DEVLET YIKILMADAN DA KURULUR

  • SUR YAPIIIIIII

Daha önceki yıllarda ülkemize, milletimize ve idarecilerimize çekilen operasyonlar bu kadar açıktan ve adeta göstere göstere olmazdı. Bugün ülkemizi adeta parmaklarıyla oynatarak istedikleri gibi idare etmeye çalışan kesimler, satın aldıkları veya kendilerine çalıştırdıkları içimiz de ki kişileri gizleme ihtiyacı bile duymadan ve artık muhalefetin elini güçlendirerek mevcut iktidarı devirebiliriz diyecek kadar yaptıklarını ve yapacaklarını ortaya dökecek kadar cüretkar bir vaziyetteler. Bu hal ya onların ülkemiz için yaptıkları ihanet hesaplarını gizleyemeyecek kadar aptal olduklarını ya da artık kendilerine göre hedef kitle olarak seçtikleri halkımızın onların yaptığı hesabı anlayamayacak kadar aptal olduğunu düşünüyor olsalar gerek. 

Her halükarda ülkemize ekonomik, ticari, çevresel, siyasi yani her alanda operasyon çektikleri gözükmektedir. Gizlemeden çekilen bu operasyonların netice elde edeceği düşünülerek yapıldığına göre ve de ülkemizin içerisindeki halkın desteğini alabilecek bir şekilde yaptıklarını düşündüklerine göre, gördüğümüz kadar kısmide olsa hedef tutturduklarına göre, yaptıkları işi denkgele yapmadıkları ortadadır. 

Operasyonları çekenlerin halkımızın aklıyla alay edercesine iş yapmaları belki bir kısım insanımızı ve idarecilerimizi şaşırtabilir. Belki bir kısım gençliğin ve halkın kandırılıyor olduğunu görmek bizleri üzebilir. Lakin çekilen operasyonlar ve söylenen sözler ne kadar yalan olsa da destekli olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. O halde bu milletin aklını karıştıracak kadar malzeme veren siyasilerimiz, bürokratlarımız, hasılı devlet adamlarımız bizim hiç mi suçumuz yok diye düşünmeleri gerekmektedir. Düzmece oyunlara kanarak aldatılan halkın aldanması suç olduğu kadar, bu ortamın hazırlanmasına sebep olan herkesimin de kendi suçunu farkedip hatalarından bir an önce dönmeleri gerektiğini düşünmeliler. 

Bu toplumun gençleri dahil her kesimi bilinç altları ve genleri gereği, kendilerince doğru kabul ettikleri kurtarıcıya ölümüne sahip çıkarlar. Bunu ne zaman nerede yaptıklarını anlatmaya gerek yok herhalde, yakın tarihte de gördük. Öyleyse idarecilerimiz, bürokratlarımız ve devleti temsil eden kesimlerimiz her ne kadar toplumumuz uzak gibi de görünse geleneklerine, inançlarına, özgürlüğüne sahip çıkma refleksini aniden gösterdiğini unutmamalılar. O halde idarecilerimiz, doğru yerde olduğunuzu gösterdiğiniz sürece bu toplum doğruya sahip çıkma refleksini göstereceğinden emin olabilirsiniz. Eğer bu halk, idarecilerimizin toplumun gelenek, aile yapısı ve inançlarıyla alakalı icraatlarının altının boş olduğunu görürlerse göz göre göre, zalim kendimizden olmasın da kim olursa olsun mantığıyla, toplum kendi zararına olduğunu bilerek siyaseten İstanbul ve Ankara’yı terk ettikleri gibi terk edebileceklerini unutmamalıyız. 

Bu halka kızmamız mı gerekiyor yoksa ders çıkarmamız mı gerekiyor onu bizim düşünmemiz gerekmez mi? Bu ülkeyi mafyanın salladığı görüntüsü veren siyasetçilerin, bir an önce masaya bu milletin geleceğini düşündüğü ortaya konulan projeler ile, yapılan operasyonun bertaraf edilmesi gerekmektedir. İnanç kelimesinden sadece cami anlaşılıyorsa bu da büyük bir yanlış demektir. Camiye hiç uğramamış ama inancı uğruna can veren bir kesimin bu toplum içerisinde varlığını göz ardı edemeyiz. O halde inanç demek ahlak demek, inanç demek Adalet demek, inanç demek eşit muamele demek, inanç demek insanca kalabilmek demek, inanç demek toplumun geleceği için ortaya konulan doğru projeler demek ve bunu doğru anlatabilmek demektir. İdarecilerimiz toplumun geleceği adına, kendi ahiretleri için nasıl düşünmeleri gerektiğini iyi hesap etmelidirler.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.