Antalya Kent Konseyi Tarım Çalışma Grubu Başkanı Adnan Özçelik ve Çevre Çalışma Grubu Başkanı Güray Doğan, yaptıkları ortak açıklamada Antalya’nın doğasının ve tarımsal yapısının, hidroelektrik santral (HES) projeleri nedeniyle büyük bir tehdit altında olduğunu belirttiler. Özellikle Doyran Deresi’ni besleyen kaynaklar üzerine yapılması planlanan Doyran Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali Projesi, bölgedeki su kaynaklarına, tarım alanlarına ve ekosisteme geri dönüşü olmayan zararlar vereceği gerekçesiyle eleştiriliyor.
"Doğal Akış ve Ekosistem Tehlikede"
Açıklamada, hidroelektrik santral projelerinin çevresel sürdürülebilirliği ve yerel toplulukların yaşam kalitesini koruyacak şekilde planlanması gerektiği vurgulanırken, suyun doğal akışını bozmayan, ekosistemi destekleyen ve çevreye zarar vermeyecek teknolojilerin kullanılmasının şart olduğu belirtildi. Ancak Doyran Deresi üzerinde planlanan proje, bu kriterleri karşılamaktan uzak görülüyor.
Adnan Özçelik ve Güray Doğan, HES projelerinin yalnızca enerji üretimine odaklanmaması gerektiğini, yerel ekosistemin korunmasının da eşit derecede önemli olduğunu ifade ederek, "Suyun cebri borularla enerji üretimi için kullanılmasının doğal yaşam, tarım ve yerel ekonomi üzerinde telafisi imkansız sonuçlar doğuracağını" söylediler. Doyran HES Projesi’nin, suyun doğal akışını keserek akarsu ekosisteminde yaşayan canlıların habitatlarını bozacağını ve yeraltı su kaynaklarını azaltarak bölgenin flora ve faunasına ciddi zararlar vereceği ifade edildi.
"Endemik Türler ve İçme Suyu Kaynakları Tehlike Altında"
Proje, bölgedeki endemik bitki türleri olan Çalba, Kangay, kekik ve orkideler gibi yalnızca bu bölgede bulunan bitkileri yok etme riski taşıyor. Bunun yanı sıra, Doyran Göleti’ni besleyen suyun borulara alınması, bölgedeki su miktarı ve kalitesinde düşüşe neden olacak. Özellikle Antalya’nın içme suyu kaynaklarından biri olan Doyran bölgesinde, içme suyunun azalması ve kalitesinin bozulması halk sağlığını doğrudan tehdit edecek. Ayrıca, bölgedeki tarım arazilerinin sulanmasında da büyük sıkıntılar yaratacağı öngörülüyor.
Açıklamada, karstik yapı ile beslenen su havzasının HES projesiyle kesileceği, bu durumun toprağın verimliliğini ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceği belirtildi. Ayrıca, suyun sıcaklığının artması ve içeriğindeki oksijenin azalmasıyla birlikte ekosistemin zarar göreceği ifade edildi.
Tarımsal Üretimde Büyük Kayıplar Yaşanacak
Antalya Kent Konseyi’nin açıklamasında, Doyran Deresi ve Göleti’nden beslenen su kaynaklarının bölgedeki tarımsal üretim için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı. Özellikle Antalya'nın yayla seracılığı, narenciye üretimi ve ünlü “Doyran Patlıcanı” gibi tarımsal ürünlerin bu su kaynaklarına bağımlı olduğu belirtilirken, suyun kalitesinde ve miktarında yaşanacak bozulmanın ürün kalitesinde ciddi düşüşlere neden olacağı ifade edildi. Tarımsal üretimdeki bu kayıpların yerel halkın geçim kaynaklarını doğrudan etkileyeceği vurgulandı.
Doyran, Geyikbayırı ve Çağlarca bölgelerinde içme suyu temini zaten sınırlı olduğundan, HES projesinin bu durumu daha da zorlaştıracağı kaydedildi. Bölgedeki tarım faaliyetlerini destekleyen su kaynaklarının zarar görmesinin, hem yerel halk hem de Antalya’nın genel tarımsal üretimi üzerinde büyük ekonomik kayıplara yol açacağı ifade edildi.
Diğer HES Projelerinden Alınan Dersler
Açıklamada, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılan HES projelerinin çevreye verdiği zararlar örnek gösterildi. Özellikle Karadeniz bölgesindeki HES projelerinin doğal yaşamı yok ettiği, ekosistem dengelerini altüst ettiği ve geniş çaplı eleştirilere maruz kaldığı belirtildi. Antalya’da da benzer hataların tekrarlanmaması gerektiği ifade edilerek, bölgenin benzersiz doğal ve tarımsal zenginliklerinin enerji projeleri uğruna yok edilmemesi gerektiği vurgulandı. Enerji üretiminin önemine dikkat çeken Kent Konseyi yetkilileri, bu üretimin doğaya zarar vermeden, sürdürülebilir projelerle gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sürdürülebilir Enerji Çözümleri Tercih Edilmeli
Açıklamanın devamında, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedefinin desteklendiği, ancak bu hedefe ulaşırken doğaya zarar vermeyen yöntemlerin kullanılmasının zorunlu olduğu belirtildi. Enerji projelerinde fayda-zarar analizlerinin dikkatli bir şekilde yapılması, yerel halkın, tarımın ve doğanın korunmasının öncelikli olması gerektiği vurgulandı. Doyran Regülatörü ve HES Projesi’nin, yerel halkın geçimi, tarımsal üretim, içme suyu kaynakları ve doğal yaşam üzerinde geri dönülmez zararlar oluşturacağı ifade edilerek, projenin derhal durdurulması gerektiği belirtildi.
Sonuç ve Talepler
Antalya Kent Konseyi Çevre ve Tarım Çalışma Grupları, Doyran Göleti’ni besleyen kaynaklar üzerine yapılması planlanan bu projeden vazgeçilmesi çağrısında bulunarak, Antalya’nın doğal kaynaklarını ve tarımsal üretimini koruyacak sürdürülebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesini talep etti. Projeyi onaylayan kurulların, akademik uzmanlar, kamu görevlileri ve yerel halkın görüşlerini dikkate alarak vicdani ve bilimsel kararlar almaları gerektiği ifade edildi. Antalya’nın doğasının korunmasının, gelecek nesillere bırakılacak en değerli miraslardan biri olduğu vurgulandı.
Haber: Gülşen KABAAĞAÇ