Antalya’nın tarihi merkezi olan Kaleiçi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlüdür, ancak şimdi bu bölgedeki eski yapılar tehlike saçıyor. Bazı tarihi evler ve binalar, yılların yorgunluğu ve bakım eksikliği nedeniyle restore edilmesi gereken bir durumda.
Kaleiçi’nin dar sokakları ve taş binaları, bir zamanlar Roma ve Osmanlı İmparatorluklarına ev sahipliği yapmış olan bu bölgenin zengin tarihini yansıtır. Ancak, bazı yapılar zaman içinde kötü durumda kalmış ve çatıları sızıntılarla dolmuş durumda. Bu durum, binaların ve tarihi evlerin yapısal bütünlüğünü tehdit ediyor.
Mahalle sakinleri ve tarihi bölgenin savunucuları, bu eski yapıların korunması ve restore edilmesi için acil bir çaba gerektiğini dile getiriyorlar. Tarihi evlerin birçoğu özel mülkiyette bulunsa da, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar da bu konuda sorumluluk taşıyor.
Kaleiçi’nin tarihi evleri ve binaları, şehrimizin kültürel mirası için son derece önemli. Bu yapıların restore edilmesi ve korunması, gelecek nesillere aktarılacak bir mirasın parçası olarak görülüyor.
Tarihi eserlerin korunması ve restore edilmesi, Kaleiçi’nin turistik cazibesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Antalya’nın zengin tarihini ve kültürel dokusunu koruyarak gelecek kuşaklara aktaracaktır.
Yetkililer, tarihi binaların sahiplerini ve yerel işletmeleri bu restore çalışmalarına destek olmaya ve tehlike altındaki bu önemli mirası korumak için bir araya gelmeye çağırıyorlar. Restorasyonlardaki en büyük engel ise Kaleiçi’nin sit alanı olması. Bu nedenle Antalya Koruma Kurulu’ndan izin alınması gerekiyor. Alınan izinler çerçevesinde restorasyonlar aslına uygun olarak yapılmak zorunda.
Haber: Çiler İLTUŞ
