BİR TUTAM OT UĞRUNA

  • SUR YAPIIIIIII

Fırsat buldukça ara sıra da olsa köşe yazılarını okuyup  yaşadığımız Dünya'da gelişen olayları ustaların  gözünden öğrenmeye çalışırım.Yeni bir kalem demek olumlu veya olumsuz yeni bir bakış açısı demektir.Köşe yazarları arasında gezinti yaparken korona virüsün dününü bugününü inceleyip sebep  ve sonuçları hakkında kendi bakış açısını yansıtan değişik bir  analiz yazısıyla karşılaştım. Yazarın olaya bakış açısı kısmen doğru olmakla birlikte bazı İslami problemler içermektedir. Konumuzla alakalı bölüm noktası virgülüyle şöyle;

     ‘’ İki haftadır, 2008-2011 arasında ciddi Amerikan dergilerinde yayımlanmış 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğine dair fütüristik (gelecek tahminleri) makaleleri karıştırıyorum.Hemen hepsinde yıkıcı bir virüs salgını tahmini var.Araştımacılar üç aşağı beş yukarı neler olacağını yukarıda alıntıladığım gibi tarif etmişler.İlginç.Neredeyse her Batı ülkesinde, hele ABD'deki araştırma kurumlarında küresel salgın tatbikatları yapılmış Sonuçlar ve tahminler yayımlanmış.
Almanya'da olduğu gibi, bazı ülkelerde doğrudan meclislere bilgi verilmiş, ABD'de istihbarat kurumları bilgilendirilmiş, vs Belki soruyu şöyle de sorabiliriz...
Kimler devletlerin salgına hazırlanmasını engelledi ve yanlış yönlendirdi?’’

    Yazara göre mevcut bu olumsuz tablonun tek müsebbibi şu andan dünyayı yönlendiren veya yönetenlerdir. Yazara ve de yazar gibi düşünen kişilere göre bazı elit kişiler  dünyayı istedikleri gibi yönetirken diğer grubu oluşturan  insanlarda otomatikman koyun sürüsünü vasfına haiz oluyor.

    Bu tür yaklaşımlar dört türlü sorun oluşturuyor birincisi hâşâ Allah-u Tealanın adaletli olmadığı sonucuna götürürken ikincisi ise Ahsen-i takvim olan insana resmen hakarettir.Üçüncü olarak bazı insanlara olağan üstü güç atfedilerek toplumu yönlendirmede insanları etkilemede peygamberlerin önüne geçirtiliyor akılları yüceltiliyor.Bu elit tabakaya mensup olanlar  peygamberlerin yapamadıklarını (ters yönde de olsa) yani koskoca toplumları davalarına hizmet ettirmiş oluyorlar.Son olarakta bilerek veya bilmeyerek zihinlere çaresizlik acizlik aşılıyorlar.

     İnsanlık var olduğundan beri dünyayı yöneten ve yönetilen iki grup her zaman var olmuştur.Burda cevabının bilinmesi  gereken gereken soru şu olmalıydı.Yönetilenler acaba bilgisiz çaresiz veya güçsüz olduğu içinmi koyun gibi yönetiliyorlar? Yoksa sus payına razı olupta koyun gibimi davranıyorlar?

    İsterseniz şimdi Kimler devletlerin salgına hazırlanmasını engelledi ve yanlış yönlendirdi? Sorusunun cevabına kuranı kerim ayetlerinde hareket ederek cevap arayalım. Olaya

mülk suresi 8-9 ayetleri ışığında bakarsak inanıyorumki daha isabetli sonuç elde etmiş oluruz.

MÜLK SURESİ 8-9 AYETLER

Neredeyse cehennem öfkeden çatlayacaktır! Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, “Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?” diye sorarlar. Onlar da şöyle derler: “Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz’ demiştik.”

      Konumuzla alakalı olan bölüm Cehennem melekleri ile cehennemlikler arasında geçen diyalogun ana temasıdır.Ayette cehenneme girme sebepleri olarak dünyadaki kendi tercihlerinin karşılığı olduğunu görüyoruz..Allah-u Tealanın bahşettiği akıl nimetini çıkarlarına geldiği yönde kullandıkları için cehenneme girmişlerdir Yoksa Kandırılma veya iyiyi kötüyü ayırt edemeyecek akıla sahip olmadıklarından değil.Etrafında olup bitenden yeteri kadar haberdar olmasına rağmen tercihini bana necilikten ve basit Dünya çıkarlarından yana kullandıkları için bu kötü akıbetle karşılaşmışlardır.

   Aynı şekilde Kuran-ı kerimde hayatları anlatılan peygamberlerin kıssalarına  baktığımız zamanda bunu daha  açıkça görürüz.Peygambere inanmayan insanların inkar sebepleri  akılsız veya bilgisiz olduklarından değil; sadece ve sadece tercihlerini Allah-u Tealanın istemediği yönde bile bile kullanmalarındandır.İnandıklarını söyledikleri halde olaylar karşısında sessiz kalıp bir sürü bir koyun misali yönlendirilmelerinin tek sebebi bir tutam ot peşinde olmalarıdır.

Cevabı kendimizden bile sakladığımız sorularla yüzleşmek zorundayız. Hangi OT lar karşılığında biz Müslümanlar  Allah-u tealanın rızasına giden yolda yürümekten vazgeçiyoruz. Nefsimize hoş gelen hangi OT lar bizleri koyunlaştırıyor ve koyun olmaya razı ediyor?

Merhum Mehmet Akif bir hilal uğruna şiirinde 

Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Diyor.

Bize de şiiri konumuzla özdeştirmek kalıyor

Bir OT uğruna, ya Rab, ne AHİRETLER batıyor!

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.