Dünya genelinde ekosistemin bozulması, susuzluk ve kuraklık sorunlarını artırırken, su kaynakları daha da kıymetli hale geliyor. Antalya, bu bağlamda su kaynaklarına önem veren ve 2010 yılı sonrasında inşa edilen 25 barajla bu kaynakları güvence altına alan bir şehir olarak öne çıkıyor. Antalya’da su temini için kullanılan 5 ana barajın doluluk oranları, şu an için olumlu bir tabloyu yansıtıyor.
Antalya’da su kaynağı olarak kullanılan Karacaören 1, Karacaören 2, Oymapınar, Manavgat ve Sorgun barajlarının doluluk oranları, su kaynaklarına olan güveni artırıyor. 27 Ekim 2023 tarihli EPİAŞ Şeffaflık Platformu verilerine göre Karacaören 2 barajındaki doluluk oranı yüzde 87.2’ye ulaşırken Manavgat Barajı yüzde 86.6 doluluğa sahip durumda. Oymapınar Barajındaki doluluk oranı yüzde 51.3 olurken Sorgun Barajındaki doluluk oranı yüzde 39.8 olarak gerçekleşti. Antalya’nın en büyük barajlarından olan Karacaören 1 Barajındaki doluluk oranı ise yüzde 14.8’lik doluluk oranı ile dikkat çekiyor.
YÜZDE 27’LİK DÜŞÜŞ VAR
5 Ekim 2023 tarihinde Karacaören 1 Barajındaki doluluk oranı yüzde 18.3 iken Oymapınar Barajında yüzde 68, Karacaören 2 Barajında yüzde 60.1, Sorgun Barajında yüzde 46.4 ve Manavgat Barajında yüzde 95.9 olarak ortaya çıkmıştı. 5 Ekim ve 29 Ekim tarihlerindeki barajların doluluk oranlarına bakıldığında Karacaören 1 Barajında yüzde 3,5’luk düşüş yaşandığı görülüyor. Oymapınar Barajında düşüş yüzde 16.7’ye kadar çıkarken Karacaören 2 Barajındaki düşüş yüzde 27.1’e kadar çıkmış durumda.Manavgat Barajına bakıldığında ise düşüş yüzde 9.3 oldu.Sorgun Barajındaki duruma bakıldığında 46.4’ten 39.8’e gerilerken düşüş yüzde 6.6 oldu.
Antalya, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi konusunda başarılı bir örnek sunuyor. Barajların düzenli olarak izlenmesi ve bakımı, su kaynaklarının sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor. Ancak, su kaynaklarındaki bu olumlu tabloya rağmen, su tasarrufu ve bilinçli su kullanımı konusunda vatandaşların çaba göstermeye devam etmeleri önem arz ederken su kaynaklarının sürdürülebilirliği, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çevresel bilincin artırılmasıyla desteklenmesi gerekiyor.
Haber: Yalçın KÜÇÜK