BİR BARDAK SU ÜZERİNDEN HZ PEYGAMBERİ YÜCELTMEK

  • imsa

Yıllar önce Jean Reno’nun başrolünde olduğu gözden uzakta manastırda yaşayan rahipler arasında işlenen cinayetleri konu edinen kızıl nehirler adlı bir film izlemiştim. Filmde hiç kimseye zararı olmayan rahipler meçhul biri tarafından öldürülüyor. Filmin sonunda Katil aynı manastırda yaşayan ve içlerindeki dinine çok bağlı bir rahip çıkıyor.

   Katilin cinayetleri işleme sebebine gelince; Gülmek kendilerini Tanrıya adamış rahiplere yakışmadığı ve ruhbanlık hayatına ters düştüğü için mevcut İncillerde yasaktır. Günün birinde bir rahip İncillerin eski nüshalarında ellerindeki kitabın aksine gülmenin yasak olmadığını bildiren bir sayfa bulur. Bu sayfayı okuyup ve gerçeği birileri ile paylaşmak isteyence cinayetler başlar. Böylelikle katil mevcut düzeni koruma adına gerçeğin herkes tarafından bilinmesi engellenmeye çalışır

    Bu ve buna benzer fikir taşıyan kişilerin her dinde olduğu gibi İslam dininde de mevcudiyetine şahit oluyoruz. Birçok konuda Allah resulünün örnekliğine rağmen, sünnetindeki bazı uygulamalarını insanların dindarlık adına kendine göre şekillendirdiğini görürsünüz. Allah resulünün karizması sanki yetmezmiş gibi, bazı insanlar onu yüceltmek adına hayattayken söylemediği bir sözü ona vefatından sonra söylettiğine şahit oluyoruz Bu tür yaklaşımlardan biride su içme meselesidir. İslam kaynaklarına baktığımız zaman Allah resülünün ayakta, oturarak ve binitli olarak su içtiğini görürüz. Bu gerçeğe rağmen birçok yazılı kaynağın yanında dini sohbetlerde oturarak su içmeyi öne çıkarma veya özendirme adına ayakta su içmenin zararlarından bahsederler.

     Buna en güzel örnek zafer dergisinin 417. Sayısında görürüz. Dergide; Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında Waldeyerin mide caddesi denen bir oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını (pilor) geçerek 12 parmak bağırsağına (duodenum) geçer. Fakat insan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır. Eğer ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse, doğrudan doğruya on iki parmak bağırsağına geçer. Ancak insan sıvı gıdayı oturarak içerse, bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra 12 parmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan, kolera da dâhil birçok insan hastalıklarından korunmuş olur.

   Hz peygambere mucizevi bir özellik verme adına yapılan bu tespitleri, yorumları ve görüşleri destekleyecek hiçbir ilmi kanıtta sun(a)mazlar. Ortada ne bir bilirkişi nede bir uzman görüşü vardır.

   Oysa bu konu ile alakalı Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN bir yazısında şöyle der: Hz. Ali ayakta iken su içti ve şöyle dedi: ‘Bazı kimseler, ayakta su içmeyi hoş görmüyorlar, hâlbuki ben, şu yaptığımı, Peygamberin de (s.a.) yaptığını gördüm. Ayakta içilen suyun doğrudan on iki parmak barsağına geçtiği ve vücuda hiçbir faydasının olmadığı’ bilgisini bir tıp profesörüne sordum. Şu cevabı verdi: İçilen suyun emilimi zaten midede değil, bağırsaklarda olur. Suyun vücuda faydası bu emilime bağlıdır. Ayakta su içildiğinde su midede daha az kalır ve bağırsaklara daha hızlı geçer, ‘ama vücuda faydası olmaz‘ sözü bilime ve bilinene uygun değildir.

   Ayakta su içmenin zararları üzerinden Allah resulünün şanına şan katmaya çalışanlar, delil olarak bu dergiden alıntı yapanlarken, yine aynı dergide ve başka mecralarda yayınlanan hayrettin KARAMAN ve diğer ilim erbabının reddiye yazılarını neden görmezler?     

   Hıristiyanların Hz İsa’yı öldükten sonra Yarı ilah peygamber yaptığı gibi, sizlerde insan olan nebiyi(sav) insanların daha çok ilgi duyması veya yönelmesi adına, yarı ilah peygamber yapmaya mı çalışıyorsunuz?

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.