Sokağa çıkma yasakları devam ediyor, 16-17-18 ve 19 Mayıs tarihlerinde sokağa çıkma yasağı var.
Sokağa çıkma yasağı Antalya'da uygulanmayacak.
Vaka ve ölüm oranların da ciddi bir düşüş olsa da, tehlikeyi henüz atlatmış değiliz.
Bu tehlikenin varlığını ilk ağızdan, en yetkili kişiden Sn. Sağlık Bakanı Fahrettin Kocadan da sık sık duyuyoruz.
Normal hayatımıza, o çok özlediğimiz eski günlerimize geri dönebilmemiz için tedbirlere sıkı sıkıya uymamız şart.
Türkiye genelinde vaka ve ölüm sayıları her akşam ilan edildiği gibi Antalya'daki vaka ve vefat sayıları da her akşam güncelleniyor.
Bir kişinin virüsü kaç kişiye bulaştırma gücüne sahip olduğunu düşünürsek, işin ne derece tehdit boyutunda olduğunu anlamamız zor olmayacaktır.
Fakat vatandaşlarımız vaka artışıyla ters orantılı olarak tedbirleri maalesef uygulamakta zayıf kalıyor, rehavete kapılıyor.
Antalya sokakları insanlarla dolu.
İşi olan da dışarıda olmayan da dışarıda...
Maalesef dikkat etmiyoruz, ne maske takmaya özen gösteriyoruz, ne sosyal mesafeye dikkat ediyoruz, ne de banka önlerindeki yığılmalara engel olabiliyoruz.
Özellikle PTT'lerde yoğunluk gerçekten sıkıntı ve kaygı verici boyutta.
Pazar yerlerine giriş çıkışlarda her ne kadar önlemler artmış olsa da bu kez de içeride denetim eksikliği oluşuyor.
Para yerinde zaten sosyal mesafe diye birşey kalmıyor.
Maske ile içeriye giriliyor ama içeride ya burun açılıyor ya hiç takılmıyor ya da pazarcı esnafı takmıyor.
Antalya'nın en kalabalık yeri hiç kuşku yok ki Kapalı Yol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi.
Mağazaların da açılması ile birlikte kalabalık iki kat daha arttı.
Antalya'daki vaka sayısının az oluşu, şehirlere giriş çıkışın erken kaldırılmasının ardından sokağa çıkma yasağının da Antalya'da uygulanmıyor olması sanırım insanlarda büyük bir rehavet oluşturdu.
AVM'lerin de tartışmalı oalarak açılmasının ardından tehlike iyice arttı.
Canı sıkılan sokağa çıkıyor, AVM'lere koşuyor.
Hayır anlamıyorum bu AVM'lerin içinde ne var?
AVM'lerdeki mağazaların kiralası metrekare usulü olduğu için çok yüksek ve buna bağlı olarak da içerideki ürünler de dışardaki esnafa göre daha pahalı.
Bilindik markalar zaten AVM dışında da mevcut.
O zaman AVM'lere neden gidililyor?
Herşeyi tek noktada bulma isteği ve dolaşmama isteğinin yanısıra gezme isteği de eklenince AVM'lerdeki yoğunluk ortaya çıkıyor gibi görünüyor...
Sırf meraktan AVM'lere girenlerin nasıl bir kafa yaşadığı ise merak edilecek bir durum.
Tamam vaka sayılarımız düşüyor ve bir toparlanma sürecindeyiz ama rehavete kapılır isek eski günlere döneriz.
Aman haaa...
