Antalya’da ormanlık alanların ihale yoluyla işletmeye verilmesi planlanıyor. Özellikle Konyaaltı, Kaş, Kemer ve Döşemealtı gibi bölgelerdeki orman alanlarının turizme tahsis edilmesi gündemde.
Çevre aktivistleri ve ormancılar, bu gelişmeye dair endişelerini dile getirirken, ormanların geleceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Çevre Aktivisti ve gazeteci Yusuf Yavuz ile Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Necati Baş, ormanların ticari amaçlarla kullanılmasının yaratacağı olumsuz etkiler konusunda kamuoyunu bilgilendirdi.
Değişiklikler ve Yeni Yönetmelik
28 Eylül'de Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir yönetmelikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ormanları turizme tahsis etme yetkisi verildi. Bu durum, ormanların turizme açılması konusunda yeni bir dönem başlatıyor. Aslında, Türkiye’de ormanların turizme tahsisi yeni bir uygulama değil; özellikle 1980'lerden sonra Turgut Özal hükümeti döneminde bu süreç hızlanmıştı. 2022 yılında yürürlüğe giren Orman Parkları yönetmeliğiyle ise halkın mesire yerleri olarak kullandığı orman alanlarına ticari tesislerin kurulmasının önü açıldı.
Yusuf Yavuz, 28 Eylül'deki yönetmelikle orman alanlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihalesiz kiraya verilmesinin de mümkün hale geldiğini belirtiyor. Yavuz, orman arazilerinin rant alanına dönüştürüldüğünü ve bu durumun ormanları tehdit ettiğini vurguluyor. Özellikle tabiat parkı ve kent parkı gibi kavramlarla ormanların koruma statüsünün zayıflatıldığını, bu alanların özel şirketlere sermaye birikimi aracı olarak sunulduğunu öne sürüyor. Yavuz, Türkiye genelinde 2002'de 16 olan Tabiat Parkı sayısının bugün 266'ya çıktığını hatırlatarak, bu parkların önemli bir kısmının ticari amaçla işletmeye verildiğini ifade ediyor.
İhaleler Artıyor
Antalya’daki ormanların turizme açılması için yeni ihaleler gündemde. Konyaaltı'nda Beydağları Milli Parkı ve yaban hayatı koruma sahası yakınındaki Gökdere Vadisi'nde yer alan ormanlık alan, 15 Ekim’de 20 yıllığına ihaleye çıkarılacak. 13 hektarlık Kızılçam ormanı, 2,5 milyon liradan başlayan bedellerle kiralanacak. Bu alan içinde 4 katlı betonarme yapılar, yüzme havuzu, otopark ve ibadethane gibi yapıların yapılmasına izin verilecek. Ayrıca 130 çadırlı kamp alanı ve 70 karavan kamp alanı da kurulabilecek.
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Necati Baş, bu tür ihalelerle ormanların ticari faaliyetlere açılmasının, ekosistemi ve biyolojik çeşitliliği tehdit ettiğini savunuyor. Baş, orman içindeki yapılaşmanın orman yangınları ve sel gibi afet risklerini artıracağını ve orman ekosistemine geri dönülmez zararlar verebileceğini belirtiyor. Baş, “Ormanları korumak yerine yapılaşmaya uygun alanların turizm tesislerine ayrılması, çevresel ve ekolojik dengeyi korumanın daha akılcı bir yolu olacaktır” diyerek, mevcut ormanların korunmasını savunuyor.
Olimpos Milli Parkı Örneği
Yusuf Yavuz, Antalya’da orman alanlarının turizme açılmasının yaratabileceği sonuçlara dikkat çekerken, Olimpos Milli Parkı örneğini hatırlatıyor. 1969 yılında 70 bin hektar olarak ilan edilen Olimpos Milli Parkı'nın bugün yalnızca 31 bin hektarı kaldı. Parkın büyük kısmı turizme tahsis edilirken, bazı bölgeleri ise yapılaşmaya açıldı. Yavuz, Olimpos'un kaybının, diğer ormanlık alanlar için bir uyarı niteliği taşıdığını ifade ediyor.
Endişeler Artıyor
Gökdere dışında Antalya’da ihaleye çıkarılacak diğer orman alanları arasında Kemer’de yaklaşık 7,5 dönümlük bir orman arazisi, Döşemealtı Yukarı Karaman'da 8 hektarlık bir alan ve Kaş'ta Bezirgan Köyü'nde 20 bin metrekarelik bir alan yer alıyor. Bu alanlar Orman Parkı adı altında ihaleye çıkarılarak ticari faaliyetlere açılacak.
Yusuf Yavuz, Türkiye’nin farklı şehirlerinde ormanların turizme açılmasına karşı halkı ve kamuoyunu uyarıyor. Yavuz, bu tür ihalelerin, orman alanlarının ticarileştirilmesi ve doğanın korunmasının ikinci plana itilmesi anlamına geldiğini belirterek, doğaseverleri bu süreçlere karşı dikkatli olmaya çağırıyor.
Antalya’da artan ihaleler ve ormanların ticari kullanıma açılması, çevre aktivistleri tarafından yakından takip ediliyor. Ormanların turizme açılmasının, kısa vadeli kazançlar uğruna uzun vadeli çevresel tahribatlara yol açabileceği konusunda uyarılar yapılmaya devam ediyor.