Türkiye İşçi Emekliler Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, "Biz 4 aydır seçim telaşında derdimizi, muradımızı yetkililere anlatmaya çalışırken; ceplerimizden 5-6 bin lira daha gitti" dedi.
EMEKLİNİN YAŞAM MÜCADALESİ
Başkan Tezcan, seçim sonuçlarına etki eden en önemli olgunun, emeklilerin yaşam mücadelesi olduğuna dikkat çekerken; "Ocak 2024 tarihinden itibaren en düşük emekli ödemesi 10 Bin TL olarak belirlendi. Aradan geçen Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında, TÜİK’e göre belirlenen TÜFE oranı kümülatif toplamda, yüzde 18,72 olarak hesaplandı. Yani bir başka ifadeyle geçen üç ayda herkesin geliri yüzde 18,72 oranında eridi. Yani, güvenilmeyen TÜİK rakamlarına göre bile, emeklinin 1.872 Lirası gitti. Aslında emekli şu anda 8.128 Lira ile geçiniyor. Tabiki önümüzdeki ay bu rakam daha da geriye düşecek" ifadelerini kullandı.
KAYBIMIZ 3 BİN 391 LİRA
Emekli maaşının sürekli olarak eridiğini dile getiren Başkan İbrahim Tezcan, "ENAG verilerine göre ise 4 aylık erime, yüzde 26,63 oranında gerçekleşti. Yani ENAG’a göre 10 Bin Lira’lık emekli ödemesinin 2.663 lirası eridi gitti. Emeklinin eline geçen rakamın alım gücü 7.337 liraya düştü. Yani kimse, emekliye 10 Bin Lira veriyoruz, demesin! Ya da hiçbir emeklimiz, 10 Bin Lira gelirim var, dememeli… Daha yüksek rakamlar alan emeklilerimizde ise kayıp elbette daha büyük. Örneğin 24 Bin Lira aylığı olan bir emeklimizin 4 aydaki kaybı TÜİK’e göre 4.493 Lira iken, ENAG’a göre 6.391 Lira.
Özetle, biz 4 aydır seçim telaşında derdimizi, muradımızı yetkililere anlatmaya çalışırken ceplerimizden 5-6 bin lira daha gitti" açıklamasında bulundu.
TEŞHİSİ BIRAKIP EMEKLİYE BAKSINLAR
Siyasilerin şimdilerde oturup seçim analizi yaptığını kaydeden Türkiye Emekliler Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan, "Oysa ki teşhis belli. Teşhis; emeklinin solunum yetmezliği idi. Uygulanabilecek en iyi tedavi de biliniyordu ki, bu asla suni teneffüs değildi. Yaşamsal fonksiyonları yeniden canlandırmak için solunum yollarını açmak gerekiyordu. Lakin yetkililer; emekliye yetecek kadar oksijen tüpü stoklarının olmadığını söyledi. Bütün bu gerçeklik ortadayken, hala bazıları çıkıp; “Tek sebep, ya da asıl sebep, bu değil” diyebiliyor. Teşhisi bile yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar. Gözler önündeki gerçeği bile inkar etmeye çabalıyorlar" şeklinde konuştu.
Haber: Yalçın KÜÇÜK