Başkan Akıncı, Zaman kaybetmek yerine uzun vadede sürdürülebilir büyüme için gerekli olan düşük enflasyon veya fiyat istikrarına nasıl kavuşacağımızı konuşmalıyız dedi.
Başkan Akıncı, Zaman kaybetmek yerine uzun vadede sürdürülebilir büyüme için gerekli olan düşük enflasyon veya fiyat istikrarına nasıl kavuşacağımızı konuşmalıyız dedi.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun 23 Eylül 2021 tarihli toplantısında politika faizini yüzde 19dan yüzde 18e indirmesi ve faiz indirimlerine devam edeceği sinyali vermiş olması konusunu değerlendiren Antalya Sanayici ve İş İnsanları (ANSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, Bu konu döviz kurlarında yaklaşık yüzde 6 artışa yol açmış, Türkiye risk primi olarak bilinen CDS 360dan 400e çıkmış, böylece kamunun ve bankaların yurtdışından borçlanmalarının maliyeti artmıştır diye konuştu. Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarında politika değişikliklerinin aylar süren sözlü yönlendirmelerle para piyasasını hazırladığını kaydeden Başkan Akıncı, TCMB ise PPK toplantısından bir süre önce enflasyonla ilgili politika referanslarını değiştirdiğini açıklayarak geçtiğimiz hafta para piyasasının genel olarak beklemediği bir indirime gitmiş, enflasyonla mücadele mesajlarını da büyük çapta değiştirmiştir dedi.
BEKLENMEDİK İNDİRİMLER GÜVENİ AZALTIYOR
Merkez Bankasının önümüzdeki aylarda çekirdek enflasyon göstergelerinde gerileme beklentisinin muhtemel olduğunu belirten Başkan Akıncı, Bununla birlikte TUİK tarafından açıklanan çekirdek enflasyon ile kamuoyunun algıladığı enflasyon arasındaki fark halen yüksektir ve yüksek enflasyon algısı devam etmektedir. Bu algı devam ederken beklenmedik faiz indirimleri yapılması, Merkez Bankası bağımsızlığına olan güveni iyice azaltıcı etki yaparak tasarruf sahiplerinin ve yabancı yatırımcının TLden kaçmasına,döviz kurunda ve tahvil faizlerinin yükselmesine yol açmaktadır diye konuştu.
TÜRKİYE EKONOMİSİ NE KAZANDI?
Pandemiye bağlı tedarik sıkıntılarının, mal darlıklarının ve küresel enflasyonun dünyada halen yaşandığına işaret eden Başkan Akıncı,Küresel ekonomide enerji maliyetleri artışı ve parasal daralma beklentileri varken faiz indirimleri için Ekim veya Kasım ayı toplantılarının beklenmemiş olmasıyla Türkiye ekonomisinin ne kazandığını Merkez Bankamızın kamuoyuna anlatması gerekir dedi. Enflasyon artışının temel kaynağının maliyetlerin yükselmesine neden olan kur artışı olduğunu kaydeden Başkan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü;İkinci aşamada enflasyon beklentilerinin değişmesi kalıcı enflasyona neden olmaktadır. Kısa dönemli arz ve talep dengesizlikleri ikincil bir faktördür. Bu gerçeklere rağmen Merkez Bankası politikasında 2018 yılından bu yana aynı tartışmaları yaşamamız yatırım ortamını olumsuz etkilemektedir.
MARKETLER ENFLASYONUN TEK NEDENİ OLAMAZ
Son günlerde marketlerin enflasyonun nedeni olarak tartışılmasının garip olduğunu kaydeden Başkan Akın Akıncı, Zincir marketlerin piyasa hakimiyetleri Rekabet Kurumunun konusu olup önceki yıllarda Kurum tarafından ele alınmış ve incelenmiştir. Zorunlu mal satan tekel konumundaki firmalar haricinde hiçbir firma satışlarının düşmesine neden olacak iradi fiyat artışını tercih etmez dedi. Fiyat artışlarının Rekabet Kurumunun konusu olduğunu ve kalıcı enflasyon üzerinde belirleyici olmadığını dile getiren
Akıncı, Enflasyonun düşük olduğu geçmiş yıllarda da piyasada zincir marketlerin var olduğu unutulmamalıdır. Günümüzde e-ticaret fiyat şeffaflığının artmasını sağlamış ve marketlerin pazar gücünü sınırlandırmıştır. En çok yakınılan gıda enflasyonu konusunda ise perakende ticarette semtpazarlarının payının halen yüksek olduğu bilinmektedir diye konuştu. Bu tür konuşarak zaman kaybetmek yerine uzun vadede sürdürülebilir büyüme için gerekli olan düşük enflasyon ve fiyatistikrarının konuşulması gerektiğinin altını çizen Başkan Akıncı, Bu ortamda serbest piyasa ekonomisiyle bağdaşmayan tartışma ve uygulamaların hukuka güveni, yatırımcı güvenini azaltmaktan başka faydası olmayacağına dikkat edilmelidir dedi.