• imsa
ÖZEL HABERLERHaber Girişi : 27 Eylül 2023 14:09

Bıçakları bileyecek usta kalmıyor

Bıçakları bileyecek usta kalmıyor

Antalya’da geleneksel bıçak bileme mesleği, zamanla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Antalya, sıcak iklimi, turistik cazibesi ve zengin mutfağıyla tanınırken, şehrin kültürel dokusunu oluşturan önemli mesleklerden biri de bıçak bileme ustalarıdır. Ancak son yıllarda, bu köklü meslek dalının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gözleniyor.

Antalya’da bıçak bileme mesleği, yıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan bir geleneğin parçasıydı. Ancak bu mesleği icra eden ustaların sayısı giderek azalıyor. Geleneksel ustaların yaşlanması ve yeni nesilin bu mesleğe ilgi göstermemesi, bu endüstrinin geleceğini tehlikeye atıyor.

Bıçak bileme, mutfakların vazgeçilmez bir parçası olan keskin bıçakların sağlığı ve kullanışlılığı için kritik öneme sahiptir. Bu becerinin kaybolması, Antalya’da restoranlar, oteller ve ev kullanıcıları için pratik sorunlar yaratabilir.

Antalya’daki bıçak bileme ustaları, mesleklerinin önemine dikkat çekiyor. Bıçak bileme ustası Ahmet Yılmaz, “Bu meslek, bıçakların ömrünü uzatır ve insanların güvenliğini sağlar. Ancak artık yeni nesil bu işi öğrenmek yerine farklı alanlara yöneliyor” diyor.

Bıçak bileme ustaları, yıllar içinde edindikleri deneyimle her türlü bıçağı keskinleştirebilirler ve bu mesleği icra edenlerin el becerileri ve gözlemleri sayesinde bıçaklar uzun süre kullanılabilir hale getirilir. Ancak yeni nesil, bu geleneksel yetenekleri öğrenmeyi bıraktığı için bu değerli beceriler kayboluyor.

Bıçak bileme ustası Hüseyin Akbay, “Bıçak bileme bir sanattır. Her bıçağın farklı bir şekli ve hassasiyeti vardır ve bunları anlamak ve düzgün bir şekilde bilemek, uzun yıllar süren bir pratiği gerektirir. Bu mesleği sürdürmek ve geleceğe aktarmak için genç neslin bu değerleri anlaması gerekiyor” diyor.

 

Antalya’da bıçak bileme mesleğinin yok olma tehlikesi, hem kültürel hem de işlevsel bir kayıp oluşturuyor. Antalya’da bıçak bileme mesleğinin tükenmesi, geleneksel zanaatların korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Haber: Yalçın KÜÇÜK