• imsa
SAĞLıKHaber Girişi : 27 Eylül 2021 11:26

Çocuklarda Teknoloji Kullanımına Dikkat!

Çocuklarda Teknoloji Kullanımına Dikkat!
Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, çocuklarda teknolojinin aşırı kullanımının depresyon, anksiyete, bağlanma ve öğrenme bozukluğu, dikkat eksikliği, anlamada gecikme, yüksek dürtüsellik, öfke nöbetle

Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, çocuklarda teknolojinin aşırı kullanımının depresyon, anksiyete, bağlanma ve öğrenme bozukluğu, dikkat eksikliği, anlamada gecikme, yüksek dürtüsellik, öfke nöbetleri, otizm, bipolar bozukluk ve psikoza neden olduğunu söyledi.

Teknolojinin hızla gelişmesi teknolojik aletlerle geçirilen zamanın da artışına sebep oldu.  Günümüzde birçok faydası bulunan teknoloji, birçok riski de beraberinde getirdi. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, çocuklardaki teknoloji kullanımı ve teknoloji bağımlılığının etkilerini anlattı. Uzman Dr. Demir, birçok uluslararası kuruluşun son zamanlarda hızla artan çocukluk çağı teknoloji (Cep Telefonu, Tablet, Bilgisayar ve Televizyon) kullanımı üzerine vardıkları ortak kararlar doğrultusunda; 0-2 yaş arasındaki çocukların teknoloji ile haşır neşir olmamaları gerektiğini, 3 ile 5 yaş arasındaki çocukların günde 1 saat, 6 -18 yaş guruplarının günde 2 saat ile sınırlandırması gerektiğini söyledi. Günlük iki saati aşmamak koşuluyla yaş X10 dakika formülü ile teknolojik aletlerin kullanım süresinin hesaplanabileceğini belirten Demir, teknoloji ile bu önerilerin 4-5 katı fazla içli dışlı olan çocuklar ve gençlerin ciddi tehlikeler ile karşı karşıya kaldığına da dikkat çekti.

Beyin Gelişimi

Teknolojik aletlerle geçirilen zaman artışıyla ortaya çıkacak dijital tehlikeleri sıralayan Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, “ 0 ile 2 yaş arasında bebek beyni 3 katı büyüklüğe ulaşır ve 21 yaşına kadar bu gelişim devam eder. Beyin gelişimi çevresel uyaranlar veya bunların eksikliğinden etkilenir. Teknolojik aletlerle ilgilenirken çocuk cansız bir varlık karşısındadır. Konuşmasına, bakışına, gülümsemesine karşılık vermeyen, gönderdiği iletişim ve etkileşim mesajlarını algılamayan sert ve soğuk bir cisim karşısındadır. Canlılara özgü duygusal ve sosyal uyarıdan yoksundur.” dedi.

Gelişim Bozuklukları ve Obezite

Hareket etmenin dikkati ve öğrenme kabiliyetini artırdığına değinen Dr. Demir, “Teknolojik alet kullanımı hareket etmeyi kısıtlar ve gelişimin gecikmesine sebep olur. Televizyon vb. obezitenin artması ile ilişkilidir. Çocuklar televizyon başında hareketsiz kalmakta, enerji harcamamaktadır. Televizyon başında farkına varılmadan gereğinden fazla besin tüketilmekte, reklamlardan olumsuz etkilenilerek kalorisi yüksek, besin değeri az besinler tüketilmekte ve bu da çocukta fazla kiloya neden olmaktadır. “ diye konuştu.

Uyku Bozuklukları

Gece geç saatlere kadar televizyon izleyen çocuklarda uyku ritminin bozulduğunu da vurgulayan Uzman Dr. Demir, “ Ebeveynlerin bir kısmı çocuklarına teknoloji kullanımı sırasında eşlik etmemekte ve çocukların kendi odalarında teknolojiyi kullanma izni vermektedir. Bu durumda çocukların okul başarılarını olumsuz yönde etkileyecek şekilde uyku yoksunluğu çekmektedir.” dedi.

Ruhsal Bozukluk

“Teknolojinin aşırı kullanımının çocuk depresyonunun, anksiyetenin, bağlanma bozukluğunun, dikkat eksikliğinin, anlamada gecikmenin, öğrenme bozukluklarının, yüksek dürtüselliğin, öfke nöbetlerinin, otizmin, bipolar bozukluğun, psikozun ve sorunlu çocuk davranışlarının önemli faktörlerinden biridir.” diyerek, sözlerine devam eden Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, “Çocuk için hazırlanmayan bazı programlar dil gelişimini de olumsuz etkilemekte, hatta konuşma bozukluğuna neden olmaktadır. Dili çocuklar konuşarak ve tekrar ederek öğrenmekte televizyon vb. aletler bu konuşma ve tekrarı engellediği için konuşmayı geciktirmektedir.

Çocuklar şiddete tanık olmamalı

Aşırı şiddet ve abartılı cinsellik içeren filimler çocuğun ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir. 8 yaşın altındaki çocuklarda soyut düşünce oluşmamıştır, gerçek ve fantezi arasındaki ayrımı henüz yapamazlar. Çocuklar için hazırlanmayan programlarda gerçek ile rolü birbirlerine karıştırırlar. Ekranda gördükleri her şeyi gerçek olarak değerlendirirler ve olduğu gibi algılar. Çocuklar, gördüklerini öğrenir ve uygularlar. Genelde filmlerde şiddeti uygulayan kahramandır, şiddet uygulanan kötü adamdır. Çocuk, problemleri çözmek için şiddet uygulanmasını normal olarak değerlendirir ve çevresine de uygulamak ister. Yine şiddeti sürekli gördüğü için şiddete karşı duyarsızlaşır. Bazı filmlerde şiddet komedi ve cinsellikle işlenir. Bu gibi filimler karşı tarafa zarar verirken eğlence ve zevkte uyandırdığı için daha da zararlıdır. Sonuçta çocuklarda saldırgan davranışlarda artma, kendine ve yakınlarına zarar geleceği korkusu, uyku bozuklukları, kabuslara, saldırganı model alma, güçlünün yanında olma gibi ciddi bozukluklara neden olduğu için çocukların şiddete tanık olmasını uygun değildir.

Çocuğun ilgisi başka alana yönlendirilmeli

Ebeveynler öncelikle çocuklarına hangi programı izleteceklerini ve hangi programı birlikte izleyeceklerini baştan belirlemelidirler. Çocukları ile televizyon izlerken istenmeyen bir görüntüyle karşılaştıklarında ya da programın gidişi istenmeyen bir sahneye doğru gidiyorsa çocuğa fark ettirmeden ilgisini başka alana yöneltmelidirler. Örneğin bu birlikte oyun oynamak, kitap okumak, dışarı çıkmak, oyuncaklarına yöneltmek olabilir. İstenmeyen bir görüntü karşısında ise “Evladım bu program bize göre değil. Bunu izlemek yerine gel seninle başka bir şey yapalım” diyerek yine çocuğun merakının artmasına neden olmadan başka uğraşlara yöneltmelidirler.

Radyasyon

Dünya Sağlık Örgütü cep telefonlarını (ve diğer kablosuz cihazları) radyasyon yayımı bakımından olası kanserojen olarak ilan edilmiştir. Cep telefonu ve kablosuz iletişim araçlarının uzun süre kullanımlarında beyin tümörü gelişme olasılığı 3 kat daha fazladır. 20 yaşından önce bu aletleri kullanmaya başlayanlarda risk çok daha yüksektir. Çocuklar ve ergenlerde kafa kemiklerinin ince olması, kafanın küçük olması ve beyin dokusunun iletkenliğinin fazla olması nedeni ile zararlı elektromanyetik ve radyasyon dalgalarına daha çok maruz kalmakta ve risk daha yüksek olmaktadır. Bu tür telefonlarda kablolu kulaklık veya hoparlör kullanımı, konuşmaların kısa tutulması ve konuşma yerine kısa mesaj tercih edilmesi önerilir.

Televizyon vb. aletlerin çocuğa olan yararları

Kontrollü kullanılırsa çocukların işitsel, görsel uyaranlarla, öğrenmesine, bilgilenmesine ve eğlenmesine katkıda bulunur. Eğitici programlarla derslerine yardımcı olur, ilgi alanlarını genişletir, çocuklar için hazırlanmış müzik programları ile ruhsal doyumu sağlar. Haber ve belgesel programları ile dış dünya, çevre ve diğer insanlarla ilgilenmesine yol açar. Savaş, yoksulluk gibi hayatın gerçekliklerinden haberdar olmasını sağlayarak, yalnız kendini değil dış dünyayı da düşündürerek bencillikten uzaklaştırır. Özel hazırlanmış çocuk programları ile dilini doğru ve düzgün kullanmasını sağlar. Zamanında başlanan yabancı dil programları ile farklı bir dil öğrenmesine katkıda bulunur.Daha büyük çocuklar doğru internet kullanımı ile gerekli sonsuz bilgiye kolayca ulaşarak derslerinde, ödevlerinde büyük kolaylıklar sağlayabilirler. Eğitici sağlık programlarını izleyerek sağlıkları hakkında doğru ve yararlı bilgiler edinebilirler.

Nasıl Kullanmalıyız?

Televizyondan daha verimli yararlanmak için belli kurallara uyulmalıdır. Her şeyde olduğu gibi burada da ebeveynler çocuklarına örnek oluşturmalıdırlar. Çocuklar söylediklerinizden ziyade gördüklerini uygularlar. Kendisi bütün gün televizyon vb. başından ayrılmayan anne baba çocuğuna kural koyamaz. Başta anne baba olmak üzere evde yaşayan herkesin bir aktivite programı olmalıdır. Bu program ev işlerini, yemeği, oyunu, kitap okumayı, ders çalışmayı ve aile içi kaynaşmayı olumsuz etkilemeyecek ve her birine yeterli zaman bırakacak bir program olmalıdır. Yan yana değil birlikte yaşayan bir aile yapısı içinde olunmalı, çocuk yaşamın her alanına katılmalıdır. Anne babalar çocuklarla birlikte televizyon izlemeli, programları değerlendirilmeli, çocuğun görüşü sorulmalı, karşılaşılan olaylar hakkında fazla detaya girmeden yorumlar yapılmalı ve onun da yorumlara katılması sağlanmalıdır. Bu sayede çocuğun izlediği programlardan yanlış sonuçlar çıkarması önlenebilir. Ekran başında çocuklara asla yemek yedirilmemeli. Televizyon vb. ile yemek yemek bağdaştırılmamalıdır.

Çocuklar oyun oynamalı

Çocuklar boş zamanlarının yüzde 80 ‘ini oyunla geçirmelidir. Aile içinde sohbet etmek çok eğlenceli olabilir. Çocukların eş, dost ve akrabalarla birlikte olmaları sağlanmalı ve onlarla yeterince zaman geçirmelerine fırsat verilmelidir. Kitap okumak çok iyi bir boş zaman değerlendirme yöntemidir. Ev işlerine yardımcı olmak, odasını toplamak, oyuncaklarını yerleştirmek… Daha büyük çocukların yemeğe, bulaşığa, temizliğe yardımcı olması boş zaman değerlendirmesi dışında çocuğun hayata hazırlanması için de gereklidir. Sonuç olarak teknoloji yaşamımızın vazgeçilmezidir. Yaşamın gerçeklerini, zorluklarını ve eğlenceli yanlarını bize yansıtır. Doğru kullanıldığında yaşam ve aile ilişkileri açısından çok faydalı, etkili ve vazgeçilmez bir araçtır.” ifadelerini kullandı.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.