Deprem konusunda her zaman tedbirli olmamız gerektiğine değinen Vali Yazıcı; Unutmayalım ki; deprem değil binalar öldürür, depremleri engelleyemeyiz ama tedbir alabiliriz. Deprem öncesi, sırası ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini mutlaka öğrenmeliyi
Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Akdeniz Üniversitesi ve ANTGİAD işbirliğiyle düzenlenen Antalya Deprem Çalıştayına katıldı. Deprem konusunda her zaman tedbirli olmamız gerektiğine değinen Vali Yazıcı; Unutmayalım ki; deprem değil binalar öldürür, depremleri engelleyemeyiz ama tedbir alabiliriz. Deprem öncesi, sırası ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini mutlaka öğrenmeliyiz. ifadelerini kullandı.
Akdeniz Üniversitesi ve ANTGİAD işbirliğiyle Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonunda Antalya Deprem Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Vali Ersin Yazıcının yanı sıra Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan, Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, AFAD İl Müdürü Fevzi Timur, İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Hüseyin Kurtay, Akdeniz Üniversitesi Deprem Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Özçelik, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar ve Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert katıldı.
Deprem Haftasında olduğumuzu ve deprem ile ilgili çalışmaların önemine vurgu yaparak sözlerine başlayan Vali Yazıcı; Hepimizin bildiği gibi deprem haftasındayız. Bu önemli doğa olayını tartışıp hep birlikte önlemlerimizi almalıyız. Yol haritamızı belirlemek adına gerçekleştirilen bu çalıştayda öncelikle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. diye konuştu.
Depremin Acısını En İyi Bilenlerden Biriyim
17 Ağustos ve 12 Kasım depreminde akrabalarını kaybeden biri olarak depremin acısını en iyi bilenlerden biri olduğunu söyleyen Vali Yazıcı; Ben Düzceliyim. Eşimde Düzceli. Hemen hemen bütün akrabalarım Düzce civarında yaşamakta. 17 Ağustos depreminin merkez üssü Gölcük olmasına rağmen Düzcede de maalesef 1.000e yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Ben bu depremde amcamı ve torununu kaybettim. 12 Kasım Düzce depreminde de Halamı,halamın oğlunu ve başka akrabalarımı kaybettim. Depremin acısını unutmamakla birlikte en iyi bilenlerden biriyim. Her iki depremde de orada bulunmasam da depremin acısını günlerce orada insanlara yardım etmeye çalışarak, insani olarak yaşadım. İnsanlık olarak yaşanan bu üzücü olayları hafifletmek için orada çalışmalara katıldım. İnşallah bu tür felaketleri Allah bizlere bir daha yaşatmasın. ifadelerini kullandı.
Bizleri Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürüyor
Deprem konusunda duygusal olduğunu ve kaybettiği yakınları aklına geldiğini dile getiren Vali Yazıcı; Bu konuda biraz duygusalım. Az önce deprem ile ilgili gösterilen fotoğraflar ne kadar başka bölgelerden olsa da beni 1999 yılına götürdü. 2005 ile 2012 yılları arasında Kocaelide yedi yıla yakın görev yaptım. Henüz depremin izlerinin devam ettiği,kalıntılarının bulunduğu Kocaelinde Genel Sekreter olarak görev yaptığım dönemde de gözlemledim. Bu konuyu gündemde tutmaya ve bu konuyu çocuklarımıza,büyüklerimize, mühendisimize, müteahhidimize, belediyemize herkese anlatmaya devam etmeliyiz. Evet, bu bir doğa olayı, bunu engelleme gibi bir durumumuz yok. Ama az önce hocalarımızın da dediği gibi bizleri deprem öldürmüyor. Bizleri tedbirsizlik öldürüyor. Yaptığımız hatalar, insanların canları olarak karşımıza çıkıyor. Burada bir parantezde o dönem Düzcede yaşananlara açmak istiyorum. O yıllarda devletimizin imkânları biraz daha kısıtlıydı. Hızlı müdahale içinde pek yeterli değildi. Günlerce, haftalarca o yıkıntıların kaldırılamaması insanlarımız üzerinde kötü bir etki bırakmıştı. Depremin yaşanmış ve aradan iki yıl geçmesine rağmen yıkıntıların kaldırılamaması, hasar görmüş binaların yıkılamaması insanlarımızda derin izler bıraktı. Depremin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen bıraktığı izler hala taze. dedi.
Deprem Konusunda Japonya Seviyesine Gelmeliyiz
Deprem konusuna tüm paydaşların titizlikle yaklaşması gerektiğini vurgulayan Vali Yazıcı; Bu konuya özenle yaklaşmak zorundayız. Çünkü bulunduğumuz coğrafyada maalesef depremler sürekli oluyor. Daha birkaç gün önce Kemerde bir deprem gerçekleşti. Deprem ufak olmasına rağmen hepimiz korktuk ve endişelendik. Artık eskiye göre vatandaşlarımız ve devletimiz bu konuya daha tedbirli yaklaşıyor. Şükürler olsun hem Kızılayımız hem de AFADımız eskiye göre çok daha güçlü. Şuanda bu iki güzide kurumumuzda da dünya standartlarında tüm imkânlar var. Ama bize düşen bu olayı yaşamadan tedbir almak. Japonyaya baktığımızda neredeyse her gün deprem olmakta. Ancak yıkılan bina ya da ölen insan yok. Ufak tefek yaralanmalar oluyor. Biz de hep birlikte çalışarak bu seviyeye gelmek durumundayız. Başta belediyelerimiz olmak üzere bu işe sarılmak zorundayız. diye konuştu.
Yaşayacağımız Evin İlk Önce Sağlamlığına Bakmalıyız
Kentsel dönüşümün kolay olmadığını ancak bunu yapmak zorunda olduğumuzu belirten Vali Yazıcı sözlerine şöyle devam etti: Kentsel dönüşümün kolay bir şey olmadığını bizatihi kentsel dönüşüm uygulamaları yapmış birisi olarak biliyorum. Ama vazgeçemeyiz geri duramayız. Geri durursak bahanelere sığınırsak insanlığa olan görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Biz sorumlu kişileriz, atanmışlar ve seçilmişler olarak, biz küçük, büyük demeden bu alanda çalışmaya devam edeceğiz. Ama diğer taraftan da özellikle üniversitelerimizin bilimsel çalışmalarıyla da gençlerimizi bilinçlendirme noktasında özel gayret sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ev alırken insanlar büyüklüğüne, genişliğine bakıyor. Sağlamlığını, ne kadar demir kullanıldığını soran yüzde bir bile değil. Bence ilk olarak yaşayacağımız binanın sağlamlığı sorgulanmalı. Bu bilinci kazanmamız lazım. Deprem ve afet gündemini unutmadan yaşamımızı dizayn etmeliyiz. Çalıştayda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Antalya Deprem Çalıştayı Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonunda 34 Mart tarihleri arasında devam edecek.