke olarak üretim ekonomisinden al-sat ekonomisine geçmiş durumdayız. Gençlerimizi torpille iş bulmaya, kripto para ile zengin olmaya özendiriyoruz. Bütün bunlar daha fazla konuşmamız gereken konular. Müşterek komite toplantısını fiziksel toplantı olarak yapabilirsek bu konuları daha detaylı ele alırız.

Biz şimdilik turizm sezonunu en iyi şekilde geçirmeye bakacağız, pandemiyle mücadeleye destek vereceğiz. Vaka sayısındaki artışın durmasını, yeni kapanmalara gerek kalmamasını ve sezonu en iyi şekilde geçirmeyi ümit ediyorum" diye konuştu.
SMA Hastaları için kampanya

Son dönemde SMA hastalarına yardım için çok sayıda başvuru aldıklarını da belirten Deniz,  "SİAD platformumuzla birlikte güzel bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. SMA Hastası Arel bebek için bir akşam canlı yayınla bağış toplandı. Program yerel bir kanalda olmasına rağmen bağış miktarı 1 milyon lirayı aştı. Bu programa katılarak destek olan bütün SİAD başkanlarımıza, bağış yapan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Son aylarda SMA hastalarına yardım için çok sayıda başvuru alıyoruz. Tedavi maliyeti 15-20 milyon lirayı buluyor. Türkiye'de 1600, Antalya'da 10 civarında hasta çocuğumuz var. SGK bu tedaviyi üstlenmiyor, oysa bu çağda böyle bir sorun olmamalıdır. Bu miktarı aileler karşılayamaz, yardım bile yetmiyor. Bakanlığın bu konuyu gündeme alarak bir çözüm bulması gerekiyor. Elbette bizler de destek olmaya çalışıyoruz, ama yeterli olmuyor.

Bu tür konularda kent dayanışmasının gelişmesi gerekiyor. Antalya olarak gerek sosyal sorumluluk konularında gerekse ilimizin çeşitli projelerinde kitlesel fonlamayla çözüm üretme kültürünü kazanmalıyız" dedi.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.