Bürokrasiyi aşmanın ne denli zor olduğunu devlet dairesine işiniz düşünce siz de anlayacaksınız.
Bir süredir ben ne yazık ki bürokrasiyi aşmak ve gazeteci olduğumu ıspat etmeye çalışıyorum.
Şu ana kadar ne yazık ki başarılı olamadım çünkü herkes topu taca atıyor.
Meslekte 20 yılı doldurduğum düşüncesi ile sürekli sarı basın kartı alma düşüncem ile başladı aslında herşey.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı internet sitesine girerek gerekli müracaatı yaptım.
Sonra Antalya Şube'den arayıp başvurumun reddedildiği bilgisi tarafıma ulaştırıldı.
Gerekçe olarak ise 2004 ve 2005 yıllarında çalışma eksikliği olduğu bildirildi.
Olmaması lazımdı ve işin peşine düştüm Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nı defalarca aramama karşın karşımda bir muhatap bulamadım.
Çözüm olarak mail attım.
Onlar da sağolsunlar geri dönüş sağladılar.
2004 Yılı ve 2005 yılından konu açıldı yine.
2004 Yılında Akdeniz Radyo ve Televizyon'da çalışıyordum. O zamanki adı ART idi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bana diyor ki "çalışmaları sisteme yüklemelisiniz."
Vhs kasetlerin olduğu dönemde haber bültenlerinde adımın geçtiği Haber - Kamera: Yalçın Küçük yazan görselleri istiyorlar.
Televizyon kapanmış. O dönemki sahibi vefat etmiş. Kaldı ki o vhs kasetlerden eser kalmamıştır.
Yani çözüm yok.
O zaman evrak olarak kayıtlardan çıkartalım ve kameraman - muhabir olarak çalıştığımızı ıspatlayalım istedim.
O dönemki muhasebeci Şevki Mavi'nin ofisini aradım ama telefona çıkan şahıs o döneme ait evrakların kendilerinde olmadığını 10 yıllık evrak tuttuklarını söyledi.
Acaba SGK'dan işimi çözebilir miyim diye bu arada SGK binasına gidirp geliyorum.
Müdür yardımcıları, şefler ve personeller arasında mekik dokuyoruz ama 212 sigortası ile medya sektöründe görev aldığımı ıspat edemiyorum.
Nedeni ise o dönemlerde meslek kodunun olmaması.
Neyse süreki sarı basın kartı alayım derken çıktığım yolda bir de bakıyorum ki 2005 yılında Gerçek Gazetesi'nde çalıştığım 4-5 aylık sigorta da buhar olmuş uçmuş
Bu kez onun peşine düştüm.
Kütüphaneye gittim arşivi alt üst ettim, gazeteye gittim onların da arşivini alt üst ettim ve 3 aylık çalışmamı bulabildim.
Gerçek Gazetesinin o zamanki muhasebecisi Altan Ayaz'a ulaştım "Ben 2024 itibariyle gazetenin muhasebesini bırakıp şifrelerle birlikte yeni muhasebeciye teslim ettim" dedi.
Yeni muhasebeci Nurcan Demir'e ulaştım o da "Ben 2024 itibariyle işi devraldım eski bilgiler yok "dedi.
Hadiiiiii...
Çık işin içinden!..
Gazetede kadrolu 7 personel çalışma zorunluluğu bulunuyor ve ben bu 7 kişinin içerisindeydim ama ortada sigortalarım yoktu.
Basın İlan Kurumu'nun kadro listesinde olması gerekirdim ama Basın İlan Kurumu da o yıllarda yoktu ve Valilik bakıyordu.
O zaman adres Antalya Valiliği idi.
Valilik de 15 yıllık tutuyormuş evrakları.
Yani yine yok evraklar ve Akdeniz Gerçek Gazetesi'nde muhabir olarak çalıştığımı resmi olarak yine ıspatlayamıyordum.
Gazete sigortamı yapmamış olsa 7 kişilik kadrodan düşer ve devlet desteği kesilerek ceza alırdı.
Bunlar olmadığına göre benim sigortalarım nereye gitmişti?
Tekrar SGK'nın yolunu tuttuk acaba 2004 yılında ART'de çalıştığıma dair bir yazı alabilir miydim?
Alsam belki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kabul edecekti.
Ama o yazıyı da alamadım.
Bu kez 2005 yılındaki kayıp günlerim ile ilgili dilekçe yazdım. Bakalım sonucu ne olacak.
Bu arada 2005 yılının 7-8 ve 9. aylarında da Akdeniz Gerçek Gazetesi'nde çalıştığıma dair küpürlerin fotoğraflarını çekip Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı sitesine mesleki çalışma olarak da yükledim.
O yıllarda meslek kodu yok diye ve basın yasası değişti diye ben niye mağdur oluyorum ki?
Devletin bir kurumu farklı bilgi veriyor diğer kurumu farklı bilgi veriyor.
Çık işin içinden çıkabilirsen!